Prof. Dr. Halil Çakan, insanoğlunun doğayla savaş halinde olduğunu belirterek, eğer bu savaşı kazanırsa gerçekte kaybedeceğini söyledi.

Dünya Çevre Günü Çukurova Üniversitesi ev sahipliğinde kutlandı. Tema Vakfı Kurucusu Ali Nihat Gökyiğit’in katılımı ile gerçekleştirilen Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında seminer ve fotoğraf sergisi düzenlendi. Akif Kansu Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen kutlama törenine Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, Rektör yardımcıları Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu, Prof. Dr. Şeref Erdoğan, akademisyenler, TEMA Kurucusu Ali Nihat Gökyiğit ve çok sayıda davetli katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Çukurova Üniversitesi Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi Müdürü Prof. Dr. Halil Çakan, 110 ülkede aynı anda kutlanan Çevre Günü etkinliğinin Çukurova Üniversitesi’nde ilk kez yapılıyor olmasının kendileri için büyük bir mutluluk olduğunu dile getirdi. İnsanoğlunun doğayla savaş halinde olduğunu belirten Prof. Dr. Çakan, "Eğer doğayla olan savaşı kazanırsak kaybedeceğiz." dedi.

Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar ise çevre duyarlılığına dikkat çektiği konuşmasında, yapılan araştırmalarda dünyanın sahip olduğu doğal kaynakların kullanım oranının sürdürülebilir olmadığının tespit edildiğini belirtti. Kibar, araştırmaların dünyanın kendini yenileme kapasitesini sonsuza kadar kaybetme noktasına geldiğini gösterdiğini söyledi.

Açılış konuşmalarının ardından TEMA Kurucusu Ali Nihat Gökyiğit, 'Doğa ile Barış' konulu bir sunum yaptı. Gökyiğit, dünya varlıklarının yenilenmek yerine daha sıklıkla tahrip edildiğine dikkat çekerek, bunun da dünyanın iflasın eşiğine sürüklendiği anlamına geldiğine kaydetti. Gökyiğit sunumuna şöyle devam etti: "Doğal varlıklardaki tükeniş işaretleri çok bariz. Bunlar çölleşme, tarım arazilerinin dünya çapında 3’te birinin kullanılmaz olması. Meraların yarısı artık verimsiz dünya yüzeyinde. Ormanların da başı dertte. Her yıl dünyada Yunanistan kadar orman yok oluyor. Ülkemizde biz bu kadar tahripçi değiliz ormanlara karşı. Yeşil alan bakımından Orman Bakanlığı ve TEMA ile yapılan çalışmalarla bir ağaç tutkusu yaratıldı. Bu ağaç tutkusu ile bilinç arttı ve ormanlarımız artık eksilmiyor. Tropik ormanların artık dünyada 3’te biri yok ve yangınlarda büyük artış var. Doğal varlıklardan su da tehlikede. ‘Su sancısı’ diyoruz buna. Bazı nehirler denize kadar ulaşamıyor. Yer altı suları çekilmeye devam ediyor. Dünya çapında göller, sulak alanlar küçülmeye, kurumaya devam ediyor. 1,2 milyar insan da sağlıklı içme suyundan mahrum. İklim değişikliği ile havanın başı da dertte. Doğal afetlerin sayısında, şiddetinde çok büyük artış var. Biyolojik çeşitlilik de risk altında."