En değerli varlığımız nedir deseler, öncelikle sağlığımızdan başlayıp sıralarız: yavrularımız, ailemiz, malımız, makamımız, vs”¦ Göreceli olan bu sorunun cevabını düşündüğümüzde en fazla nerelere, nelere yatırım yaptığımızı ve neyin en önemli olduğunu ortaya koyar. Emekliliği gelmiş bir öğretmen arkadaşın serzenişi ve bizlere nasihati şöyleydi. Biz hanımla yıllarca çalıştık, çok paralar kazandık, iki yavrumuz oldu. Tüm hayatımızı onlara adadık büyütene kadar her şeylerini yakın takiple kontrol ettik ve onları okuttuk. Büyüdüler, onlar için büyük tasarruflarla adlımız iki daire ve araba, onların bir yanlışıyla anında satılıp heba oldu. Bunu görmek bizi bitirdi. Biz onları ömrümüzü vererek biriktirdik gece gündüz zamanımızı onlara yatırım yaptık. Şimdi bir cümleyle kesip atıyorlar, kolay kazandıkları için mutlu dahi olmuyorlar, nankörce de bizleri eleştiriyorlar. Bu yüzden siz siz olun onlara katlar, arabalar bırakmaya çalışmayın, eğitimlerine önem verin. Azla mutlu olmasını, kanaati, bazı değerlere koşulsuz saygıyı, imanı, inancı öğretin. İnsanın en önemli varlığı zamanıdır. Sağlık ev, araba, çocuk sonradan da bulunabiliyor ;ama geçen zamanın telafisi yok. Her bir dakikanın dahi kıymetini anlayabilmeniz için benim yaşımda benim gibi olmanız lazım, dedi. Önümüzdeki vartaları anlamak için illa çukura düşmek gerekmiyor, düşenlerin öğütleri bizlere rehber olmalı. Anne ve babasını, dışarı atıp, ailelerine zarar veren yüzlerce haber okumuşuzdur. Bu sorunlar bizden çok uzak değiller, hayalen, bir hastalığa tutulduğumuzu, muhtaç olduğumuzu düşünelim ve etrafımızda yetiştirdiğimiz insanların tavırlarını tasavvur edelim”¦. İşimiz zor Allah yardımcımız olsun. Ama hakiki yatırımı gelecekleri olan evlatlarına yatım yapan onların manevi değerlerini inşa etmiş bireyler mutlu. Onlar yatalak hasta olsa dahi güler yüzle, önceden gördüğü şefkatin meyveleriyle tebessüm eden bir bakışla alakadar olunurlar. Dışa mı yatırdık, içe mi sorusuna “içe” cevabını verecek şekilde ayar yapmamız gerekir. Biz çocukların elbiseleriyle ilgilenip, onların bedenini rengarenk donatırken, ruhlarını renksiz bırakmak, sadece siyah ve beyaza mahkum etmek ya da bedenlerini değerli elbiselerle korurken ruhlarını korumasız bırakmak ne kadar isabetli olur? İşlemeyen damarlar, kanallar kurur. Az da olsa daim olan evladır, kaidesi de bunu destekler. İnsanların da hep bedenine, maddi alemine hizmet etmek o yöne yatırımlar yapmak, hem kendileri için hem bizlerin geleceği, hem devlet- millet ve tüm insanlık için fayda sağlamaz. Bir insan düşünün ayağının biri çok kalın bakımlı, güzel ama; diğeri zayıf hastalıklı, nasıl bir denge bekleyebilirsiniz ki? Haftada bir iki saat de olsa ruhlarımızı rutin olarak ilahi süzgeçten geçirerek, girdiğimiz sitelerin virüslerini temizlemeliyiz. Yoksa her görülen yaşanan, olaylardan arta kalan izler ruhta yaralar açar, hard diski çökertir. Ruhlarımıza en az bilgisayarlarımız kadar önem verelim, en az günde beş defa merkezle bağlantı kurup formatımızı atalım, temiz kalalım.