Ne baba ne de oğul tek başına dışarı çıkabiliyor. Baba, çocuğunun ayakları, oğul ise babasının gözleri olup hayatlarını devam ettiriyor. Gaziantep'te bundan 69 yıl önce dünyaya gelen İsa Subaşı'nın dramı, annesini babası askerdeyken 2 yaşında kaybetmesiyle başladı. Subaşı, akrabalarının yanında büyüdüğü ve daha sora babası askerden geldikten sonra üvey anne yanında büyüdüğü için gözleri mikrop kaparak bakımsızlıktan 4 yaşında kör oldu. Ancak buna rağmen Subaşı, mücadele ederek okula gitti, okuma-yazmayı öğrenerek Adana'ya yerleşti. Subaşı burada doğuştan belden aşağısı tutmayan engelli Ganimet Subaşı (55) ile evlendi. Bu evlilikten Subaşı çiftinin 4 çocuğu oldu. Çocuklarından Yusuf Subaşı (29) babası gibi 4 yaşındayken sıcakta damda uyuyakaldığı için beyin kanaması geçirdi ve bacakları kısmi felç kaldı. Zaman içerisinde diğer 3 çocuk evlenip iş sahibi olduktan sonra evi terk ederken, engelli baba, anne ve oğul birlikte yaşamaya başladı. Ancak anne yataktan kalkamıyor, baba görmüyor, oğul ise yürüyemiyor. Anne bu acıya daha fazla dayanamayarak 8 yıl önce hayatını kaybetti, görme engelli baba ile yürüme engelli oğul başbaşa kaldı. Baba ve oğul 8 yıldır yaşam mücadelesi veriyor. Baba ile oğul yalnız başına dışarı çıkamıyorlar. Oğul, babası olmadan bakkala ekmek almaya bile gidemiyor. Baba, oğlunun eli ayağı, oğul ise babanın gözü olmuş durumda. Baba ile oğul sokakta sürekli el ele gezerek tek bir insan gibi hayatlarını sürdürüyorlar. "OĞLUM BENİM GÖZÜM, BEN DE OĞLUMUN AYAĞI OLDUM YILLARDIR" Baba Subaşı, yıllardır engelli oğluyla birlikte yaşam mücadelesi verdiklerini anlatarak, "Ben de oğlumda aynı kaderi paylaşıyoruz. İkimiz de 4 yaşında engelli kaldık. Ben o zamanın göz rahatsızlığına yakalanıp ilgisizlikten kör kaldım. Oğlum da eşim ayağa kalkamadığı için damda güneşte uyuyup kaldığından beyin kanaması geçirerek yürüme engelli oldu. Yıllardır birbirimize bakıyoruz. Oğlum olmadan ben bakkala dahi gidemiyorum. Oğlum bana göz, ben de ona ayak oluyorum" dedi. Artık çok yaşlandığına, oğluyla birlikte her yere gidemediğine dikkat çeken Subaşı şöyle devam etti: "Oğlum kısmi felç olduğu için destek olmadan çok fazla yürüyemiyor. Ben de artık yaşlandığım için onunla her yere gidemiyorum. Ancak bir hayırsever akülü araba verirse oğlum bensiz de dışarı çıkabilir. Çünkü o daha çok genç. Ben dışarı çıkmasam da olur ama onun çıkması lazım." Oğul Subaşı ise babası ve kendisinin ancak bir insan ettiklerini belirterek, "Ben bir yılda 3-4 tane ayakkabı eskitiyorum. Çünkü yeteri kadar ayağımı kaldıramadığım için ayağımı sürükleyerek yürümek zorunda kalıyorum. Babam olmasa ben hiç dışarı çıkamam. Çünkü yalnız çıktığım zaman çok yoruluyorum. Babamla çıktığım zaman ondan destek alıyorum. Bastonla da dışarı çıkıyorum ama ondan babam kadar destek alamayıp fazla gezemiyorum. Yıllardır babam ile tek bir insan gibi yaşıyoruz" diye konuştu.