İzmir'de işçi emeklisi Hikmet Sazar ile ev hanımı eşi Sezgin Sazar, şimdi 20 ve 25 yaşında olan 2 oğullarını büyüttükten sonra, televizyonda izledikleri tanıtım filminden de etkilenerek, yaşamlarını yeni bir sevgi bağıyla renklendirmek için koruyucu aile olmaya karar verdi. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne başvuran çift, uzmanların 1 haftalık incelemesinin ardından uygun bulununca. 29 Haziran 2007'de, doğduktan kısa süre sonra anne ve babası tarafından Karşıyaka Çocuk Yuvası'na verilen 11 aylık T.'nin koruyucu ailesi oldu. Sazar çifti, sevgiyle bağlandıkları T.'yi 16 ay süresince bakıp sağlıklı bir şekilde büyüttü. Ancak çift, geçtiğimiz 9 Eylül günü Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nden gelen telefonla şoka uğradı. Görevli, Sezgin Sazar'a, "Annesi T.'yi aramadığı için başka bir aileye evlatlık vereceğiz. Bu nedenle bize geri vereceksiniz" diyordu. KARAR BEKLENMEDİ Büyük bir şaşkınlık ve üzüntü yaşayan çift, minik T.'nin evlatlık verilecekse kendilerine verilmesini istedi. Ancak Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bunu da kabul etmedi. Bunun üzerine "Evlatlık verilecekse önce neden bize sorulmadı" diyerek aile mahkemesine başvuran çift, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü aleyhine dava açtı ve küçük kızın kendilerine evlatlık verilmesini istedi. Ancak görevliler, mahkemenin sonuçlanmasını beklemeden önceki gün 3 çocuk polisiyle birlikte, minik T.'yi almak için ailenin Bornova'daki evine geldi. Bu arada Sezgin Sazar'in iddiasına göre polisler, "Üzülmeyin, bu gider yenisini alırsınız" deyince aile şaşkına döndü. Koruyucu anne Sezgin Sazar, "Olur mu? Ben bir anneyim ve T.'yi de kendi öz evladım gibi seviyorum. Hadi bize acımıyorsunuz ona acıyın bari. Büyük bir bunalıma girecek" demesi üzerine ise polisin bu kez, "Bunları unutur, hiçbirini hatırlamaz. Yarın yeni gittiği ailedeki kadına 'anne' der" sözlerini duyunca ile bir kez daha yıkıldı. SON KEZ ÖPTÜ AYRILDI Yetkililer gelmeden kızına "Seni ablalar ve ağabeyler alıp okula götürecekler" diyen koruyucu anne, kızına son kez sarılıp defalarca öptü. Gözyaşlarını zorlukla tutan Sezgin Sazar, kınalı eline oyuncak bebeğini vererek Karşıyaka Çocuk Yuvası'na kadar götürdü ve oyun odasına bıraktı. Bir daha göremeyeceği kızının son kez, "Anne beni almadan sakın gitme. Ben arkadaşlarımla oynayıp dersime girip senin yanına geleceğim. Sakın beni bırakma" dediğini anlatan koruyucu anne, "20 yıl sonra tekrar annelik duygusunu tattım. Onun da annesi olarak görüyor ve hissediyorum. Onu benden ayırmayın. O da beni annesi, eşimi babası olarak görüyor. Ne olur evladımı bana geri verin" dedi. UMUTLARI NİMET ÇUBUKÇU 2.5 yaşındaki T.'nin 16 aydır koruyucu ailesi olan Sazar çifti, durumlarını AK Parti İzmir Milletvekili Erdal Kalkan aracılığıyla Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'ya ilettiler. Çift, kendisi de bir anne olan Çubukçu'nun yaşanan bu drama duyarsız kalmamasını istediklerini söylediler. Bu arada Baba Hikmet Sazar, çocuğu geç teslim ettiği için minik T.'yi kaçırmak suçlamasıyla karakolda ifade verdi. KANUN TESLİM EDİLMELİ DİYOR Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Yetkilileri: "Biz koruyucu ailelerle çocuğu teslim etmeden önce sözleşme yapıyoruz. Bu sözleşmede çocuğun evlatlık olarak verilmesi durumunda kayıtsız şartsız teslim etmeleri gerektiğini kendilerine iletiyoruz. Aileler de bunu baştan kabul ederek sözleşmeyi imzalıyor. T.'yi Sazar ailesine verdiğimiz sırada annesi arayıp soruyordu. Ancak aramalar kesildi. İzine ulaşamayınca T. için hukuken evlatlık verilme süreci başladı." Sosyal Hizmetler yetkilileri, Medeni Kanun'un evlat edinmeyle ilgili maddesi, "Çocuk hukuken evlat edinmeye uygun hale gelmişse bu sağlanır" dedi ve ekledi: "Biz de yasalar gereği bu çocuğu sırada bekleyen bir aileye evlatlık olarak vermek zorundayız. Ayrıca T.'yi Sazar Ailesi'ne veremeyiz. Çünkü evlatlık başvuruları yok. Bu, evlat edinme için uzun zamandır sırada bekleyen ailelere de haksızlık olur." UZMANLAR NE DİYOR? İzin vermeyen yasa değişmeli * İstanbul Sosyal Hizmetler Eski İl Müdürü Kahraman Eroğlu: "Bu olayda sağduyu sahibi herkes küçük kızın Sazar çiftine verilmesini ister ama yasal olarak Sazar çiftine evlatlık verilmesi mümkün değil. Buna benzer başka olaylar da yaşanmaması için yasa, çocuğun geleceği ve iyiliği için, koruyucu aileyle kurduğu ilişki ve ailenin durumu değerlendirdikten sonra uygun bulunursa, o koruyucu aileye öncelik tanınması yönünde değiştirilmelidir." Ya çocuğun ruh sağlığı * Psikoloji Uzmanı Dr. Ayhan Erakay: "Kanuni basamakları uygulamak gerekiyor ancak bunları uygulayacağız derken de o yaştaki çocuğun ruh sağlığını tehlikeye atıyorlar. Henüz 2.5 yaşındaki çocuk ebeveyni tanıyor. Kendisi ve çevresiyle ilgili olanları yorumluyor. Tam bu yaş anneyle ilgili birliktelik dönemi. Bu dönemdeki ayrılıklar, ileriki dönemde olumsuz etkileyebilir. Böyle bir durumda eğer ailenin özellikleri uygunsa bu aileye verilmesi daha doğru. Doğru olan aynı güvendiği ve bire bir iletişim kurduğu aileyle devam etmesi." Çocuk büyük bir travma yaşar * İzmir Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu sosyal hizmet uzmanı Turan Başkaya: "Ben 18 yıllık uzmanım ama böyle bir durumla ilk kez karşılaşıyorum. Çocuk evlatlık verileceği aileyle tanıştırıldığında, bir travma yaşayacak. Eski koruyucu ailesi de büyük sıkıntılar çekecek. Bu nedenle 0-3 yaş arası çocukların koruyucu ailelere verilmesi de çok doğru değil. Çünkü ileri yaştaki çocuk koruyucu aileye verildiğinde o ailenin öz ailesi olmadığını bilir ve ona göre hareket eder. Küçük çocuklar koruyucu aileleri öz aileleri olarak bilir. Ayrıca bu tür durumlarda iki ailenin tanıştırılıp çocuğun yeni ailesine alışması için bir süre birlikte kalmaları sağlanmalı." AİLE DAVAYI KAZANABİLİR İSTANBUL Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Erman: Çocukların evlat edinilmesine 'aile mahkemeleri' karar veriyor. Evlat edinebilecek ailelerde, çiftin en az 5 yıl evli olmaları, 30 yaşını geçmiş olmaları, şartları aranıyor. Eşlerin başka çocukları var ise onların yararlarının hakkaniyete aykırı şekilde zedelenmemesi gerekiyor. Evlat edinilmesi için bir yıl süreyle küçüğün evlat edinen tarafından bakılması ve eğitilmesi gerekiyor. Bu durumun küçüğün yararına olması şartı vardır. Evlat edinmede en önemli husus, küçük çocuklar açısından bir yıl bakılmış olmaktır. Mühim olan ise çocuğun menfaatidir. Çocuğun menfaati göz önüne alındığında, söz konusu çocuğu hakim büyümk bir ihtimalle bu aileye verebilir. ERGUN BABABAHAN BÖYLE YORUMLADI: Kurallar bir çocuktan daha önemli değil Küçük bir kız çocuğu, dün geceyi anne-baba bildiği insanlarla, "Evim" dediği bir çatı altında geçirmedi. Henüz 2.5 yaşında o. Ailesi bildiği insanlardan polis zoruyla alınıp Çocuk Esirgeme Kurumu'nun soğuk yüzlü binasına götürüldü. Elbette orada çalışanlar ona ellerinden gelen sevgiyi gösterecek, onu avutmak için çabalayacak, korkularını, endişelerini gidermeye çalışacaktır. Ama bu minik yavru birkaç gün içinde yeni bir şok yaşayacak ve kendisine kucak açmaya hazır, çocuk özlemiyle yanıp tutuşan bir çiftin evine yerleşecek. Devlet, kurallarla yürür, hepimiz biliyoruz. Ama bu kuralların 2.5 yaşındaki bir çocuğun yaşamını altüst etmek için hazırlandığını sanmıyoruz. Eğer, koruyucu ailelik her an vazgeçilebilecek bir mekanizmaysa, hemen durdurulmalı. İnsanların sevgisine bu kadar ihtiyacı olan, güven duygusu gelişmekte olan bir yavrucağın hayatıyla bu kadar kolay oynanmamalı. Devlet, kuralları, kanunları bireylerin mutluluğu için koyuyor. Bunları kağıt üzerindeki anlamlarıyla uygularsanız, bazen insanları ve de minik yavruları mutsuzluğa sürükleyebilirsiniz. Devletin görevi, bu çocuğun mutluluğunu, sağlıklı bir geleceğe sahip olmasını sağlamak. Eğer bunu koruyucu aile sistemiyle yapamayacak idiyse, ilk baştan bu mekanizmayı çalıştırmayacaktı. İhale iptal etmiyorsunuz ki, bir çocuğu iki yıldır anne-baba bildiği insanlardan koparıyorsunuz. Kafka'nın romanlarında rastlayabileceğimiz soğuklukta bir uygulama. İstediğiniz kadar kurallardan, aileye imzalattığınız sözleşmelerden bahsedin. Ortada kira kontratı yok, minik bir yavrunun yaşamı, mutluluğu söz konusu. Bu kurallar gerçek çocuklar düşünülerek hazırlanmamış belli ki. Gerekiyorsa kuralları çocukların mutluluğunu düşünerek bir daha yazın. (Sabah)