Hep eskiden şöyleydi, eskiden böyle değildi, tamamen bozulmuşuz gibi eskiye atıfta bulunarak serzenişte bulunup dururuz. Oysa hiç kendimizde kusurlar aramaz yeni nesilin bu görüntülere sebep olduğunu düşünüp sorumluluktan kurtulduğumuzu zannederiz. Aslında yalnız bozulan ne zaman, nede yeni nesil, nede bizleriz, zaman aynı hergün güneş doğuyor, yeni nesil aynı hayatına yiyip içmesine işine gücüne sahip devam edip gidiyor, bizlerde tüm bunların içerisinde hayatı yaşamaya devam edip gidiyoruz. Yalnızca değişen farkına varmadığımız veya varmak istemediğimiz kaybettiğimiz değerlerimiz ve o değerlerin yerine ikame ettiğimiz yanlışlar ve onun neticesindede hayatın yaşanmaz hale geldiği gerçeği. Bir zaman bir sokakta oturan zat bir gürültü işitmiş nedir diye sormuş demişler üst sokaktaki komşun kavga ediyor, banane bizim sokakta değil demiş, bir zaman sonra alt sokakta bir komşu kavga yaşıyor ona demişler alt komşunda kavga var o yine banane bizim sokakta değil demiş, bir zaman sonra kavga kendine gelince alt ve üst sokaktaki komşularına demişler sizin orta sokaktaki komşuda kavga var onlar hep bir ağızdan demişler o bizim sokakta oturmuyor.İşte toplumumuzu, hayatı yaşanmaz kılan anlayışa en güzel misal.şimdi kendimize soralım hakikaten böyle olmadıkmı, hayatmı, yeni nesilmi, yoksa zamanmı bizleri bu hale getirdi yoksa kaybettiğimiz değerlerimizden dolayı sorumluluğunu hissetme duygusundan yoksun hale gelmemizmi. Her fert kendi hayatının her safhasına bu misaldeki vurdumduymazlığı ne derece yansıtabiliyor veya uygulamıyorsa o nisbette hayatından zevk ve şekva ediyor demektir.Bakıyoruz toplumu ilgilendiren sosyal bir olayda hiç ummadığımız birileri yanlış saflarda yer alıyor bakıyoruz o yanlışta önderlik yapacak kadar ileri gidiyor, bir zaman sonra aynı şahıs bulunduğu saftakileri en önde giderekten tenkit ediyor. Eyvallah diyoruz uyanmış birde ne görelim bu seferde önceden karşısında olduğu kişilerin yanında bu seferde orda önderlik konumuna soyunmuş gidiyor. Eyvallah diyoruz iyi, güzel birde ne görelim bu seferde buradaki iyileri tenkit, beğenmeme, adam Maraş tabiriyle riyakar çok özür diliyorum dalkavuk, netice yine aynı tas aynı hamam yanlışlar devam edip gidiyor. Sosyal hayatımızın her safhasında bunlara meydan vermeme adına bir seferberlik ilan edelim. Peygamberimiz Hz.Muhammed A.S.M.ın “ Bir Müminin ayağına batan dikenin acısını yüreginde hissetme.”Bediüzzaman Said NURSİ'nin “ kimin himmeti milleti ise o tek başına bir millettir.” Ve Merhum Necip Fazılın “ kim var denince sağına ve soluna bakmadan ben varım diyecek bir gençlik.” , “ zifiri karanlıkta ak sütün içindeki ak kılı fark edecek kadar feraset sahibi bir gençlik” Merhum Mehmet Akifin “ Asımın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek çiğnetmedi yurdunu asla çiğnetmeyecek.” Bunları kendimize rehber edelim, başta sokağımız, sonra mahallemiz, sonra şehrimiz,sonra devletimiz, sonra sosyal yapıyı oluşturan kurum ve kuruluşlarımız göreceğiz nasıl düzeliyor. İşte o zaman bende rahatlıkla başlığı “Onlar Bizim Sokakta Oturuyorlar “diye atacağım.