Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Gürbüz, Türkiye'nin en önemli sulak alanlarından olan Gavur Gölü'nün tarımsal üretim yapmak için toprak kazanmak amacıyla kurutulduğunu, bu çalışmalardan gölün büyük zarar gördüğünü belirtti. Türkiye'nin de taraf olduğu RAMSAR Sözleşmesi'nin sulak alanların korunmasını öngördüğünü, gölün kurutulması için yapılan çalışmaların bu sözleşmeye aykırı olduğunu ifade eden Mehmet Gürbüz, “Kahramanmaraş'ta bulunan ve sazlıklarından elde edilen malzemeyle Osmanlı ordusunun atları için semer yapılan Gavur Gölü yok oluyor” dedi.

Mehmet Gürbüz, ilgili kurumların gölün korunması gerektiği konusunda görüş belirtmelerine karşılık, gölü koruma amaçlı bir faaliyet yürütülmediğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “1948 yılında havadan çekilmiş bir fotoğrafı inceleyerek göl aynasının 915 hektar olduğunu belirledik. Daha sonra yürüttüğümüz bir çalışmayla, rehabilite çalışmaları sonunda gölün eski büyüklüğüne kavuşturulabileceğini saptadık. Bunun başarılabilmesi için elbette çalışma yapılması gerekiyor. Gölde yılda 150 milyon metre küp su birikiyor. Suyun 20 milyon metreküpü tarımsal sulamada kullanılıyor, 9 milyon metreküpü buharlaşıyor. Suyun kalan 121 milyon metre küpü ise kurutma çalışmaları için açılan kanallar aracılığıyla Aksu Çayı'na aktarılıyor. Su sonra Ceyhan Nehri'ne, oradan da denize ulaşıyor.” 

GELECEĞİN ÇÖLÜ

Mehmet Gürbüz, göl tabanlarının geleceğin çölleri olduğunu, Gavur Gölü'nün de, kurutmanın önlenmemesi ve rehabilitasyon çalışmaları yapılmaması halinde gelecekte çöl olacağını, Kahramanmaraş'ın ve Türkiye'nin önemli bir ekolojik zenginliğini kaybedeceğini vurguladı. Gavur Gölü'nün Türkiye ve yöre için önemli bir sulak alan olduğuna dikkati çeken Mehmet Gürbüz, şunları anlattı: “Sulak alanların önemi son yıllarda çok daha iyi anlaşıldı. Dünyada sulak alanları restore etme, yeni sulak alanlar yaratma çalışmalarının yaygınlık kazandığı günümüzde, biz sahip olduğumuz sulak alanları korumada ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Sulak alanlar iklimleri düzenler, selleri önler. Sulak alanlar karasal ve sucul biyolojik çeşitlili bakımından en zengin alanlardır. Ayrıca sulak alanlar rekreasyon ve turizm açısından da önemli değerlendir. Sulak alanlar sazlıklarından malzeme üretimi ve balıkçılık faaliyetleri dolayısıyla ekonomik getiri sağlayan yerlerdir. Şu da unutulmamalıdır ki, sulak alanlar göçmen kuşların dinlenme tesisleridir. Özellikle Gavur Gölü uluslararası kuş göç yolları üzerinde bulunan ve göçmen kuşlar için yaşamsal öneme sahip bir sulak alandır.” Mehmet Gürbüz, “Gavur Gölü kurutularak elde edilen arazilerde tarımsal üretimin verimli yapılabilmesi mümkün değildir. Ayrıca bu alanlarda tarımsal üretim sürdürülebilir de değildir. Sürecin sonunda Gavur Gölünü kaybeder ve bir çöl kazanırsınız” diye konuştu.