Bilindiği gibi, bitki ve hayvanlar bile terbiye ediliyor, hem de çok eskiden beri”¦ Eğer evrim teorisine inanıyorsanız, hayvan ile insan arasında terbiye bakımından bir fark görmez ve Pavlov'un köpekler üzerinde yaptığı deneyleri insanlara uygulamaktan kaçınmazsınız. Konu insan olduğuna göre, insanın ne olduğunu bilmemiz gerekiyor. İnsanın ne olduğu, kim olduğu, nasıl bir varlık olduğu, tabiatının hangi özellikleri taşıdığı, ufkunun nereye kadar ulaştığı vesaire birçok konuyu içeren bir “insan tezi”ne sahip olmanız gerekir. İnsan tezine sahip olmadan insanların eğitiminden bahsetmek, el bombasıyla tenis oynamaya benzer. Ne zaman patlayacağını bilmezsiniz, hatta patlayıcı olduğunu bile bilemeyeceğinizin yanında, patlamasına vesile olabileceğinizi de bilemezsiniz. Eğitimin en problemli tarafı, uzun bir süreç olması ve neticesini bu sürecin sonunda vermesidir. Kısaca eğitimde uyguladığınız sistem, ancak yirmi ile otuz yıl sonra kendini test eder. Doğru mu yanlış mı olduğunu ancak bu kadar uzun süre sonunda anlarsınız. Eğer yanlış yapmışsanız, milyonlarca insanın zihnini katletmiş olursunuz ve asla tamir edemezsiniz. Dolayısıyla bir eğitim modelini test etme imkânınız yoktur. Otuz yıllık süre içindeki birkaç nesli feda etmeyi dert etmiyorsanız, test etme imkânınız var. Fakat bir tane çocuğu (öğrenciyi) bile feda edemeyecek bir hassasiyete sahipseniz, eğitim modelini test etme imkânınız yoktur. Diğer taraftan zaman geçiyor ve her şeyi test ediyor, bu sebeple eğitim modeliniz de bir şekilde zaman tarafından tabii ki test edilecektir. Test edilecektir edilmesine de, hiçbir fikir ve ilim adamı, otuz sene yanlış yapamaz. Otuz sene istikrarlı şekilde yanlış yapmış insana “fikir” ve “ilim” adamı demek, ancak ve ancak fikir ve ilmin isminden başka hiçbir şeyinin bulunmadığı “ilkel ülkeler ve toplumlarda” mümkündür. Uzatmaya gerek yok, uzatmak istenirse bunlar gibi birçok sebep daha var, eğitim sistemi ve modeli geliştirebilmek için “insan tezi” ihtiyacını gösteren. Öyle ya da böyle, kim hangi sebebe itibar ederse o sebeple ”˜insan tezi'ne ihtiyacımız var. İnsan tezi olmaksızın yapacağımız her uygulama, deneme yanılma yolundan başka bir metot takip etmediğimizi gösterir. Deneme yanılma metodu, en pahalı yoldur. Kaldı ki, konusu insan olan hiçbir uygulamada deneme yanılma yolu takip edilemez. İnsanlar “denek” olarak kullanılamaz, hem de milyonlarca insan”¦ Eğitim anlayışında deneme yanılma yolunu kullanmak, tabancayı bir insanın kafasına dayayıp, “ateş ettiğimde acaba ölür mü?” diyerek tetiği çekmektir. Tabii eğitim sistemindeki netice otuz yıl sonra gerçekleştiği için, tetik çekmekteki hızla gerçekleşen sonuca göre farklı görünüyor. O zaman şöyle bir örnek verelim, bir zehiri az miktarla sürekli vererek ne olacağını denemektir ki, otuz yıl sonra o insan zehirden ölüyor. Örnek uydu mu? Eğitim sisteminde deneme yanılma yolunu kullananlar, insanı anlamayan, hayatı tanımayan sığ anlayışlı, küçük akıllı, ahmaklardır. Eğitim bu tür insanların eline bırakılamayacak kadar önemli değil midir? Netice olarak “insan tezine” ihtiyacımız olduğu açık. Öyleyse dünyada, temel tasniflere göre kaç adet insan tezi olduğuna bakalım ve onları kısaca inceleyelim. Sonra da İslam'ın insan tezi (anlayışı) nedir sorusunun peşine düşelim. Böylece eğitim sisteminin zeminini (temellerini) tespit etmiş oluruz. Teferruatlar bir tarafa bırakılırsa dünyada üç adet “insan tezi” var. Bu günkü batının “İnsan Tezi”dir ki tamamen materyalist ve maddeyi önceleyen yapının adıdır. İkincisi doğunun “insan tezi” maddeden uzaklaşmış mistik yaşantıyı, bir hırka bir lokmadan oluşan yaşamı hayat felsefesi olarak kabul etmiş insan tezi ve üçüncü olarak İslam'ın “İnsan Tezi”dir ki, temelinde mutedil ve dengeyi kuşanmış olan insan tezidir”¦ Batının ve doğunun insan tezlerini birer yazı ile inceleyip, ondan sonra İslam'ın insan tezini birkaç yazı ile ortaya koymaya çalışacağız. Bu arada hemen ifade edelim ki, yirminci asırda ve başında bulunduğumuz yirmi birinci asırda, İslam dünyasında “insan tezi” sahibi olan Müslüman fikir adamlarına rastlamanın çok zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu kuraklığın içinde insan ile ilgili onlarca kitap yazmış olan değerli insanlarla tanışıyor olmam benim için çok büyük bir avantaj. Bundan sonraki yazılarımda bu tezler üzerinde durmaya çalışacağım. Bu konuda değerli çalışmaları olan tüm dostlarımdan da bana destek olacakları ümidini taşıdığımı da bildirmek istiyorum. Bir sonraki yazıda buluşmak üzere”¦