“ Tahmin ederim ki, nesihlerin nasihatleri şu zamanda tesirsiz kaldığının bir sebebi şudur ki; Ahlaksız insanlara derler: Haset etme, hırs gösterme, adavet etme, inat etme, dünyayı sevme, yani fıtratını değiştir gibi zahiren onlarca mala yutak ( kaldırılamayacak ) bir teklifte bulunurlar. Eğer deseler ki, bunların yüzlerini hayırlı şeylere çeviriniz, mecralarını değiştiriniz. Hem nasihat tesir eder, hemde dairei ihtiyarlarında bir emr-i teklif olur” Bu sözlerden de anlaşıldığı gibi insan kötü alışkanlıklar edinmişse o huylarından vaz geçirmek için zorlayıcılık yerine, korkutma yerine insanın yapısına uygun davranılmasını o zararlı alışkanlıkların kötülüklerini göstererek bu noktada ikna yollarını kullanarak yapılmasının önemini arz etmektedir. İmanın değer hükümlerine karşı hassasiyetini kaybetmiş bir kimseyi cehennem korkusu ile kötülüklerden vaz geçirmeye çalışmak tesirli bir yol değildir. Bediüzzaman ın “ Fena adama iyisin iyisin desen iyileşmesi ve iyi adama fenasın fenasın denildikce fenalaşması çok vuku bulmuştur” ifadeleride bu gerçeği dile getirmektedir.Akla ve hissiyata hitap ederek iknaya çalışmak, bulunduğu zararlı yoldaki zevkin içerisindeki o lezzetlerin yok olacağını gösterip hislerini mağlup etmeyi ve onu iyi davranma yolunu tercih etmesine netice vermektir. Bu tür terbiye anlayışının da önce ilim, fikir, sabır ve tahammüle muhtaç olduğu açıktır. Terbiye metotlarında din adamlarının rolüne gelince, vaizlerin yaşanan hayat şartlarını daima göz önünde bulundurup şimdiki zamanı geçmiş zamanlara kıyas ederek hareket etmemelidir. Her zamanın kendine has özellikleri vardır, bil hassa asrımızda her olayın, anlatılan şeylerin altında sebep ve hikmetlerini arama meyli uyandığı, bir şeye inanmak için o şeyin gerekliliğine, faydasına, doğruluğuna inanma ve ikna olma arzusunun hakim olduğu nasihatlerinde bu görüş ve ölçülere uyulma nispetinde tesirli olacağı bir gerçektir. Teşhis edilen bir hastalığa uygun bir tedavi yöntemini seçmek, vaizlerin araştırmacı, ilmi kariyere sahip olmaları ve anlatacağı meselelerin hikmet ve ilmi yönünü iyi tetkik eden bir şahsiyete sahip olması gerekir. Kendisinin İslami konularda ilim adamı olduğunu iddia eden ama hala toplumdaki ahlaki yozlaşmayı görmemezlikten gelip baş örtüsü, horozdan kurban olurmu, evlilik öncesi flört vb. konularla kendini avutan zavallıların ilmi kariyerlerini de tartıştıkları konularla kendi seviyelerini gösterenlerinde Peygamberi Ahlak kazanmaları ümidiyle”¦ [email protected]