Emeği ve sebebi olan Kamu ve özel sektör ile kendilerini bu konuda görevli addeden sivil toplum kuruluş temsilcilerimizi kutluyoruz. Bu şehrin tanıtımı ve yerli-yabancı ziyaretçiler için cazibe merkezi haline getirilmesinin çok yerinde bir çalışma olduğunu kimse inkâr edemez. Bu güzel çalışmalara örnek olarak daha önce TURSAB Başkanı ve beraberindeki turizmcilerinin davet edilmesi ve onların ilimizde ağırlanması ile Menzelet baraj gölünde gerçekleşen su motorları yarışması ile ilimizin dünya spor camiasına tanıtılma çalışmaları da bir katma değerdir. Bu çalışmalarla birlikte merkez Namık Kemal mahallesinde ortaya çıkan tarihi mozaiklerin halkın ziyaretine açılması ve birer kültür mirasımız olan tarihi konakların yenilenme çalışmalarının bitirilmesi ve diğer konaklarda da devam ediyor olması da saygı duyulan projelerdendir. Yanından her geçişimde veya hatırlamamda içimi burkan Fevzipaşa mahallesindeki bir konaktan daha bahsetmek istiyorum. Katılabildiğim resim ve fotoğraf sergilerinde mimari estetiği ile sanatçılara ilham kaynağı olan bir konak var şehrimizde. Postaneden kayabaşına Karakız caddesinden giderken Çukuroba Camii'ne çok yakın olan iki katlı açık renkli bir konak var. Ata dede yadigarı olan bu konağımızın sahibi güle güle otursun tabii. Herkesin mülkiyet hakkı vardır ve saygı duyulmalıdır elbet. Ancak fazla büyük olmayan ama çok cazip olan bu konağın, yenilenen diğer iki konak gibi bir kültür mirası olarak kamulaştırılarak yenilenip halkın beğenisi ve ziyaretine açılması da yerinde bir çalışma olacaktır diye düşünüyorum ve bekleyeceğim. Bu güzel çalışmaların yanı sıra yine ilimizin tanıtımı bakımından güneyden geçen Tarsus-Gaziantep otobanı ile kuzeyden geçen Kayseri-Sivas, Malatya ve Kahramanmaraş ”“Adıyaman, Malatya Devlet karayolu güzergâhlarına tanıtım panoları yerleştirilebilir mi? Çok uzakta olmayan neredeyse bir il merkezi konumunda olan sadece Tarsus'tan örnek vermek istiyorum. Mesela; Mersin'den veya Adana'dan Tarsus'a giderken belli aralıklarla büyük ebatlı tanıtım panoları yer almaktadır. Tanıtımı yapılan eserin fotoğrafının da yer aldığı bu panolarda ilgili ziyaret yerlerinin, bulunulan yerden ne kadar uzaklıkta bulunduğu belirtilmektedir. Örnek olarak NUSRAT MAYIN GEMİSİ SADECE 10 KM KADAR YAKINDIR gibi ziyaret edilebilecek mekân ve eserlerin tanıtımı bu şekilde tanıtımı yapılmaktadır. Şelale, Eshabül Kehf Külliyesi ve Bilal Habeş Camii gibi tarihi ve turistik ziyaret yerleri bu şekilde tanıtılmaktadır. Kahramanmaraş olarak bizim ilimizin Başkonuş ve Yavşan yaylaları, Eshabül Kehf Külliyesi, Mozaikler Müzesi, Ilıca kaplıcaları, Ekinözü içmeleri, Uludaz gibi burada hepsini sayamadığım güzellikleri Kuzeyden geçen Devlet yolu ve güneyden geçen otoban ve bu iki ana yol arasında kalan ana yol güzergâhlarına yönlendirme panoları yerleştirilerek tanıtımı yapılabilir. Çok sık seyahat edemiyorum ama görebildiğim kadarı ile Kayseri, Gaziantep, Osmaniye-Hatay ve Malatya-Adıyaman illerinden şehrimize gelirken; ilimizin tarihi ve turistik değerlerini tanıtıcı bir levhaya pek rastlayamadığımı söyleyebilirim. Tenkit için değil yalnızca olması gerektiği halde olmayan yönlerimizi ve sadece yapılması için gündeme getiriyorum. Gaziantep sınırları içindeki Rumkale'de küçük vapurlarla baraj gölünde turlar düzenliyor. Yavuzeli ilçesine bağlı Kasaba köyü ile Halfeti arasında yapılan bu gezinin güzelliğini gözlerimle gördüm. Yine iki Peygamber mezarı ile Asur kalesinin bulunduğu Diyarbakır'ın Eğil ilçesindeki baraj gölünde de turistik motor gezintileri yapıldığını medyadan öğreniyoruz. Gelelim ilimize; Sır ve Menzelet barajlarında yapılacak bu tür bir organizasyon ile daha güzel olan Baraj göllerimizde enfes güzellikleri ziyaretçilerin görmeleri sağlanacaktır. Sizlere soruyorum: Menzelet baraj gölündeki Alikayası, Çakırdere, Baydemirli obalarının kıyıları ile baraj gövdesine yakın yerlerdeki manzaralar ve Sır barajındaki Köseli, Yeniyapan, Avşar, Döngele, Kızılseki, Karadere ve baraj gövdesine yakın yerlerdeki manzaralar, küçük vapur veya büyük motorlarla tur yapılacak bir organizasyona değmez mi Allah aşkına? Allah'ın ilimize bahşetmiş olduğu bu güzelliklerin, baraj gölünün sakinliğinde demli bir çay içilerek, daha da ileri gidersek taze balık yenilerek gezilmesi; gezinti ile dinlenilmesi ve dışarıdan gelen bir misafirle bu güzelliklerin paylaşılması, bu şehrin insanlarının en tabii bir hakkıdır ve bu hakkın da teslim edilmesi gereklidir. Bakınız, dile getirdiğimiz bu güzel çalışmaların gerçekleşmesi halinde belli bir miktar istihdamın sağlanabileceği ve şehrimizin esnafına gelir getirebileceği gibi ortaya çıkacak olan kamu yararından bahsetmiyorum. Bir de fazla Adana'daki Seyhan nehri üzerindeki tarihi Taşköprü'nün 1 km. güneyinde bir betonarme bir bent gövdesi yapılmış. Regülâtör, üzerinden araçların ve yayaların geçeceği bir köprü görevi de yapıyor. Aynı zamanda bünyesindeki tribünler aracılığı ile kendi çapında elektrik de üretiyor. İşte bu regülâtörün betonarme bendi suyu tuttuğu için Taşköprü'den kuzeye doğru Yeniköprü, Sabancı Merkez Camii ve demir köprüye kadarki 3-4 km. lik bir şeritte suni bir göl oluşturmuştur. İki köprü arasına nehrin orta yerine büyük bir ışıklı fıskiye ile ve gölün oluşturduğu nehir boyunca da çok ama çok güzel bir çevre düzenlemesi de yapılmış ki gezmeye ve seyretmeye de doyulmuyor. Bu yeşil alanda yürüyüş ve bisiklet parkurları, kültür merkezi, lunapark, alış veriş merkezi gibi her yaştaki insanlara hitap eden tesisler de yer almaktadır. İçinizde görmüş olanlar bize hak vereceklerdir. Peki Hasancıklı'daki Ceyhan köprüsünün alt veya üst tarafına teknik adamlarımızın uygun göreceği bir yerine aynı şekilde bir regülâtör veya sadece betonarme bent yapılarak aynı şekilde mesire alanımız genişletilebilir ve karşısında da güzel bir çevre düzenlemesi yapılamaz mı? Diye düşünmeden edemiyor insan”¦ Batılılar biz Türklere “Sizler, içi hazine dolu olan, fakat içinde ne olduğunu bilemediğiniz bir sandığın üzerinde oturuyorsunuz ve onun değerini bilemiyorsunuz.” demektedirler. Evet, bu konuda alınganlık gösterilmeyip bir katkı sağlamak üzere; bana da bir görev düşer diyecek olan ister kamu görevlisi/yöneticisi, ister özel sektörde ve sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak hizmet üreten (medyayı da unutmadan) sivil şehrimizin güzel insanlarının bilgilerine sunuyorum. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. İlk defa da gündeme getirilmiş değil bu konular (Sayın Abdulhakim Eren Hocam ne dersiniz?). Hani, camilerde özellikle Bayram ve Cuma günlerinde cemaat çok olduğunda sonradan gelenlere yer açmak için: Cemaat ilerleyin denilir, biraz kayıtsız kalınır ise de herkes biraz ilerlerse bir saflık yer açılır diye tekraren hatırlatılır. Camideki ön taraflardan birisiymiş gibi daha önce de bu konuda adımların atıldığını bilerek bu yazıyı yazmakla; bir ayak boyu ilerlemiş olduğumu düşünüyorum. Yetki ve imkânı olan her duyarlı insanımızı önümüzdeki yer nispetinde ileriye doğru ilerlemeye davet ediyorum. Çünkü buna ihtiyacımız var. Yapılacak her şey bizim insanımız için. Her şey ilimiz için”¦ Selam ve dua ile