Kahramanmaraş'ta incelemelerde bulunan DHKD Başkanı Prof. Dr. Neriman Özhatay, basın mensuplarının sorularını cevaplandırırken, Türkiye'nin endemik bitki bakımından zengin bir potansiyel oluşturduğunu ve bu konuyla ilgili son zamanlarda giderek bir bilgilenme ve bilinçlenmenin artmakta olduğunu ifade etti. Ancak bunun yeterli olmadığını ve daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiğini belirten Özhatay, kamuoyunda ciddi bir bilinç uyandırılması gerektiğini söyledi. Özhatay, sulak alanların korunmasına yönelik bir soruya da, "Biliyorsunuz Türkiye Ramsar Sözleşmesini de imzaladı. Hemen hemen çevre ile ilgili tüm yasalar var ama uygulamada problemler var. Bunlara çok dikkat edilmesi gerekiyor" dedi. Özhatay şöyle devam etti: "Sulak alanlar çok önemli eskiden önemsenmemiş. Avrupa'da da aynı süreç yaşandı. Aynı şeyi onlarda yaşamışlar. Sulak alanlar önce kurutulmuş. Ama şimdi ne kadar önemli oldukları anlaşıldığı için koruma altına alınıyor. Burada konunun anlaşılması için geri dönüş çok önemli. Bu nedenle ülkemizde kurutulan ve sulak alanlarımızı yeniden kazanmak için çaba sarf etmeliyiz. Bu alanların başında Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesinde bulunan Gavur Gölü geliyor" Türkiye'nin eko turizm potansiyeline de değinen Özhatay, bunların baştan çok dikkatli yapılması gerektiği ve nadir bitkilerin olduğu alanlara götürülmemesinin önemine değindi. Kahramanmaraş'ın Başkonuş Yaylası'nda 3 gün önce Türkiye'nin ilk Doğa Eğitim Merkezi'nin açtıklarını ifade eden Özhatay, burada doğa bilincini artırıcı eğitim verileceğini ve ayrıca yöreye özgü 6 çeşit nadir endemik bitki çeşidinin üretilmesinin amaçlandığını da kaydetti. Özhatay aynı merkezden Ardahan'da da açacaklarını kaydetti. Hükümetin Kyoto Protokolünü imzalaması yönündeki girişimini de değerlendiren Özhatay, "Gerçekten bunu çok önemsiyorum. En azından ülkemiz bazı yönetmeliklere uymaya zorlanacak. Ayrıca AB sürecinde de bu yönetmelikler karşımıza çıkıyor dolayısıyla bu girişi olumlu değerlendiriyorum" şeklinde cevap verdi.