1997 yılından bu yana İngiltere'deki oğlunu göremeyen bir baba, 15 Ağustos 2011 tarihinden bu yana Almanya'da ki 20 yaşındaki oğlunu göremeyen baba ve 25 Haziran 2012 tarihinden bu yana İsviçre'de yaşayan oğlunu göremeyen baba'nın dramları yürekleri burkuyor. Evlat hasreti çeken Kahramanmaraşlı babalar, bu hasretin bir an önce dinmesini istiyor. 

1997 yılında Alanya'da çalıştığı esnada, 13 yaşında İngiliz Sarah ile tanışan Kahramanmaraşlı Musa, o dönemde çok konuşulmuştu. Bu birliktelik neticesinde Musa, “Küçük Kızı alıkoymaktan” 28 gün hapis yatmıştı. Çiftin bu birlikteliğinden “Muhammet” isimli bir bebekleri oldu. Sarah baskıdan memleketi İngiltere'ye döndü. Musa ise 16 yaşındaki oğlunu bir kez bile görmedi. Filmlere konu olacak “Hasret” öyküleri ise böyle başladı.

3 FARKLI HAYAT 3 AYNI KADER

Evlat çeken babaların hasretini kimin dindireceği bilinmezken, hayatlarının farklılığı kaderlerinin aynılığı dikkat çekiyor. Almanya, İsviçre ve İngiltere üçgeninde yaşanan evlat hasretine yetkililer çözüm bulabilecek mi?

KAHRAMANMARAŞ'LI BABALARIN ÇEKTİĞİ HASRET HİKAYELERİ İSE ŞÖYLE 

Biri Almanya'da ki oğlunu biri de İsviçre'de ki oğlunu görebilmek için mücadele veriyor. Onları bu haberde bağdaştıran ise Kahramanmaraşlı oluşları ve evlat hasreti çekmeleri. 2011 yılının Ağustos ayında oğlunun izine sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta rastlayan Cuma Özdemir, oğluna hala kavuşamadı. Oğlunu şu an oturduğu Kayseri iline çağıran baba, bir sonuca varamazken, bu yılda oğlunu Kayseri'ye çağırmak için hazırlanıyor. 2012 yılının Haziran ayında Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 16. Benedikt'e mektup yazan Kahramanmaraşlı Mustafa Korukçu, 16 yaşındaki oğlunu göremedi. Korukçu, bu güne kadar oğlunu görebilmek için her yolu denedi ama başarılı olamadı.   
 
EVLADINI KAYSERİ YE ÇAĞIRDI

Filmlere konu olacak olay bundan 20 sene önce Kahramanmaraş'ın Bozhöyük köyünde yaşandı. Ağabeyi Almanya'da oturan Cuma Özdemir'in hayatı, o günlerde değişmeye başladı. Almanya'dan kasabaya gelen ağabeyi ile kaçak yollarla tekrar Almanya'ya giden Cuma Özdemir, burada gönlünü bir Alman güzele kaptırdı. Evli ve dört çocuklu olan Özdemir, gönlüne söz geçiremedi ve aşık olduğu Alman güzeli ile evlendi. evlat hasreti ise bu evlilikten sonra başladı.

YILDIRIM GİBİ EVLENDİLER

Birkaç hafta Almanya'da ağabeyinin yanında kaldıktan sonra Alman kızı ile tanışan ve birbirlerini seven Özdemir, evlenme kararı aldı. O karara kadar Alman kızına dahi kendisinin kaçak yollarla ülkeye giriş yaptığını söylemeyen Özdemir, sonunda kendisine durumu açıkladı. Olumlu karşılanmasıyla tekrar yasadışı yollarla Türkiye'ye memleketine dönen Özdemir, Alman eşinin kendisini çağırtacağı günü sabırsızlıkla bekledi. Sonunda Almanya'ya yerleşen Özdemir, evlendiği Alman eşiyle 4 yıl yaşadı. Eşinin Müslüman olmasına da yardımcı olan Özdemir çifti arasında geçimsizlik yaşanmaya başladı. Henüz yeni doğan erkek çocuklarına karşın ayrılma kararı alan eşini ikna edemeyen Özdemir, mahkeme kararıyla sınır dışı edildi. Deniz ismini koyduğu evladının yıllardır izini bulamadığını belirten Özdemir, "Çocuklarım, geçtiğimiz günlerde sosyal paylaşım sitesinde Deniz'in izine rastladı. Gördüğüm an 20 yaşına ulaşmış evladımı ilk görüşte tanıdım. Çok duygulandım" dedi. 
Kendisini Türkiye'de yaşadığı Kayseri'ye davet eden Özdemir, bugünlerde kavuşacağı günü adeta iple çekiyor. Yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Özdemir, "Hasret sonunda bitiyor" derken, ilk eşi Emine ise ona şimdiden Kayseri'nin yöresel yemeklerini hazırlamaya başladı.” 

PAPA BİLE KAHRAMANMARAŞLI BABANIN EVLAT HASRETİNİ SÖNDÜREMEDİ!

İsviçre'de yaşayan oğlunu 12 yıldan bu yana göremeyen Kahramanmaraşlı baba Vatikan'dan yardım istedi. Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 16. Benedikt'e mektup yazan baba Mustafa Korukçu, bir sonuca varamadı. Şimdi 16 yaşında olan oğlunu görebilmek için yetkililerden yardım isteyen Korukçu: “Oğlumun fotoğraflarıyla yetiniyorum” dedi.

Kahramanmaraşlı dar gelirli bir ailenin oğlu olan Korukçu'nun yaşadıkları Yeşilçam filmlerini aratmayan türden. 1986 yılında 17 yaşındayken çalışmak için İsvicre'ye giden Korukçu, 1995 yılında Alman asıllı Cristina Clasel ile tanıştı. Evlilik hayalleri kuran çiftin bu birlikteliğinden bir çocukları oldu. Ancak anlaşamayan çift daha sonra ayrıldı. Bu süre içerisinde alkol ve uyuşturucu bağımlısı olan Korukçu, bir süre İsviçre'de bir süre ise Türkiye'de tedavi görerek bu bağımlılıklarından kurtuldu.

Daha sonra oğlunu görebilmek için arayış içerisine giren Korukçu'nun tüm çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. Hatta kaçak yollardan Almanya üzerinden İsviçre'ye girmeye çalışan Korukçu, yakalanarak 25 gün hapis yattı. 2000 yılında sınır dışı edilen babaya 5 yılda ülkeye giriş yasağı kondu. Korukçu'nun Ali Kemal ismini verdiği küçük çocuğa Marco adını koyan Anne Cristina ise başka bir kişiyle evlendi. Baba Korukçu, şimdilerde oğluyla ayda sadece bir kez telefonla konuşarak hasret giderebiliyor. Acılı babanın tek isteği ise yılda birkaç kez de olsa oğluyla görüşebilmek.

 PAPA OĞLUMA VE AİLEME DUA ETTİ

Oğluna kavuşabilmek için her türlü yolu deneyen Korukçu'ya, başvurduğu tüm mercilerden ya cevap gelmedi yada dönüşler olumsuz oldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) bile başvuran Korukçu, şöyle konuştu: “Davam 2008 yılında kabul edildi. Ancak daha sonra avukatım bile olmadığı için reddedildim. Bu arada da yüksek mercilere yazılar yazdım. Başbakanıma cumhurbaşkanıma, sanatçılara, gazetecilere yazılar yazdım herhangi bir olumlu yanıt alamadım. Aynı zamanda Amerika Başkanı Obama'ya, Almanya Başbakanı Merkel'e yazdım ancak yanıt gelmedi. En son ise Papa Benedikt'e yazdım. Ancak gelen cevapta bu konuya ilişkin bir şey yapamayacaklarını ve bana, oğluma ve aileme dua ettiklerini yazmışlar.”

OĞLUM ÜVEY BABASINDAN ŞİDDET GÖRMÜŞ

Baba Korukçu, şu an ayda bir kez telefonla konuştuğu oğlunun üvey babasından da şiddet gördüğünü öne sürdü. Oğluyla ayda bir kez telefonla konuştuğunu anlatan Korukçu, tek isteğinin ise oğlunun kötü alışkanlıklardan uzak durarak iyi bir meslek edinmesi olduğunu söyledi. Korukçu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birlikte olduğum bayan biriyle evlenmiş ve bir çocuğu olmuş. Oğlumla Ocak ayından beri ayda bir kez yarım saat konuşuyorum. Ben sadece çocuğumun kötü arkadaşlardan uzak olmasını, iyi bir meslek edinmesini istiyorum. Çocuğum Türkçeyi öğrenmiş ve beni aradığında ”˜Alo baba nasılsın?' diye konuştu. Artık dayanamıyorum ve onu görmek istiyorum. Kötü arkadaşları olmasın eve geç gelmesin her telefon konuşmasında söylüyorum. Ayrıca çocuğum şiddet görmüş ve babası kafasına vurmuş. İşte buna dayanamıyorum.” 

“Cumhurbaşkanım da başbakanım onlarda bir baba. En azından benim çektiğim bu çileye, bir kulak versinler. Onlardan yardım istiyorum.” diyen Korukçu, Cumhurbaşkanı Gül veya Başbakan Erdoğan'dan randevu istedi. Yaşadıklarını kitap halinde derlediğini de kaydeden Korukçu, imkan bulduğu takdirde bunu yayımlayacağını sözlerine ekledi.

1997 YILI SARAH VE MUSA AŞKI: SONUÇ “EVLAT HASRETİ”

Musa'yla Sarah aşkını duymayan kalmamıştır. 13 yaşındaki Sarah'la imam nikahıyla evlenerek İngiltere'yi ayağa kaldırmıştı. “Büyük aşk” 1997'de, 13 yaşındaki İngiliz kızı Sarah'ın ailesiyle birlikte tatil için Alanya'ya gelmesiyle başlamıştı. Kısa sürede evlilik kararı alan küçük aşıklar bütün tepkilere rağmen hayatlarını birleştirmeyi başarmışlar ancak işler hiç de düşündükleri gibi gitmemişti. Musa aşkı uğruna, “Küçük yaştaki kızı alıkoymak” suçundan 28 gün cezaevinde yatmış, 13 yaşındaki Sarah ise İngiliz yöneticiler ve ailesinin baskıları sonucu ülkesine dönmek zorunda kalmıştı. Çiftin beraberliğinden İngiltere'de dünyaya gelen Muhammed ise babasını görmeden büyüdü. Sarah şimdi 29 yaşında. Memleketi Kahramanmaraş'ta yaşayan Musa ise kendi işini kurmuş. Sarah ve Musa sadece çocukları Muhammed için telefonla görüşüyorlar. Musa bir gün oğlu Muhammed'le yan yana gelebilmenin hayalini kuruyor. Bir dönemin dillere destan aşığı Musa Kömeağaç 2012'de basının karşısına geçerek Sarah'sız hayatını şöyle anlatmıştı: “Muhammed'i doğduğundan beri görmedim, hiç yan yana gelmedik. İnternetten görüntülü olarak konuşuyoruz. Türkçe bilmiyor, sadece “Baba seni seviyorum” diyor. Basında çıkan haberler, İngiltere medyasında yazılıp çizilenlerden dolayı oğlumla hiç yüz yüze gelemedik. Muhammed şu anda 15 yaşında. Oğlumun yanına gidip onu görmeyi çok istiyorum. Türkçe bilmiyor ve yanımda olmadığı için doğal olarak aramızda kopukluk oluyor. O dönemde çıkan olaylar oğlumla benim arama mesafe koydu. Sarah'la da eskisi gibi gergin değiliz, çocuğumuz için görüşmek zorundayız. Ailesi ise bana karşı çok iyiler, hatta süperler. Özellikle babası bana çok destek oldu” 
“Sarah çocuk yanında olduğu için durumdan memnun. Yaz tatillerinden yanıma göndermek istemiyor. Çünkü “Muhammed bir daha İngiltere'ye dönmez” endişesi yaşıyor. Sarah da anladığım kadarıyla evlenmiş, yeniden kendi dinine dönmüş. Ama babası Müslüman olmuş, şimdi Ahmet ismini kullanıyor. Ben yeni bir hayat kurdum, İntizar ve Mehmet Ali adında iki çocuğum daha oldu. Yeni eşimle mutluyum. Yaşadıklarımdan haberdar, Sarah ile olan hikayemi hayranlıkla izlemiş. Ben eskiye dönmek istemiyorum. Aşk, vardı, sevgi vardı ama karşılığı bu olmamalıydı. Bunlardan dolayı eski Musa'yı gömdüm. Şimdi hafızamda sadece oğlum Muhammed var. Memleketim Kahramanmaraş'ta elektronik ürünleri üzerine bir dükkan işletiyorum. Çocuklarım ve ailemle çok mutluyum”

Haber: Mustafa Kılınç