Elazığ Mimarlar Odası tarafından Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) konferans salonunda düzenlenen `Kerpiç yapılar ve deprem gerçeği` konulu panelde konuşan Görür, Elazığ`da ve Türkiye`de bir deprem gerçeği olduğunu, ancak yeterli etkin bir depreme karşı zarar azaltıcı anlayışın gelişmediğini ifade kaydetti. Elazığ`ın ve çevre illerin içinde bulunduğu DAF`ın Türkiye`nin en diri ikinci fay kuşağı olduğunu, ve bu illerde ortalama 3 milyon vatandaşın yaşadığını dile getiren Görür, ``Kuzey Anadolu Fayı (KAF) ile DAF Bingöl`ün Karlıova ilçesinde kesişiyor. Tabi bu fay etkin deprem üretiyor. DAF üzerinde yapılan çalışmalar göstermiştir ki bu fay 7`den büyük deprem üretme kapasitesine sahiptir`` diye konuştu. -KAHRAMANMARAŞ`TA DEPREM RİSKİ- DAF`ın tarihsel geçmişine bakıldığında MS 600 yılları ile 1905 yılları arasında 21 yıkıcı büyük deprem olduğunu dile getiren Görür, şunları söyledi: ``13 tanesi Malatya`da, 2 tanesi Kahramanmaraş`ta, 2 tanesi Muş - Bingöl arasında, 4 tanesi de Elazığ`da. Tarihe kayıtlı depremlere bakılacak olursa 1100`lü yıllarda Malatya ve Elazığ`da büyük depremler meydana gelmiş. 1544 Kahramanmaraş depremi. Bu çok dikkat edilmesi gereken bir deprem. Bu tarihten sonra Kahramanmaraş bölgesinde olmuş büyük bir deprem yok. Dolayısıyla o bölge yer bilimcilerin, izlenimi ve çalışmasına göre son derece tehlikeli bir bölge. 500 yıldan beri orada enerji birikimi var. Henüz o enerjiyi boşaltacak büyük bir deprem olmamış. Bizim en korktuğumuz alanlardan biri de bu bölgede Palu bölgesi. Sivrice - Bingöl arası gelecekte, böyle uzak bir gelecekte de değil, büyük bir depreme gebe olan bir bölgedir.``