Yola çıkacağımız zaman, hava ve yol durumunu kontrol edip gerekli önlemleri almamız can ve mal güvenliğimizin teminatı olabilir. Aracımızın yol koşullarına uygun olması kadar iklim koşullarına da uygun olması gerekir. Kar ve buzlanma olan yollarda bir yolculuk gerçekleştireceksek; kışlık lastikler, zincir, sağlam silecekler, antifrizli cam suyu aracımızın olmazsa olmaz unsurlarındandır. Bazen yağmurun, karın ve buzlanmanın çaresi bulunabilir. Bu türden engellerin bulunduğu yollarda yavaş gidilebilir, kar lastikleri takılabilir, zincir takılabilir. Ancak seyahat edeceğimiz yolda sis varsa, önümüzü göremiyorsak çok ciddi tehlike var demektir. Yoğun sis olayının yaşandığı yerlerde görüş mesafesi bir metreye kadar düşebilir. Sis lambalarını yakmamız, yavaş gitmemiz riski azaltabilir ama ortadan kaldırmaz. Sadece kış mevsiminde risk olacak diye bir şart yok elbette. Her mevsimde risk unsuru sayılabilecek engeller olabilir. Ancak bu engellerle kış mevsiminde daha çok karşılaşıldığı için kış mevsimi olaylarından daha fazla söz edilmektedir. Sosyal yaşamda gideceğimiz yerlerin, ulaşmak istediğimiz hedeflerimizin önünde engeller bulunabilir. Bu engeller çok ciddi zorluklar içerebilir. Hatta bazen görüş mesafemiz çok daralabilir. Önümüzü göremeyebiliriz. Ne yapacağımızı bilemeyiz. Hangi yönde karar vereceğimiz konusunda şaşkınlık yaşayabiliriz. Ne yapacağımıza karar veremediğimiz durumlarda öncelikle kendimize ve içinde bulunduğumuz koşullara bakmak gerekir. Kendimizi tanımak, yeteneklerimizi ve yetersizliklerimizi fark etmek iyi bir başlangıç olacaktır. İçinde bulunduğumuz koşulları tanımlamak, zor koşullarla mücadele edebilmek için bize yardımcı olacaktır. Kendini tanımak; sahip olduğu yetenekleri ve elindeki imkânları fark etmektir. Ne yapabileceğini bilmek kadar ne yapamayacağını da bilmek önemlidir. Çünkü sadece güçlü yönlerimizin farkında olarak yola çıkmak kazalara neden olabilir. Zayıf yönlerimizin de farkında olmak kendimizi daha iyi tanımamıza yardımcı olur. Yeteneklerimizi bilmek kadar yetersizliklerimizi de göz önünde bulundurmak durumundayız. Yaşadığımız hayatta herkesin kendisine göre bir beklentisi vardır. Bu beklentileri hayal etmekle kalmayıp hedeflere dönüştürebilmeliyiz. Özellikle hayallerimizi hedeflere dönüştürürken çok tutarlı olmak zorundayız. Çünkü hedeflerimiz bazı özelliklere sahip olmalı. Öncelikle hedeflerimiz akılcı olmalı. Yani bize uygun olmalı. Yeteneklerimize, imkânlarımıza göre hedefler oluşturabilmeliyiz. Önümüzdeki hedefler, ölçülebilir olmalı. “Ben başaracağım!” şeklindeki bir hedef ölçülemez. Başarılacak işin, gidilecek yerin bir adı olmalı. Yazılabilir olmalı kısaca. Eğer adını koyduğumuz hedefimize ulaşabilmişsek, gideceğimiz yere varabilmişsek o zaman hedefimiz gerçekleşmiş demektir. Açık ve net olarak belirtilmeyen bir hedefe ulaşılıp ulaşılamadığı tespit edilemez. Bir hedefi olmayan insanların, hayatta başarılı olduklarını veya başarısız olduklarını ifade etmeleri çok önemli değildir. Çünkü gitmek istedikleri bir yer yok. Ulaşmak istedikleri bir hedefleri yok. Varsa bile bu hedefin adı konulmamış olduğu için başarılı olup olmadıkları konunda yapılacak değerlendirmeler objektif olmayacaktır. Yolumuzdaki engelleri görüp, gerekli tedbirleri alarak yola çıkarsak daha rahat ve konforlu bir yolculuk yapmış oluruz. Önlemlerimiz ne kadar güçlü olursa önümüzü o denli rahat görebiliriz. Kendimizi ve imkânlarımızı ne kadar çok iyi tanıyabilirsek, görüş mesafemiz o kadar açık olur. Görüş menzilimizin berrak olması, yolumuza emin adımlarla devam etme olanağı sunar. Aracımızla bir iki günlük yolculuğa çıkarken hava ve yol durumunu öğreniyoruz. Aracımızın gerekli bakımını yaptırıp gerekli önlemleri alıyoruz. Tabi ki almalıyız da. Ama yaşam bir iki günlük serüven değil. Ömür süremizin ne kadar oluğunu da bilmiyoruz. Ancak hayatımızı, dünün pişmanlıkları ve yarının kaygıları ile mahvetmek yerine bu günü, hakkını vererek yaşamalıyız diye düşünüyorum. Hedeflerimizi kriterlere ve koşullara uygun bir şekilde belirleyip, tedbirlerimizi de aldığımız zaman görüş menzilimiz netleşecek, yaşam yolculuğumuza hız ve kalite gelecektir. Selin önündeki kütükler gibi kayalara başımızı çarpmak yerine, keyifli bir sörf yapmak sanırım daha güzel olacaktır. [B]Yazara mesaj:[/B] [email protected] www.yusufyesilkaya.com [B]Not:[/B] Bu yazı www.yusufyesilkaya.com , www.dinahlak.com , www.haber46.com.tr ve www.gelisimbahcesi.com web sitelerinde eş zamanlı olarak yayınlanmaktadır. [B]Yusuf YEŞİLKAYA'nın Seminer Programı:[/B] - 19 Aralık 2008 Cuma günü Saat: 19.00 Başarı ve Motivasyon Semineri Sivas Belediye Nikâh Salonu / [B]SİVAS[/B] - 21 Aralık 2008 Pazar günü Saat: 13.00 Başarı ve Motivasyon Semineri Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi - [B]KAHRAMANMARAŞ[/B]