Önce ciddi bir havada başladı sohbet. Sonra öğrenci anlattı ben güldüm. Niye mi güldüm? Çünkü anlatan öğrenci de bu ulaşım sırasında yaşadıklarını trajikomik hale getirmişti. O anlattı ben güldüm. Adeta bir Kemal Sunal Filmi izliyor gibi gülmekten gözlerimden yaş geldi. Derler ya, “güleriz ağlanacak hâlimize.” Dün o öğrenci evladımızın anlattıkları aynen öyleydi. İşte anlattıklarından bir kısmını aşağıda Sizler için özetledim. Gülmeye (hayır gülmeye değil düşünmeye) hazırlanın: 1-Kahramanmaraş'ta şehir merkezinizden Avşar Kampüsüne giderken 1150 TL verip tüm şehri bedava gezebilirsiniz. “Hayır, ben tüm şehri sokak sokak, cadde cadde gezmek istemiyorum” deme şansınız yok. Güzergah öyle ince detay belirlenmiş ki, girmedik sokak bırakmamışlar. Adeta sokakları, caddeleri küstürmek istememişler. Mesela Şeyhadil Mezarlığının önünden Yavuz 6'ya binen bir öğrenci, Avşar Kampüsüne varana kadar, İtfaiye'den itibaren, Bayındırlık, Adliye, Ulucami, Uzunoluk'tan yukarıya doğru, nice mahalle gezmektedir. Bu öğrenci sokaklara, caddelere gire çıka TEDAŞ'ın önüne geldiğinde nerdeyse yarım saatten fazla süre geçmektedir. Ancak, geçen bu süre içerisinde Avşar Kampüsünün ana yoluna bile çıkmamışlardır. Tali yollarda geçen bir ömür desek yeridir. Haaa, bu ara şunu da belirteyim. O güzergahtaki toplu taşıma şoförü girdiği cadde ve sokaktan bir türlü çıkmak da bilmiyormuş. Girdikleri ve çıktıkları sokak ve caddelerde bir insan gölgesi gördüklerinde bile duruyorlarmış şoförler. Yolda kendi halinde giden vatandaşları bile neredeyse zorla araca almaya kalktıklarını da anlattı öğrenci evladımız. Ben de “bu kadarı da fazla” dedim. Neyse, işin içinde şaka ve abartma da olsa, şurası bir gerçek ki, bir öğrencinin şehir merkezinden itibaren Avşar Kampüsüne ulaşmasının 60-70 dakikayı bulmaktaymış. Bu yolun normal bir güzergahta en fazla 20-25 dakika süreceğini söyleyebiliriz. Yazık, öğrencilerimize. Hayatlarının bir kısmı yolda geçiyor anlaşılan. Evet, şaka bir yana, bu yolculuğun tam bir çile olduğunu söyledi öğrenci evladımız. 2- Üniversite kampüsünde ikinci eğitim alan öğrencilerin dersleri akşam dokuz on sıralarında bitmektedir. Bu saatte çalışan toplu taşıma araçları kampüste adeta üç dört kez tur atıyorlarmış. Hatta öğrenciler şoföre takılarak, “abi yedile de tam bir tavaf olsun” diyorlarmış. Tam tur bitip çıkış kapısına geldiklerinde, kapıdaki güvenlik görevlisinin “abi filanca fakültede bir öğrenci kalmış” dediği anda, şoförün muzip bir gülümsemeyle “müsaadenizle arkadaşlar” diyerek tekrar tura başladığı ve tüm öğrencilerden, “aaaa bu da olmaz ki” seslerinin yükseldiğini de anlattı öğrencimiz. 3- İşin bu trajikomik taraflarının yanında maazallah öğrenciler için tehlikeli tarafı da var. Özellikle kampüsten şehre dönüşte özel halk otobüsü ve dolmuş şoförlerinin çok sürat yaptıklarını ve belli saatte belli yerde olmaları gerektiği anda, eğer o saati geçirmek üzerelerse, son sürat gaza bastıklarını ve “adeta kelle koltukta” gittiklerini de anlattı öğrencimiz. 4- KSÜ Avşar Kampüsü güzergahında çalışan özel halk otobüsü ve dolmuşları sürekli olarak yolda birbirlerini kolluyorlarmış. KSÜ Öğrencisi Evladımız şahit olduğu bir olayı anlattı. Bir yolculukta, evine gitmekte olan bir yaşlı kadın, ineceği yerde değil de, en az 500 m ileride bırakılmış. O yaşlı kadın sanki aşağıya bir eşya atar gibi alel acele halk otobüsünden aşağıya doğru hızlıca indirilmiş. Bunun nedeni neymiş biliyor musunuz? Ekonomik rekabet! Çünkü arkada kendilerine o anda yetişmekte olan bir dolmuş varmış ve o özel halk otobüsü şoförü de arkadaki dolmuşu kolluyormuş. Bu nedenle o yaşlı kadını ineceği yerde bırakmamış. Bu kadar da olmaz ki diyenlerin seslerini duyuyor gibiyim. 5- Dolmuş ya da ozel halk otobüsü şoförleri, Üngüt'teki Ramada Otelin bulunduğu mevkiideki petrol istasyonunda durup yolcular araçta beklerken 3-5 dakika tost yeyip çay içiyorlarmış. Sanki şehiriçi yolcu taşımacılığı da şehirlerarası yolcu taşımacılığı gibi bir şey bu! Evet, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde bir öğrenci evladımızın Avşar Kampüsüne gidip gelirken dolmuşlarda ve özel halk otobüslerinde yaşadığı olumsuzluklardan birkaçıdır bunlar. Bu olumsuzluklar Kahramanmaraş'a ve KSÜ'ye yakışmıyor. Belediye ve Üniversite bu hususta ne gibi tedbir alır? Ne gibi çözümler üretir? Onu bilemiyoruz. Ancak KSÜ Öğrencilerine dolmuş ve özel halk otobüsleriyle Avşar Kampüsüne ulaşım sırasında, reva görülen bu durum hiç de hoş değil. Umarım bu hususta bir gelişme olur ve öğrencilerimizin yukarıda beş madde halinde sıraladığım çileleri “İnşaallah” biter. Bu arada, yetkililerden cevap bekliyorum.