Bu hususta, geçen gün bir namaz sırasında kâlben ve zihnen hissettiklerimi sizinle paylaşmak istedim. Cemaatle yatsı namazını kılarken birden “bundan büyük ne baht olur, ne de taht olur” diye ulvi bir düşünce ve duygu yoğunluğu yaşadım. Sanki gökten melekler indi ve kulağıma fısıldadı: “İşte en büyük baht ve taht budur. Bunun kıymetini bil ve anla. Başka yerde baht ve taht arama.” Kâlben ve zihnen bu duyguları ve düşünceleri hissettim. Mesrûr oldum. O duygu ve düşünce yoğunluğunu Yüce Rabbim İnşaallah her namazda nasip eyler. Amin. Gel gör ki, Müslümanlar olarak hepimiz, ya da çoğunluğumuz, namazlarda çok da fazla duygu ve düşünce yoğunluğu içerisinde olduğumuz söylenemez. Allah kabul etsin. Kimimiz hızlı hızlı, kimimiz aheste aheste namazımızı kılıyoruz. Ancak neler düşünüyoruz neler? Benim şöyle bir durumum var. Unuttuğum şeyler çoğunlukla namazdayken aklıma geliyor. Namaza sırasında, “Evet ya, o işi de yapacaktım. Yapmayı unutmuşum diyorum.” Ve namaz sırasında o işi ister istemez düşünüyoruz. Kimimiz namazda hesap dahi yapıyoruz. Seksen torba çimento aldık, tanesi 50 TL'den, 4000 TL yapar diye hesaplar (ya da buna benzer hesaplar) yaptığımız oluyordur namazdayken. Tabii, insanız ve düşünceden hiçbir zaman uzak değiliz. İnsan uyumadığı sürece zihnine gelen düşüncelere engel olamaz. Ancak uyuduğu zaman düşüncesi ondan uzaklaşır. Gerçi, uykuda gördüğümüz rüyalar da sanki bir düşünce gibidir. Bu durum itibariyle, namazda da olsa, diğer zamanlarda da olsa, zihnimize gelen düşüncelere engel olamayız. Bir de şu husus önemlidir. Namazda ille de huşÃ» ve manevi zevk alınacak diye bir durum yok. Büyük Âlim Zatlar, (mesela Üstad Bediüzzaman Said Nursi) namaza her durum ve şartta devam edilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Namazda sebat gereklidir. “Namazda huşÃ» duyamıyorum ve manevi lezzet alamıyorum” diye kimse namazı terk edemez. Ancak, namazdaki huşÃ» ve manevi lezzetimizi artırması için Yüce Allah'a niyaz ederiz. Aşağıda şiire döktüğüm gibi, “namazda en büyük baht ve taht vardır.” Biz bunu arayalım yeter. Bilene, anlayana namazda her zaman manevi ikram ve büyük manevi lezzet vardır. Biz bunu hissedelim ve hissetmeye çalışalım yeter. NAMAZDAKİ BAHT VE TAHT En büyük manevi zevk vardır namazda, Asla erişilmez o duyguya hiçbir hazda, Şairim duysun herkes, hele bir yaz da: Namazda en büyük baht ve taht vardır, O Dünyadaki en büyük kazanç ve kârdır. Göklere yükselen ezanı duyduğun anda, Her bir işi bırak, olsa da iki elin kanda, İyi bil ve anla, her zaman ol şu izanda: Namazda en büyük baht ve taht vardır, O Dünyadaki en büyük dost ve yârdır. Allahûekber diyerek başla ilk tekbirle, Ardından kıyam, rüku, sücud ve zikirle, En sonunda sağa-sola selam ver bu fikirle: Namazda en büyük baht ve taht vardır, O Dünyadaki en büyük kazanç ve kârdır. HuşÃ» ile namaz kılanın nurlu olur yüzü, Haktan bir milim dahi bile ayrılmaz gözü, Herkes aklından çıkarmasın bu sözü: Namazda en büyük baht ve taht vardır, O Dünyadaki en büyük dost ve yârdır. Namaz boynumuzun ölene dek borcudur, O ibadetlerin zirvesi, en yüksek burcudur, Günlük telaştan kurtuluş, Hakk'a bir rücudur: Namazda en büyük baht ve taht vardır, O Dünyadaki en büyük kazanç ve kârdır. Namaz kılan yardım ve iyilik ehli olmalıdır, Bütün günü sahil amel ve takva ile dolmalıdır, Ondan sonra işte şu söz yerini bulmalıdır: Namazda en büyük baht ve taht vardır, O Dünyadaki en büyük dost ve yârdır.