Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Neşet Ertaş Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencisi Ömer Faruk Arın, evinin bodrum katında üç sene önce kurduğu atölyede bağlama üretiyor.

Müziğe 12 yaşında bağlama çalarak başlayan Arın, bozulan bağlamasını tamir etmek için yaptığı araştırmalar sonucu bu işe merak saldı. Bağlama üretimine başlamadan önce bu işi yapan ustaların bilgisinden ve Milli Eğitim Bakanlığının bağlama üretimi ile ilgili yayınlarından faydalanan Arın, üç yıl önce yeterli bilgi birikimine sahip olduğuna inanınca ilk bağlamasını yaptı.

Bahçesinde çeşit çeşit ağaçların ve farklı türden hayvanların bulunduğu müstakil evinin bodrum katındaki atölyesinde bağlama üretimine devam eden Arın, AA muhabirine, sanatın doğadan beslendiğini, enstrüman üretimi yaparken tabiata zarar vermediğini söyledi.

Bağlama yapmayı ilk düşündüğünde teknik malzeme konusunda sıkıntı yaşadığını belirten Arın, atölyesinde kullandığı malzemelerin bir kısmını kendisinin yaptığını, bir kısmını ise eskicilerden topladığını ifade ederek, "Bağlama yapmak için ağaca ihtiyacım vardı. Bahçede bir sürü ağaç vardı ama ben bir şey üretmek için dahi olsa onlara zarar vermek istemedim. Çevrede bulduğum kütükleri değerlendirmek için bir kenara ayırdım. Önce kurumasını bekledim. Bu 3 seneyi kapsayan uzun bir süreçti." dedi.

Arın, sadece bağlamanın telini hazır olarak kullandığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Kütüğü, testere yardımıyla uygun ölçülerde bağlama tekne formu vererek kesiyorum. Kabataslak dışının oymasını bitirdikten sonra iç oymasına geçiyorum. İç oyması bitince dış kısmının son dokunuşlarını yapıyorum. Sapını, kapağını takıyorum. Tesviyesini yaptıktan sonra cilasını atıyorum. Perdelerini belirleyip tellerini bağladıktan sonra ise bağlama kullanıma hazır hale geliyor. Perdelerini misinadan bağlıyorum. Misinalar renkli satılmıyor. Koyu bir renk elde etmek için kumaş boyası ile boyuyorum."

Bağlama üretiminin sabır ve emek gerektiren bir iş olduğunu dile getiren Ömer Faruk Arın, bağlama teknesini el aletleriyle 32 günde oyduğunu anlatarak, "Torna tezgahında seri üretimle yapılmış bağlamam da var ama kendi yaptığım bağlamayı çalarken daha çok keyif alıyorum." diye konuştu.

Aşık Said, Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş gibi pek çok değere sahip olan Kırşehir'in, "ozanlar diyarı" olarak anıldığına vurgu yapan Arın, müzikle harmanlanan kentte enstrüman üretiminin yetersiz olduğunu savundu.

Arın, hobi olarak başladığı üretimde bağlama sayısının artmasıyla bazı sazları yakınlarına ve arkadaşlarına hediye ettiğini de sözlerine ekledi.