“Bakın bu delikanlımız Türkiye'nin değerli bir şairinin şiirini hafızasında tutarak burada okudu ve cemiyet arasında yerini buldu. Hayatta, toplumun içerisinde sadece koltuğunuzla, makamınızla, ailenizin gücüyle ayakta durmayı istemiyorsanız, kendi ayaklarınızın gücüyle ayakta kalmak istiyorsanız mutlaka kendinize ait bir takım özellikleriniz olması lazım. Ya çok iyi şiir okuyacak sınınız veya şiir yazacaksınız, ya çok iyi yazı yazacaksınız, yazar olacaksınız, ya da çok iyi bir müzik aleti çalacaksınız veya resimler yapacaksınız yani bir yeteneğinizi mutlaka göstereceksiniz. Sivaslı âşık Veysel küçük yaşlarda gözlerini kaybeder, küçük Veysel babasının aldığı bir sazla hayata bağlanır, saz çalmayı ve söylemeyi öğrenir. Zamanla köyünün, bölgesinin ve Türkiye'nin büyük saz şairi olur. Sizlerin hepinizde de değişik yetenekler vardır, yeter ki o yeteneklerinizi kullanmasını biliniz. [URL=http://www.haber46.com.tr/gallerydetails.asp?id=43#]FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN[/URL] Ne oluyor ki bize! Öğretmenlerimizin gözleri açık, öğrencilerimizin gözleri açık ama öğrencilerimizi topluma ve geleceğe bağlıyamıyoruz. Bu önemli bir örnek, öğretmenlerimize, yöneticilerimize önemli görevler düştüğü gibi öğrencilerimize iyi bir örnek olmalarını istiyorum Onun için buradan gittiğiniz zaman görüşlerinizi bize yazın, mailler atın, postalayın eleştiriniz olabilir, beğeniniz olabilir, şiirler, öykünüz olabilir yeter ki bize gönderin biz bunları değerlendirelim, gazetelerde gereken yerlerde yayınlayalım.” Bu konuşmadan sonra Vali Nurullah Çakır öğrencilerle bir süre daha sohbet etti ve “Gönül Köprüsü” projesi nedeniyle Kastamonu'da bulunan ekip görevlilerine gereken ilgi ve yardımın yapılması konusunda da İl milli eğitim müdürü Nihat Tarakçı'ya gerekli talimatları verdi. Yemekten sonra gruplar halinde Özel idare binasından ayrılarak Kastamonu Kredi ve Yurtlar kurumuna döndük. Burada grubumuz öğrencileriyle eğlendik ve gezi ile ilgili sohbetler yaptık. Sabahleyin kahvaltıdan sonra yeni gezilere ve incelemelere katılacaktık. Kastamonu'da bulunuşumuzun ikinci günü İlçe gezileri başladı. Otobüslerimiz ve gezilecek yerler farklı farklıydı. Benim grubum olan 3. grup ve Kafile Başkanı, Mustafa Akıllı, Rehber öğretmenleri ise Muzaffer Kızdırıcı ve Handan Alpaslan'dan oluşan 4. Grup , Kastamonu ilinin Karadeniz kıyısındaki doğal güzelliğiyle ünlü Cide ilçesine gidecektik. Diğer gruplarda Abana, İnebolu gibi yerlere gideceklerdi. 3. ve 4. grup olarak birlikte 2 otobüs olarak Cide İlçesine birlikte hareket ettik. Kastamonu-Cide arası 148 km. idi. Cide'ye ulaşabilmek için dönemeç ve dar yollarda ilerleyen otomobilimiz hız yapamıyor, bazen derin vadilerden giriyor, bazen de yüksek dağlara tırmanırken Kastamonu'nun zengin bitki ve orman örtüsü içerisinde çevreyi izleyerek zamanı değerlendiriyorduk. Yol uzakçıkça öğrencilerimiz sabırsızlanıyordu. Nihayet Cideye yaklaşmıştık. Cide girişinde İlçe milli eğitim görevlileri bizleri alarak Cide ilçesinde kısa adı CİTOM olan Cide Toplum Merkezi önüne getirdiler. Burada Cide Kaymakamı, Mustafa Ayhan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Davut Çalışkan, Şube müdürü Seyfettin Özver, ve Hüseyin Taşkın, Ç.P.Lise Müdürü Atila Şengül, Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi müdürü Yılmaz Islak, İHL müdürü Hasan Bekâr, Halk Eğitimi müdürü Naim Kayıkcı, Şehit Necmi Yıldırım İÖO müdürü. Hasan Yılmaz, YİBO müdürü Mehmet Car, Cumhuriyet İÖO müdürü Adil Ergin ve çok sayıda eğitim yöneticisi tarafından protokol kuralları içerisinde karşılandık. Atatürk İlköğretim Okulu öğrencilerinin oluşturduğu Halk Oyunları ekibinin nefis gösterisinden sonra konferans salonuna geçtik. Konferans salonunda Cide Kaymakamı Mustafa Ayhan Bir konuşma yaparak şunları dedi: “Dondurmanın anavatanı Kahramanmaraş'tan Karadeniz'in incisi Cide'ye, Rıfa Ilgaz'ın memleketine hoş geldiniz. Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Kahramanmaraş ismine layık kahramanların yetiştiği, Türk tarihinde önemli bir yeri olan İlimiz. Bu kahramanlar diyarından gelen siz gençlerin aramızda bulunması ve sizleri burada ağırlamak bizim için büyük bir mutluluk. Hepinize tekrar hoş geldiniz diyorum. Cide'de gerçekten Karadeniz'in güzel bin incisi. Birazdan göreceksiniz İlçemiz Karadeniz'de kıyısı en uzun olan 103 km. 11.km.lik kumsalı ile turizm adına önemli bir ilçedir. Cide İlçesi kilometrelerce uzanan sahili, kıyıya dimdik inen dağların önünde muhteşem güzellikteki koylar ve her yanı yemyeşil ormanlarıyla yazar Rıfat Ilgaz'a ilham kaynağı olmuştur. Şu anda da yörenin en güzel mevsimi yaşıyoruz. Rıfat Ilgaz burada doğup, büyümüştür hatta Hababam sınıfı isimli eserinin bir kısmını da bu ilçede kaleme almıştır. Gönül Köprüsü projesi olarak bu projeyi sunan başta Sayın Milli Eğitim Bakanımıza ve emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum ve gönül köprüsü projesine gönülden destek veriyoruz. Birazdan arkadaşlarımız sizler için ne gerekiyorlarsa yapacaklar ve ilçemizin en önemli yerlerini gezdirecekler.” Kaymakam Mustafa Ayhan'ın bu konuşmasından sonra İlçe Milli Eğitim Müdürü Davut Çalışkan ise şu konuşmayı yaptı: “Sevgili gençler ve değerli yöneticiler öncelikle sizleri Cide'de konuk etmekten duyduğumuz memnuiyeti ifade etmek istiyorum. Bizleri onurlandırdınız. Kaymakamımız da belirtti ama bende bir kez yine belirtiyorum bu projeyi hazırlayan Bakanımıza özellikle bu projeden dolayı teşekkür etmek istiyorum. Bu proje sayesinde 100 bin öğrencimiz değişik yerlere gidecek. Doğal güzelliklerin dışında, ayrıca kafalarda oluşan ön yargılar kaldırılmasında çok önemli rol oynayacağını düşünüyorum. İlçemiz Kahramanmaraş gibi büyük değil ama küçük olmasına rağmen unutamayacağınız doğal güzellikleri göreceksiniz. Gönül köprüsü aynı zamanda tarih dersi, aynı zamanda coğrafya dersi, aynı zamanda turizm dersi. Burada görerek öğreneceksiniz. Burada öğrendiklerinizin eğitiminize de katkısı olacaktır diye düşünüyorum. Ülkemizin her yeri bizimdir. Cide'de bizim, Kahramanmaraş'ta, Hatay'da, Hakkâri'de bizim. Yani her taraf hepimizin, bu nedenle inşallah bir gün sizleri de görevi gereği Cide'de görmek isteriz. Ben aslen Antakyalıyım, Kahramanmaraş'ta akrabalarım var Cide'de görev yapıyorum. Bu projeyi de çok önemsiyorum. Yeter ki gönüllerimizdeki gönül köprüleri yıkılmasın diyorum ve ben hepinize yeniden güzel geziler diliyorum” İlçe Milli Eğitim Müdürü Davut Çalışkan'dan sonra Kahramanmaraş adına bende bir konuşma yaparak proje ile ilgili duygu ve düşüncelerimi ve Sütçü İmam şehrinden insanlarımızın yüreklerinden kopan sevgilerini ve dostluk mesajlarını getirdiğimizi konu alan bir konuşma yaptım. Peşinden Cide İlçesini en güzel şekliyle tanıtan fotoğraflardan oluşan bir sinevizyon gösterisi gerçekleştirildi. Gösteriden sonra Kaymakam Mustafa Ayhan ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Davut Çalışkan ve ekibi, Kahramanmaraş'tan gelen öğrenci ve yöneticiler kol kola Cide sokaklarında gezerek Cide Ç.P. Lisesine geldiler. Ç.P.Lise müdürü Atila Şengül ve ekibi olağanüstü gayret göstererek bizleri ağırladı ve Öğle yemeğimizi burada yedik. Cide Kaymakamı mutfak kısmına geçerek öğrencilere yemek servisi yaptı ve yemeğini de öğrencilerle birlikte yaptı. Yemek sonrası Rıfat Ilgaz Kültür ve sanat evine gidildi incelemeler sonrası hatıra fotoğrafı çektirildi. Kaymakamlık binasında bulunan Cide konulu Fotoğraf sergisi gezildi. Peşinden Cide'nin sembolü haline gelen “Sarı yazma”nın bulunduğu çarşı gezildi ve dileyenler hediye olarak sarı yazma aldılar. Cide de yerel kıyafetler ulusal ölçekte değerlendirildiğinde özellikle kadın kıyafetlerinde farklılıklar gözlenmektedir. Bu kadın kıyafetinde en belirgin nokta Rıfat Ilgaz'ın şiirlerine ve romanlarına da konu olan Sarı Yazma'dır. Kadınlar başörtüsü olarak kullandıkları sarı renkli bu yazma sembol haline gelmiştir. Erkeklerde takmaktadır. Fabrikasyon üretimin henüz gelişmediği dönemlerde Sarı Yazma doğal ahşap baskı kalıpları kullanılarak yapılmakta idi. Halen çok az da olsa aynı kişi tarafından üretim yapılmaktadır. Kıyafetin diğer bölümleri ise şöyledir; Uzun bol etekli elbise (göynek), Kırmızı paçalı şalvar (don) ve Belde kuşak şeklindedir. İlçe merkezi gezisinden sonra Kastamonu'nun en güzel koylarından biri olan kestane, meşe, kayın, şimşir ve çam ağaçlarından oluşan yemyeşil bir örtüyle çevrili, zümrüt yeşili bir gölü andıran Gideros koyuna hareket ettik. Koya varınca aracımızdan tam inmiştik ki gök gürlemeye ve yağmur yağmaya başladı. Yağmurla ıslandık ama biraz sonra hava açtı. İsmi Cenevizliler'den kalma Gideros Koyu, Her açıdan manzarası ve seyri güzel doğa cennetini andırıyor. Yolu beton, 200 metre meyil ve birkaç virajla kıyıya iniliyor. Araçlar için park yeri var. Küçük plajı ise kumsaldan denize girmeye imkân veriyor. İsteyen tekne tutup, koyun dışına da açılabilir. Hamamı, mağarayı görüp denize girebilir, balık da tutabilir, seyir zevki veren koyda, salata ve balık yiyebilirsiniz Bu güzel koyu öğrencilerimizle gezip dinlendikten sonra veda ederek ayrıldık. Bu arada Gemi yapılan tersaneleri ve kıyı şeridini görüp yeniden Cide Ç.P. Liseye döndük, Akşam yemeğimizi de burada yiyerek gönül dostu değerli Cidelilere veda edip Kastamonu'ya hareket ettik. Yağmur yağdığı için ormanlık alanların görüntüsü bir başka olmuştu, yeşilin her tonunu görmek mümkündü. Hatta dağ eteklerinde bulutlar arasından geçerek muhteşem manzaralarla karşılaştık. Yol boyunca öğrencilerimizle şarkılar, türküler söyleyip, oyunlar oynadık. Yolculuğun tadını çıkarıyorduk. Kastamonu Kredi Yurtlar kurumuna geldiğimizde vakit iyice geçmişti. Yarın Taşköprü ilçesine gidecektik. Taşköprü ilçesinin merak ederek yatakhanemizde uyumak üzere yattık. Yarın: Taşköprü ilçe gezimiz [URL=http://www.haber46.com.tr/gallerydetails.asp?id=43#]FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN[/URL]