Üzerinde düşündüğümüzde, hoşumuza gitmeyeceğimiz hususlar vardır. Beynimizi zonklatan durumlar vardır. Tartışmaya korktuğumuz fikirler vardır. Yüzyüze gelmeye çekindiğimiz hakikatler vardır. Vardır oğlu vardır. İşte bu kapsamdaki bir düşünce de, “kadınlar ve erkekler hakkında bildiklerimizdir.” Lafa gelince, ahkam keseriz. Kadınlar ve erkekler hakkında her şeyi bildiğimizi sanırız. Halbuki en temel hususları daha bilmeyiz de bildiğimizi sanırız. Evlendirme maksatlı programlara bakıyor musunuz bazı TV'lerde yayınlanan? Ben de sıklıkla bakmıyorum da, bazı görevler ve eğitimler dolayısıyla misafirhane ve otel gibi yerlerde konakladığımda, odaya çekildiğim erken vakitlerde, mecburen bakıyorum. Diğer zamanlarda işte-güçte olunca bu programları izleme fırsatım olmuyor. Esasında, bir sosyolog gözüyle ya da psikolog gözüyle “evlilik için kişilerin bir araya getirildiği o programları izlemek gerek.” O programlarda işin hakikat ve çıplak yüzünü görürsünüz. O programlara şu gerçeği bir çırpıda anlarsınız. Gerçi bu gerçeği anlamak için o programları izlemeye de gerek yok ya! Kadınlar ve erkekler hakkında kısa bir gözlem ve araştırma yapan da bu hakikati fark eder. Evet, o hakikat şudur ki, “kadınlar gerçekçi ve rasyonel, erkekler romantik ve duygusaldır.” Başka bir ifadeyle, kadınlar akılcıdır, erkekler hayalcidir. Halbuki, toplumun geneline sorsanız, erkekleri gerçekçi, mantıklı ve akılcı bulur, kadınları hayalci, romantik ve duygusal bulur. Ne var ki, hakikatler böyle değil. Gelelim, şu evlilik programlarında ortaya çıkan yalın gerçeklere, sade hakikatlere. Kadın, evlilik programında, aklını ve mantığını öne alarak en temel soruları soruyor ve gerçekçi cevabını almak istiyor. Mesela, evleneceği adamın öncelikle maddi gücünün yerinde olup olmadığını araştırıyor. Evinin, arabasının olup olmadığını, düzenli bir işinin olup olmadığını, alkol-sigara gibi zararlı alışkanlıklarının bulunup bulunmadığını, evleneceği adamın annesiyle birlikte kalıp kalmayacağını, sigortalı bir işte çalışıp çalışmadığını, eğer evlenip de ayrılmış ise bunun nedenlerini araştırıyor. Sorular genelde bu minvalde. Sorular akıl ve rasyonellik üzerine kurulmuş. Tabi, evlilik programlarına katılan kadınlar hep bu maddi hususları araştırmıyor. Evlenmek için orada bulunan adamın fiziksel durumunu da gözucuyla izliyor ve ona da önem veriyor. Bunu sormasına ve araştırmasına gerek yok. Zaten, o programa evlenmek için gelen erkeğin fiziki durumu orada belli oluyor. Peki, kadın bunca sorgulama içindeyken, erkek ne yapıyor. Onun tek bir önem verdiği hususu var. Kadının fiziki durumuna bakıyor ve fiziki durumunu beğenmiş ise, tek bir soru soruyor: “Benimle evlenir misin?” Hepsi bu kadar. Şimdi, bu duruma göre, kim gerçekçi ve rasyonel, kim romantik ve duygusal? Elbette, kadınlar gerçekçi, akılcı ve mantıklı, erkekler hayalci, duygusal ve romantiktir. Şimdi diyeceksiniz ki, bir evlilik programından bu sonuca nasıl vardınız? Hayır, bu sonuca bu evlilik programından varmadım. Bilimsel araştırmalar öyle diyor. Konuyla ilgilenen sosyal psikologlar bunu söylüyor. Bu evlilik programlarındaki kadın ve erkek davranışları da o bilimsel araştırma sonuçlarını yüzde yüz destekliyor. O kadar. Şimdi bunları durup dururken niye yazdım? Geçen hafta bir sosyal psikolog olan Doç. Dr. Doğan Kökdemir'in bir seminerine katılmıştık. Orada duyduklarımızın etkisiyle yazdım. Doç. Dr. Doğan Kökdemir'in tespitleri, “kadınların gerçekçi ve rasyonel, erkeklerin romantik ve duygusal oldukları” yönündedir. Doğan Hoca'nın şu sözü de hayli ilginçtir. “Kadınlar yönetici oldukları zaman çok gerçekçi ve çok acımasız oluyorlar. Bu nedenle, kadın bir Yöneticinin emrinde çalışmak istemem” demiştir. Doğan Hoca şunu da söyledi. “Bazı zamanlarda, işten adam çıkartılması sözkonusu olduğunda, böyle bir kararı erkek yöneticiler daha zor uyguluyor, kadın yöneticiler ise hiç düşünmeden ve kimsenin gözünün yaşına aldırmadan böyle kararları uygulayabiliyor” diyor. Şimdi, burada da bir başka tartışma konusu çıktı. O da şu; “kadınlar merhametli ve şefkatli bilinirler, ancak iş hayatında öyle değil.” Bu hususu tartışmaya yer ve zamanımız kalmadı. Ancak, bu husus üzerine düşünmek serbest. Haydi düşünelim. Son not olarak şunu da belirtelim. Kadınlar ve erkekler hakkındaki bu tespitler elbette yüzde yüz doğru değildir. Ve her erkek ve her kadın için de geçerli değildir. Bazı durumlarda duygusal ve romantik kadınlara ve gerçekçi ve rasyonel erkeklere de rastlanabilir. “Ya da bazı erkekler, kadınlar gibi gerçekçi ve rasyonel, bazı kadınlar da erkekler gibi, romantik ve duygusal olabilir.”