Ama ismini ve cismini bildiğimiz, Kahramanmaraş'ın kurtuluş timsâli olan ve heykeli Kıbrıs Meydanı'nda bulunan o zâtın türbesi nerde, onu bir türlü bilemiyordum. Yanlış duymadınız!.. Kahramanmaraş'ta direnişin başladığı ilk kurşunu atan merhum Sütçü İmam'ın türbesinin yolunu ne ben bilebiliyordum, ne de başkası? Sonraları bu zâta ve türbesine karşı daha duyarlı olmaya başladım ve türbesinin yolunu şehre geldiğimden yaklaşık 1,5 veya 2 sene sonra ancak öğrenebilmiştim. Türbesine ziyarete gitmiş ve ruhuna fatiha okumuştum. Ne kadar duygulanmıştım bilemezsiniz! O muhteremin türbesi nerdeymiş, biliyor musunuz? Uzunoluk Caddesi'nde, Uzunoluk Hamamı'nın tam karşısına düşüyordu. Yanında da bir camii vardı. Ama işin hoşuma gitmeyen tarafı türbenin bakımsız olmasıydı. Sanki orda yatan Sütçü İmam değil de, sıradan bir insanın mezarı gibi bir şey olmuş yani. Oysaki Sütçü İmam, Kahramanmaraş'ın en cesur insanıydı. Ki o cesurluğu ile Kahramanmaraş'ta düşmana artık “Dur!” denilmiş ve 22 gün süren direniş, onun düşmana attığı ilk kurşunla başlamıştı. Ve 22 gün sonunda da bu direniş, şanlı bir zaferle son bulmuştu. 12 Şubat, Kahramanmaraşlıların sevinme günüydü. Sütçü İmam'ın başlattığı kıvılcım, artık tüm ülkeye yayılmış ve tüm şehirler kurtuluşa odaklanmıştı. Bazı Gaziantepliler, “İlk kurtuluşu biz yaşadık!” deseler de, tarih onları yerden yere vururcasına, “Kahramanmaraş, kurtuluşun başlangıç şehridir ve Kahramanmaraşlılar da bu direnişi zaferle sonuçlandıran kahraman insanlardır!” diye haykırıyordu. İşte böyle şanlı bir zafere ön ayak olan böyle bir insanın unutulması mümkün müdür? Evet, mümkündür!.. Neden mi? Çünkü Sütçü İmam'ın maalesef türbesinin yolunu, nasıl ki ben ilk Kahramanmaraş'a geldiğim yıllarda bilmiyorsam, bugün de birçok Kahramanmaraşlı da onun türbesinin yolunu bilmiyor. Nerden mi biliyorum bunu? Çünkü önce ben kendimden yola çıktım ve sonra halkı şöyle bir yokladım. Ama maalesef, bu konuda yüzümüzü güldürecek sonuçlara ulaşamadım. Maalesef ki bize, kurtuluşumuza vesile olan o yüce insanı tanıyamıyoruz. Maalesef ki bize, kahraman halkımıza yön veren o nadir insanın türbesinin yolunu bilmiyoruz. Maalesef ki bize, Sütçü İmam'ın Türbesi'nin yolunu gösterecek faaliyetlerde ve hizmetlerde bulunamıyoruz. Ne belediye bu konuda duyarlı, ne de halk! Eğer belediye duyarlı olsaydı, şehrin merkez caddelerine onun türbesinin nerde olduğunu gösterecek en azından birkaç tabela dikerdi. Tabela olmasa da farklı faaliyetlerle türbenin nerde olduğunu işaret edecek başka şeyler yaptırılırdı. Eğer halk duyarlı olsaydı, belediyeye bu konuda şikayetlerde ve isteklerde bulunurdu. Ama yok! Biz, manevî değerlerimize karşı olsun, manevî şahsiyetlerimize karşı olsun, ne yazık ki tüm duyarlılığımızı yitirmişiz. Gerçi niye duyarlılığımızı yitirmeyelim ki? Bizde büyük bir dünya telaşı var, geçinme kaygısı var. O yüzden türbe ile mürbe ile uğraşamayız, değil mi? Çok utandırıcı bir durum! Şöyle bir silkinelim ve kendimize gelelelim. Ve ardında da şöyle düşünelim ne olur: Ya Sütçü İmam ve aziz atalarımız olmasaydı! O zaman bu kent ve bizler, yani kent halkı acaba şimdi var olur muyduk ve Kahramanmaraş'ta yaşayabilir miydik? Bunu başta Kahramanmaraş Belediyesi'nin ve tüm Kahramanmaraşlılar'ın vicdanına bırakıyorum. Saygılarımla...