Benim gözüm, benim elim, benim ayağım, benim çocuklarım, benim evim, benim arabam, benim tarlam, benim arazim ve diğer benle başlayan ve mülkiyet mânâsına gelen sözler gerçekten rahatsızlık verici. Mümkün olsa da “ben” kelimesini hayatımızdan silip de atabilsek. Mümkün olsa da konuşmalarımızda hiçbir zaman “mülkiyet ekini”, im ve ımı” hiç kullanmasak.” Ben ve benimle başlayan kelimeler nefsi gururlandıran ve şımartan sözcüklerdir. Hiç farkında olmasak da, “ben”i öne çıkartan büyüklü küçüklü kelimeler insanı uçuruma doğru götürür. Ben çok tehlikelidir. Ben tehlikeli olduğu gibi insan vicdanında yer bulmayan ve sevilmeyen bir kelimedir. Ben'i nefis sever. Ben'i vicdan sevmez. İşte bundan dolayı, ne zaman “ben”le başlayan bir kelime ya da cümle kursam, “içim cız” ediyor. Vicdanım “ben” kelimesini sevmiyor. Vicdanımız “ben” sevmiyor da, nefsimiz “ben” bayılıyor ve “ben”e hayran. Nefsimiz “ben” kelimesini niye seviyor? Nefsimiz “ben” kelimesine neden hayran? Vicdanımız “ben” kelimesinden niye hoşlanmıyor? Neden “ben”le başlayan kelimeler bizi rahatsız ediyor? Bunları hiç düşündünüz mü? Bu hususları düşündüğümüzde şu sonuçlara varırız. Benim gözüm, benim elim, benim ayağım, benim çocuklarım, benim evim, benim arabam, dediğimizde esasında “yalan söylemiş oluyoruz.” Dünyadaki bir varlık için “benimdir” diyen kişi, dünyanın en büyük yalanını söylemiştir. Dünyadaki hiçbir şey için “benim” diyecek durumda değiliz. Biz esasında hiçbir şeyin sahibi değiliz ve olamayız da! Benim gözüm, benim elim, benim ayağım, benim çocuklarım, benim arazim, benim evim diyen kişi, bilmelidir ki, hepsi de emanettir. Hepsi de Allah'ındır. Allah (cc) dilemeseydi, ne insan varolurdu, ne de insanın elindeki malı mülkü varolurdu. Allah (cc) dilemeseydi, ne biz olurduk ne de çocuklarımız, malımız, mülkümüz olurdu. Herşey Allah'ındır. Kur'an-ı Kerim'de ayan-beyan açıklanıyor ve arz ve semada olan her şeyin Allah'ın hüküm ve tasarrufu altına olduğu çeşitli ayetlerde bildiriliyor. “Allah (cc) mülkün gerçek sahibidir.” (Al-i İmran Suresi, 26. Ayet) Bu durum çok açık ve net iken, insanın kendisine bir paye vermesi ve “ben yaptım, bunlar benim eserim” demesi kesinlikle çok yanlıştır. Allah-û Teala Hazretleri her şeyin yaratıcısı ve sahibi olduğu halde, Kur'an-ı Kerim'de çoğu yerde “biz” kelimesini kullanıyor, mesela, “biz emaneti dağlara verdik, onlar kaçındı” diyor. (Ahzab Suresi, 72. Ayet) “Biz insana şahdamarından daha yakınız” diyor. (Kaf Suresi, 16. Ayet) Bunun gibi birçok ayette “biz” kelimesi kullanılıyor. Allah-û Teala Hazretleri bile “ben” kelimesini sevmezken ve kullanmazken, “ben”ini yücelten insanlar ve “ben” demekten hoşlananlar büyük bir gaflet içindedirler. Nefsinin oyununa düşmüşlerdir. Nefsini dinleyen yanlışa düşer. Vicdanını dinleyen doğru yoldadır. Vicdanına uyan insan bencillikten ve kibirden uzaklaşır ve bizcil düşünür. Nefis bütün gücü ve varlığı kendisinde görerek Allah'a isyan noktasına doğru “bencil bir şekilde, ahmak bir halde” ilerlerken vicdan ise “bizcil bir halde ve akıllı bir şekilde” Hak yolunda yürümektedir. İnsana bencillik veren kibirdir. Nefsimiz kibirden ve yalandan hoşlanıyor. Vicdanımız ise kibirden ve yalandan hoşlanmıyor. İşte nefsimizde ve vicdanımızda oluşan duygular bunlar. İşte işin aslı budur. Vicdanımız yalanı, kibri ve bencilliği sevmez. Vicdanımız dünyanın neresinde olursa olsun, hangi insanın başına gelirse gelsin, hiçbir ayrım yapmadan, acıyı, çileyi ve adaletsizliği hoş görmez. Çünkü vicdanımız bizcildir. Ancak nefsimiz öyle değil. Nefis dünyadaki acıyı, çileyi, adaletsizliği önce benine sorar. Benliğine uygunsa onu hoş görür, benliğine uygun değilse onu hoş görmez. Dünyada ne kadar yalan-dolan varsa, adaletsizlik ve zararlı işler varsa hepsi de nefsin yolunda giden benciller tarafından işlenmiştir. Dünyada ne kadar güzel ve iyi işler, adil ve hayırlı işler varsa hepsi de vicdanının yolunda yürüyen bizciller tarafından işlenmiştir. Allah bizleri bencillikten muhafaza buyursun ve nefsinin yolunda değil, vicdanının yolunda yürüyenlerden eylesin. Amin