Dokunuşuyla ata bağdaş kurduran Janbi, ailelere tavsiyelerde bulunuyor; “Tüketim toplumundayız, çocuklar oyuncağını kırıyor yenisi alınıyor, arkadaşını kırsa yenisini buluyor. Yalnız atların güveni kırıldı mı telafisi yok. Bu yüzden çocuklar atlara yakın büyümeli. Kişiliğini olumlu etkiler” diyor

Ahmet Münir Eren

Veliefendi Hipodromu’nda düzenlenen Uluslararası At ve Binicilik Fuarı tek kelimeyle muhteşemdi. Bizi Orta Asya’dan Anadolu’ya taşıyan, vaktiyle ulaşımın her alanında yerini alan bu şahane varlıkları yakından tanımak için programa dâhil oldum. Zihnimden geçirdiğim atları görmek, üç beş kare de fotoğraf çekmekti ama binicilikten nalbantlığa, atlarla iletişimden ilk yardıma kadar tafsilatlı bir fuar görünce ambara düşmüş aç tavuk gibi iştahım kabardı. Sıra dışı binicilik maharetlerinin sergilendiği alana gelince, bir de ne görsem! Diriliş dizisinin Teo’su Janbi Ceylan karşımda. Eee bundan âlâ fırsat mı olur? Hemen ses kaydediciyi kendisine uzattım. Bu arada bir parantez açmam gerekirse, Janbi Abi’miz ata, herkes gibi değil, Çerkes gibi biniyor. Atın altından girip üstünden çıkıyor. Dokunuşuyla ata bağdaş kurduruyor, bakışıyla tepetaklak yıkıyor. Düşünsenize biz düzgünce ata binmenin hesabını yaparken bir âdem koşan atı koşu bandı gibi kullanıyor. Hâliyle adrenalin tavan, heyecan yüreğinize çullanıyor.  

BU SEVDA NASIL BAŞLADI?

Küçük yaşlardan itibaren atlara âşıktım. Bu yüzden hayatımın her safhasında atlara büyük yer ayırdım. Uzun yıllar Rusya’da yaşadım. Bu dönemde dans yapıyor, gösteriler düzenliyor, eğitimler veriyordum. Bir Moskova turnesinde gösteri yapan atları görünce içimdeki sevda depreşti. Sekiz yıllık dans kariyerimi tek celsede silip, sirke geçtim. Atlarla ilgili eğitimler aldım, gösterilere katıldım, nihayetinde orada çalışmaya başladım.

Türkiye’ye döndükten sonra da bu işe odaklandım. Atla insanın dostluğunu anlatan gösteriler düzenlemeye başladım. Bu hayvanlar çok özeldir, güvene ihtiyaç duyarlar. Biz insanoğlu olarak etobur da olduğumuzdan hayata bakışımız biraz daha farklı. Tabiatta bir ceylanla aslanın dostluk yaptığını göremezsiniz. Ne yaptığımız akrobasi, ne yaşadığımız adrenalin…  En mühim şey hayatın akışına ters olmasına rağmen iki zıt varlık dost olabiliyor ve birbirine güvenebiliyor olması. İşimizin esası bu güveni sağlamak. Aşağı yukarı bu atlar 3-3,5 yıldır benimle birlikte. Eğitim alıyorlar, biraz daha zamana ihtiyaçları var.