Kastamonu'ya 97 km. uzaklıkta bulunan Abana, Karadeniz'e uzanan deniz ve dağ arasındaki 150 metrelik alana kurulmuş Karadeniz kıyısında cam ve kestane ağaçları ile süslü 6 km. sahil şeridiyle Karadeniz'in bir turizm cennetidir. Abana, Kastamonu'nun Cide, İnebolu, Doğanyurt ve Çatayzeytinden sonra sahildeki 5. ilçesidir. Abana, aynı zamanda bu ilçeler arasında en fazla da turist çekenidir 2000 yılında yapılan nüfus sayımına göre 4273 olan nüfusunun yaz aylarında 15”“20 bini bulması da bunun en iyi kanıtı olarak gösterilmektedir. En önemli geçim kaynakları tarım ve balıkçılıktır. Fındık da önemli bir geçim kaynağıdır. El sanatları ile ekonomisini destekleyen Abana 1982 yılında Abana Elektromekanik Motor Fabrikası'nın kurulmasıyla ekonomik bir potansiyele kavuşmuştur. Ayrıca yörede mevcut olan issizlik sorunu giderilmiştir. Abana, yaklaşık 6 km uzunluğundaki kumsalları, yemyeşil doğası ve bölgenin en canlı gece hayatı ile herkesin zevkine hitap edebilecek nitelikte bir turizm merkezi. Kastamonu'ya 100 km. uzaklıktaki Abana'da konaklama için çeşitli alternatifler mevcut. İsterseniz çadırınızı alıp Camping'lerde kalabilir, ya da konaklama tesislerinden yararlanabilirsiniz. Yüzme Havuzu ve Restaurantı da bulunan Abana Tatil Köyü bungalowlarda konaklama imkânı sağlıyor. Pansiyon ve otel tipi tesislerde de uygun fiyata kalmak mümkün. Abanalı yöneticiler şunu söylüyor: “Eğer amacınız denize girmekse, doğayı bütün güzelliğiyle hissetmek istiyorsanız, Abana'yı ziyaret etmek için en uygun dönem Temmuz, Ağustos aylarıdır. Temmuz'un son hafta sonunda düzenlenen Deniz Şenlikleri 3 gün sürüyor. Bu dönemde birçok etkinliğe katılabilir, ünlü sanatçıları ücretsiz izleyebilirsiniz.” Kastamonu'ya 97 km. uzaklıktaki Abana'da konaklama için çeşitli seçenekler mevcuttur. Kamp alanlarından ve konaklama tesislerinden yararlanılabilir. Tatil köyü, kiralık ev, pansiyon ve otel tipi tesislerde de uygun fiyatlara kalmak mümkündür. Abana'da spor yapmak isteyenler için değişik alternatifler bulunuyor. Tenis kortu, yüzme havuzu, bilardo ve masa tenisinden uygun bir fiyata, plaj voleybolu, futbol, basketbol alanlarından ise ücretsiz yararlanabilirsiniz. Son yılların gözde sporu trekking (dağ yürüyüşü) için, tahmin edebileceğiniz gibi çok sayıda parkur var. Özellikle dağ içindeki yürüyüş alanı en çok tercih edileni... İlçede denize girmek için en uygun plajlar bulunmaktadır. Çocukların girmesi için çok uygundur. İsterseniz teknelerle denize açılabilirsiniz. Güneş ışınlarından korunmak için şemsiyeler kiralayabilirsiniz. Dağ ile deniz arasında ki150 metrelik alan arasında bulunması nedeniyle çok temiz hava hâkimdir. Kısacası giden her 100 kişiden 95'nin âşık olduğu küçük şirin bir Karadeniz incisidir. İlçeyi bir ucundan diğer uca geçmek on dakika sürmektedir. ABANA'NIN TARİHDEKİ YERİ M.Ö. 64 yılında Amaseia (Amasya)'da doğan ünlü tarihçi Strabon'un yazdığı Geographika (Coğrafya) adlı kitapta Abana'nın da adı geçer. Strabon, o zamanki adı Abonuteichos olan Abana'yı küçük bir kasaba olarak tanımlar. Kitabın bir başka yerinde de Abonuteichos için “Pontos kıyısında küçük çapta bir donanma yeri” ifadesini kullanır. Buradan da anlaşılıyor ki Abana'nın tarihi çok eskidir. Üretimde, Fındık büyük paya sahip olup elma, armut, ceviz, incir, kiraz ve zeytin ağacıda bulunmaktadır. Kestane ağaçları orman içinde bulunup, halk ihtiyacı kadar toplayıp tüketmekte ve fazla bir ekonomik değer ifade etmemektedir. Özellikle Yeşilyuva köyünde üretilen zeytin ilçe içi tüketime sunulmaktadır. İlçemizdeki 11 çiftçimizde kivi bahçesi bulunmaktadır. Abana ilçesinde hayvancılık gelişmemiştir. Yaklaşık olarak 5 Mahalle ve 10 Köyde toplam 300 adet (sığır) büyükbaş hayvan mevcudu vardır. Belediye mezbahası kapalıdır. Tarımla uğraşan 5 çiftçiye ait traktör vardır. İlçe sınırları içinde 20 civarında sera mevcut olup, Tarımsal Kalkınma ve Su Ürünleri Kooperatifi olmak üzere 2 adet kooperatif bulunmaktadır. İlçe balıkçılıkları tarafından çeşitli balık türlerinde olmak üzere yaklaşık 16.170 kg. balık tutulmuştur. ABANA'DA EĞİTİM Abana'da İ.Hakkı Yeğin İlçe Milli Eğitim müdürü olarak görev yapıyor. İlçede Atatürk İlköğretim Okulu adında bir İlköğretim Okulu, İnönü Lisesi adında da bir lisesi bulunuyor. Köylerde bulunan öğrenciler taşımalı sistemle ilçe merkezinde eğitim, öğretim görüyor. Ayrıca ilçede bir Halk Eğitimi Merkezi müdürlüğü, bir tane öğretmenevi ve bir tanede halk kütüphanesi bulunuyor. İlçenin okuma-yazar oranı yüksek olup, kısa bir süre önce 5 Temmuz 2008 kaybettiğimiz Türk iş adamı ve Futbol federasyonu başkanı Hasan doğan'da Abana doğumlu olup Abana'nın yetiştirdiği ünlüler arasında yerini alıyor. PINARBAŞI İLÇESİ Kastamonu İline bağlı Pınarbaşı İlçesi, bir milyon yıllık oluşumu ve M.Ö. 2000 yılına ait insan yaşantısı izleri bulunan “Ilgarını Mağarası”yla; "Vahşi Cennet" olarak da tanınan dünyaca ünlü Valla ( Varla ) Kanyonu'yla; adeta bir tabiat harikası olan” Ilıca şelalesi” ve zümrüt yeşili ormanları ile keşfedilmeyi bekleyen gizli bir doğa cennetidir. Ancak bu bölgenin öğrencilerimiz açısından tehlike arz etmesi ve zamanımızın olmayışı nedeniyle gezme şansını yakalayamadık. Siz değerli okurlarımızla gördüğümüz yerleri paylaşmaya çalıştık ve devam ediyoruz. ÖĞRENCİLER MİHMANDAR AİLELER DE Gönül Köprüsü projesi gereği 3 günlük birlikte gezi ve incelemelerimiz bitmiş Kastamonu Kredi ve Yurtlar kurumuna dönmüştük. Ertesi sabah öğrencilerimizi önceden tespit edilen mihmandar ailelere teslim edecek akşam üstüde yeniden teslim alacaktık. Öğrenciler mihmandar aileler tarafından konuk edilecek, şehir içinde gezdirilecek ve yemek ihtiyaçları karışılacaktı. Öğrencilerimizin birçoğu ailesinden ilk defa ayrılıyordu, bu birkaç günlük gezi sırasında bizlere iyice alışmışlar hatta bazılarının bizlerden ayrılmakta, aileye gitmekte tereddüt ettikleri gözleniyordu. Onlara gerekli açıklamayı ve rehberliği yaparak bunun gerekliliğin vurguladık. Ertesi sabah isim yoklamasıyla öğrenciler tespit edilen okullara ve okullar kanalıyla da ailelere teslimi yapıldı. Öğrencilerin mihmandar ailelere gitmesiyle otobüs başkan ve Rehber öğretmenleri o gün serbest kalmıştı. İşte o günü değerlendirmek amacıyla Kastamonu valiliği-İl Milli Eğitim müdürlüğünce bizlere “Safranbolu” gezisi düzenlenmişti. 7 otobüsün toplam 21 kişiden oluşan başkan ve rehber öğretmeni ve bizlere rehberlik edecek rehber öğretmen Mustafa Bostancı ile birlikte bir otobüsle Safranbolu'ya hareket ettik. SAFRANBOLU VE TARİHİ EVLER Safranbolu, Karabük ilinin en büyük ve gelişmiş ilçesidir. Konumu yaklaşık olarak Ankara'nın 200 km kuzeyinde ve Karadeniz'in 100 km güneyindedir. Karabük ilçe merkezinin de 8 km kuzeyinde bulunmaktadır. Safranbolu şehir merkezi ile Karabük il merkezi bitişiktir. Türkiye'nin birçok yerinde rastlanan Klasik Osmanlı kent mimarisini yansıtan tarihî evleri ile ünlü olan şehir, bu özelliği sayesinde 17 Aralık 1994 tarihinden beri Türkiye'de Dünya Miras Listesi'nde yer alan 9 kültürel varlıktan biridir ve turistik ilgi çekmektedir. Safranbolu ismini, bölgede yetişen ve nadir bir bitki olan “ safrandan” alır. Safranbolu coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca idari ve ticari bir merkez olmuştur. 2007 adrese dayalı nüfus sayımına göre nüfusu 49.821'dir. Tarihte Paflagonya olarak adlandırılan bölgede bulunur ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Türkler tarafından kesin olarak alınışı 1196 yılındadır. Osmanlı zamanında 17. yüzyılda İstanbul-Sinop yolu üzerinde olması nedeniyle tarihteki en önemli dönemini Yaşamıştır. Safranbolu Evleri, yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünün günümüzde yaşamaya devam eden en önemli yapı taşlarıdır. İlçe merkezinde 18. ve 19.yy. ile 20.yy. başlarında yapılmış yaklaşık 2000 geleneksel Türk evi bulunmaktadır. Bu eserlerin 800 kadarı yasal koruma altındadır. Evler Safranbolu´nun iki ayrı kesiminde gruplanmış durumdadır. Birincisi "Şehir" diye bilinen ve kışlık olarak kullanılan kesim, ikincisi "Bağlar" diye bilinen ve yazlık olarak kullanılan kesim. Safranbolu evinin boyutu ve biçimini belirleyen üç temel unsurdan söz edilebilir: Çok nüfuslu büyük aile yapısı, yağışlı iklim, kültürel ve maddi zenginlik. Bir ailede karı kocanın normal olarak iki ya da üç çocuğu vardır. Erkek evlat evlendirilince ona ayrı bir ev açılmaz, gelin aynı eve getirilir. Amcalar, yengeler, halalar ve torunlarında dâhil olduğu aile hep birlikte bir evde yaşarlar. Evin kadınına işlerde yardım etmek amacıyla evlerin çoğunda evlatlık kız bulunur. Evlatlık kız evin kızı gibi görülür. Not:Kahramanmaraş'tan Kastamonu'ya uzanan gönül köprüsü yazı dizisini oguzkarakoc.com, haber46.com.tr ve marasgundem.com sitelerinde de takip edebilirsiniz. Devamı;Yarın