Emekli Özel Harekâtçı Hatem Kocamemik, 1997 yılında Osmaniye'ye tayin olduktan sonra bölgede ekibiyle keşif yaparken iki farklı suya rastladıklarını kaydetti. Bir kaynaktan akan suyun geçtiği yerlerde kırmızı diğerinin ise siyah bir renk bıraktığını kaydeden Kocamemik, "Bir kaba doldurularak götürülmek istenen suyun kısa süre sonra renk değiştirdiğini gördük. Bu da bizlere suyun kaynağından içilmesi gerektiğini göstermektedir. Bu suyu sürekli olarak kullanan yöre halkı büyük faydalarını görmüş. Sulardan kırmızı olanının 1997 yılında İstanbul'da yapılan bilimsel araştırma neticesinde kadın hastalıkları ile cilt hastalıklarına iyi geldiğini; diğerinin ise romatizma, uyuz, egzama, ishal ve buna benzer 14 hastalığa iyi geldiği tespit edilmiştir." dedi. Issızca köylülerinin bu suları ayrıca seralarında da kullandıklarını kaydeden Kocamemik, şu bilgileri verdi: "Onlar için bu su bir nevi gübre görevi yapmaktadır. Bu sulardan faydalanmalıyız. Bu şifa kaynağı, köye 7,5 km'lik bir asfalt ile 2,5 km'lik bir elektrik mesafesi kadar uzaklıktadır. Şu anda burada 300'e yakın aile çadır kurarak yaz aylarında kalıyor. Kahramanmaraş, Gaziantep, Osmaniye ve bazı il ve ilçelerden insanların kaldığı bir yerdir. Bu şifalı sularımız 4 km'lik bir mesafede olan Çardak yollarına borularla getirdiğimiz zaman şifa kaynağı insanlarımızın ayaklarına kadar getirilmiş olacaktır."