Kurtuluş ve Bayram. Hayattaki mânâsı güzel kelimelerden ikisi. Belki bunun gibi binlercesi var. Yani, birlikte ikili bir uyum oluşturan binlerce güzel kelime var. Mesela “Allah (cc) ve Kul”. Mesela, “İman ve Hakikât”. Mesela, “Muhabbet ve Muhammed (sav)”. Aynı bunun gibi “Kurtuluş ve Bayram” güzel bir uyum oluşturuyor. Kurtuluş ve Bayram, aynı yukarıdakiler gibi, asalet ve onur dolu. Aynı yukarıdakiler gibi heyecan ve umut dolu. Aynı yukarıdakiler gibi huzur ve mutluluk dolu. Kurtuluş ikidir. Bu Dünyada kurtuluş, Ahirette kurtuluş. Bu dünyada insan nasıl kurtulur? Maddi olarak düşünecek olursak, bir insanını işi-gücü, ev-barkı, eşi-çocuğu olmasıdır. Bu durumdaki insan madden kurtulmuştur. Bu yeter mi yetmez elbette. Bu nimetlere gereğince şükrediyorsa, ibadetini eda ediyorsa, Hak ve Sabır'dan ayrılmıyorsa, tamamen kurtulmuştur. Maddî kurtuluşun yanına mânâ eklemiştir. Bu dünyada bu şekilde kurtulan, Allah'ın izniyle zaten, Ahirette de kurtulmuştur. (Bu durumu hayatımızın tümüne teşmil edersek, yani hayatımızda maddenin yanına mânâ eklersek mesele yok. Huzur ve mutluluk bizi bekler. Maddenin yanına mânâ değil de, hep madde eklemeye kalkarsak, Allah korusun felaketler, mutsuzluklar, umutsuzluklar bizi bekler.) Bayram ikidir. Bayram ikidir derken de, Dünyada Maddi olarak Ramazan Bayramı'nı ve Kurban Bayramını kastettim. Mânâ olarak da, Ahirette Bayram yapmayı kastettim. Bu Dünyada Bayram yapmayı, maddi ve manevi şekilde bayram yapan, elbette Allah'ın izniyle Ahirette de bayram yapar. Kurtuluş ve Bayram ikidir. Zaten hayat da ikidir. Dünya ve Ahiret. Biz dileriz ki, iki dünyada da kurtuluşa erenlerden ve bayrama kavuşanlardan oluruz. Kurtuluş ve Bayram, ya küçüktür, ya büyüktür. Dünyadaki bayramlar küçüktür. Ahiretteki bayram büyüktür. Dünyadaki kurtuluşlar küçüktür, Ahiretteki kurtuluş büyüktür. Yazımın sonunda, Yusuf Sûresi 101. ayete yer vereceğim İnşallah. Yusuf Peygamber (as), Dünya'daki Kurtuluşunun, Dünyadaki Bayramının zirvesindeyken, en mutlu anındayken şöyle dua ediyor: “Rabbim! Gerçekten bana mülk verdin ve bana sözlerin yorumunu öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyada ve Ahirette sen benim velimsin. Benim canımı Müslüman olarak al ve beni Salihler arasına (iyiler arasına) kat.” Yusuf Peygamber (as), biliyorsunuz, büyük cefa ve eziyetlerden sonra, zindan hayatından sonra, haksızlıklardan sonra kurtuldu. Bayramı yaşadı. En sonunda Sevdiklerine kavuştu. Yine kurtuluşu ve bayramı yaşadı. Fakat, o bütün bu kurtuluş ve bayramları küçük gördü (hatta kurtuluş ve bayramların zirvesindeyken onları küçük gördü ve) ve büyüğünü istedi ve dedi ki; Rabbim! Benim canımı Müslüman olarak al ve beni Salihler arasına, iyiler arasına kat. (Bu dileği tüm Peygamberler dilemiştir. Sevgili Peygamberimiz(sav)e , Azrail (as) geldi ve sordu: “Ey Allah'ın Resulü! Yüce Allah, senin her emrine itaat etmemi bana emretti. İstersen ruhunu alacağım, istersen sana bırakacağım.” Bu soru karşısında Sevgili Peygamberimiz “Melei Âl┝yı istemiş ve vefatını tercih etmiştir.) Evet, bir insan için en büyük kurtuluş ve bayram “Müslüman olarak can vermektir.” Biz bunu isteriz ve Rabbim (cc)den dileriz. Kurtuluşumuz Bayramımızdır. Bu Dünyadaki Kurtuluşumuz Küçük Bayramımızdır. Ahiretteki Kurtuluşumuz Büyük Bayramımızdır. Bu duygu ve düşüncelerle, Kahramanmaraş'ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 90. sene-i devriyesini kutlar ve Aziz Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarım. Allah (cc) yollarından ayırmasın. Amin.