Oysa Başkonuş Kahramanmaraş'ın en önemli doğal güzelliklerinden biriydi ve tertemiz havası, yemyeşil ağaçları, doğa eğitim parkı ve geyikleriyle mutlaka görülmesi gereken bir yerdi. Bakımsız, pis, dağınık, terk edilmiş harabe bir yerleşim yerini andıracağını aklımın ucundan bile geçirmemiştim giderken. Piknik alanına girerken bedava girmiştik ve buranın pisliğini de buna bağlamıştık. “Giriş paralı olsa ve buranın temizliğiyle ilgilenecek birileri çalıştırılsa daha iyi olur” diye düşünmüştük. Geçtiğimiz hafta içerisinde bir başka piknik alanına gittiğimizde bu düşüncemizin ne kadar manasız olduğunu anladık. Zira araç başı 5 TL vererek girdiğimiz Yeşilgöz Piknik alanı da en az Başkonuş kadar pislik içindeydi. Kırık masalar, etrafa dağıtılmış çöpler, sabun konulmamış tuvaletler vs. Yeşilgöz ki, bir doğa harikası. Gölün alt tarafında doğru akıp giden suyun içerisinde pet şişelerin, poşetlerin, çöplerin ne işi var. Üzerinde yemek yemeye tiksindiğimiz, kırık, çivileri çıkmış, bir o yana bir bu yana yalpalayan masalar. Tahtaları kırılmış çardaklar. Gördük ki, temizlikle piknik alanlarının paralı olup olmamasının bir ilgisi yok. Zihniyet önemli. Verdiğimiz paranın bir kısmının hizmet olarak geri dönmesi gerekmiyor mu? Elbette gerekiyor. O verilen paralarla pırıl pırıl bir tesis yapılamaz mı? Yapılabilir. Ama gördük ki yapılmamış. Belki bu yazımız kooperatif yönetimi ve üyelerini bir defa daha düşünmeye sevk eder. Daha temiz bir tesis daha çok müşteri demektir unutmayın. Bir sonraki gidişimizde Yeşilgöz'ü adına yakışır güzellikte görmek umuduyla. Esen kalınız..