Henüz 6 yaşındayken merkeze bağlı Yenicekale köyünde talihsiz bir kaza sonucu yolun karşısına geçerken kamyonun altında kalan ve 2 bacağını kaybeden Ali Uzun (29), hayata küsmeden yaşamına devam etti. İlkokul eğitimi sırasında okullar arası yüzme yarışı sırasında tesadüfen keşfedilen Ali Uzun, 17 yıldır yüzme sporu ile ilgileniyor. Uzun, o tarihten bu yana gerek yurt içinde gerekse yurt dışında sayısız başarılara imza attı. Yüzme antrenörü Osman Çullu ile tanışan Ali Uzun önce bölgesel ardından ulusal daha sonra ise uluslararası yarışmalara katıldı. Yüzerek hayatını değiştirmeye çalıştığını anlatan Uzun, şöyle konuştu: ''Çocukluk dönemimde çok zor günlerim oldu. Bacaklarım yoktu. Arkadaşlarım oyun oynarken ben sadece seyrediyordum. Sonra bir gün kendimi havuzda buldum. Osman Çullu hocam bana 'muhakkak yüzeceksin' deyince bu bana büyük moral verdi. Sonra kendisiyle beraber antremanlara katıldım. Tam 17 yıldır yüzüyorum. Türkiye derecelerimin dışında uluslararası madalyalarım var. 2 kez de olimpiyatlarda ülkemi temsil etme şansı buldum. 2000 Sidney Olimpiyatları'nda bedensel engellilerde sadece ben vardım. Bu unutamayacağım ve büyük gurur yaşadığım bir olaydı. Ayrıca 9 kez Çanakkale Boğazı'nı, 1 kez İstanbul Boğazı'nı yüzerek geçtim. 2 kez de Meis-Kaş arasında yüzdüm. İnanın yüzme deyince akan sular duruyor.'' Bacağına 8 yıl önce protez takıldığını anlatan Uzun, protez sayesinde işinin biraz daha kolaylaştığını söyledi. -BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ OLDU- Halen bedensel engellilerde milli sporcu kimliğinin devam ettiğini dile getiren Ali Uzun, 2005 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu'na girdiğini ve 2009 yılında da mezun olduğunu söyledi. Okuldan mezun olduktan sonra sınavlara girdiğini aktaran Uzun, ''Öğretmenlik benim çocukluğumdan bu yana hayalini kurduğum bir meslekti. Zaman zaman 'bu iş olmaz' dediğim günler oldu. Ama gerek okuldaki hocalarım gerekse yüzme hocam Osman Çullu bana büyük destek oldular. Sonun hayalime kavuştum. Şimdi minik öğrencilerime beden eğitim dersi veriyorum'' diye konuştu. Beden eğitim bölümüne kayıt yaptırırken bir hayli zorlandığını anlatan Uzun, ''Çünkü ilk kez böylesi bir olayla karşılaşmışlardı. İki bacağım diz altından yoktu. Bu bölümde nasıl eğitim görecektim. Bir süre bekledikten sonra okula girişim yapıldı. Engelliydim ama başaracağıma da inancım tamdı. Sadece atletizm dersinden muaf tutuldum. Diğer derslerin tamamından uygulamalı olarak başarılı oldum. Sanıyorum Türkiye'de bir ilke de imza atmış oldum'' ifadelerini kullandı. Halen Mehmet Afşar İlköğretim Okulu'nda beden eğitim derslerine girdiğini ifade eden Uzun, sözlerini şöyle tamamladı: ''Yüzmeyi de bırakmadım. Öğleden sonra havuza gelerek hem engelli arkadaşlarımla beraber oluyorum hem de sporumu yapıyorum. Geriye dönüp baktığımda büyük mücadele verdiğimi anlıyorum. Bizim gibi engelli insanların hakikaten başarılı olmaları diğer insanlara da örnek oluyor. Ama hiçbir zaman engelliyim diye evime kapanmadım. Şimdi çok mutluyum. Hayallerimi süsleyen mesleği severek yapıyorum. Öğrencilerimle beraber olmak bana büyük keyif veriyor.''