2003 yılında Bursa'dan getirtilen 590 anaç keklikle üretime başlanılan Kahramanmaraş İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'ne ait Kapıçam Kınalı Keklik Üretim İstasyonu'nda artık yılda 10 bin keklik üretiliyor. Anadolu türkülerinin eşsiz esin kaynaklarından biri olan kınalı keklikler, yaz aylarında ülkenin en önemli sağlık problemlerinden biri olan kene ve süneye karşı da doğal silah olarak kullanılıyor. Hijyenin en önemli unsur olduğu üretim istasyonunda incelemelerde bulunan İl Çevre ve Orman Müdürü Hüseyin Çanak, bakanlığın tahsisi doğrultusunda Anadolu'nun yarısına binlerce keklik gönderildiğini söyledi. Çanak, "Bakanlığımızın doğal hayatın sürdürülebilmesi, yabani hayatın geliştirilmesi açısından burada ürettiğimiz keklikleri yine bakanlık tarafından tespit edilen tahsisler doğrultusunda farklı illere gönderiyoruz. İnanıyorum ki hemen hemen Türkiye'nin yarısında, istasyonumuzda üretilen keklikler doğaya salındı" diye konuştu. Kekliklerin üretilme aşamalarına ilişkin bilgiler veren Çanak, "3 dişi kekliğe bir erkek keklik eşleştirerek çiftleşmeye bırakıyoruz. Buradan aldığımız yumurtaları belli bir süre beklettikten sonra damızlık haneye gönderiyoruz. Orada da 21 gün bir makinede, 3 gün de bir makinede beklettikten sonra civcivleri alıyoruz. Yine 20-25 gün gibi gelişmesine göre burada bekledikten sonra voli yerlere götürüyoruz. Son aşama olan burada da kekliklerimiz doğa hayatına alışmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı. Üretilen kekliklerin kene ve süne mücadelesinde etkin şekilde kullanıldığını kaydeden Çanak, "Tabii son günlerde yapılan araştırmalarda kesinlikle süne mücadelesinde ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ile yani kene ile mücadelede kullanıldığı ifade ediliyor. Zaten bunların doğa hayatında bulunması nedeniyle böyle kullanılması gayet normaldir" şeklinde konuştu. Kekliklerin doğada yaşayabilmesi için gerekli tedbirlerin de kurum tarafından alındığını dile getiren Çanak, sözlerini şöyle tamamladı: "Keklikler doğaya salınmadan önce eğer o bölgede yırtıcı hayvanlar var ise biz onlarla mücadele ediyoruz. Sonra oralara geçici voliyer kuruyoruz. Orada doğaya adaptasyonunu sağlıyor ve doğaya salıyoruz. Bu bölgeler en az üç yıl avlanmaya kapatılıyor. Bu zaman 3 ila 5 yıl arasında da değişiyor. Örneğin bu yıl bin adet keklik bıraktığımız Ahırdağı yöresinde 6 yıldır avlanma yasak. Tabii bu yasak nereye kadar? Orada bulunan keklik sayısı arttıktan sonra elbette bu gibi sahaları tekrar ava açacağız."