Hepimizin malumu Pakistan acı bir felaketin eşiğinde kıvranmakta aylardan beri.O Pakistan ki geçmişte kolundaki bilezikleri çıkartıp bize yardım göndermiş kadınların çocuklarını barındırıyor.O anaların ülkesi Pakistan.Vefa borcumuzun olduğu ülke Pakistan. Geçenlerde istemeden kulağıma takılan bir cümle beynimi kemirdi durdu günlerce:”Kendi fakirimiz bitmişmiş de Pakistan mı kalmış yardım edecek?”Sonra dikkat ettim aynı cümleler toplumun farklı kesimlerinde yüksek sesle tekrar ediliyordu.Elbette ki bitmedi bizim fakirimiz.Gönül ister ki güzel ülkemde bir tane bile fakir kalmasın.Ama var.Dünyanın var olduğu günden beri var.Ve var olmaya da devam edecek.Şimdi benim ülkemde fakir var diye bir başka ülkede yaşayan bir Müslüman kardeşime yardım edemeyecek miyim? Ayrıca şuna da inanıyorum ki, bu cümleyi kuran çoğu insan mahallesinde yardıma muhtaç kaç insan vardır?Bunu bile bilmiyor.Yardım etmeyecek ya!!!Eeee Vicdani bir rahatlık lazım.Kardeşim benim ülkemin onca fakiri varken”¦ile başlayan cümleler uzayıp gidecek ve arkadaş güya cüzdanına dokunmadan rahatlatacak vicdanını.Önce kendini kandıracak.Sonra çevresindekilere bir mesaj verecek “Ben kendi fakirime yardım ediyorum”.Ama ona da yardım etmiyordur ya olsun toplum içinde yüzünün kızarmaması gerek.Sözcükler ağızdan dökülüyordur sonuçta.Cebe dokunan bir durum yoktur yani. Bizim inandığımız bir düsturumuz vardır:Komşusu açken, tok yatan bizden değildir.Gerçekten aç yatan komşumuz yok mu acaba? Halbuki biz gerçekten sahibi miyiz bu malın mülkün yoksa emanetçisi miyiz?Bu zamana kadar kaç insan gelip geçti bu dünyadan?Var mı sayısını bilen?Ve gelip geçen bunca insanlardan kaç tanesi ne götürebildi bu dünyadan?Bunca sahip olduklarımız, olamadıklarımız, sahip olmayı arzuladıklarımız hepsi kalacak bu dünyada. Şunu da belirteyim para elbette ki önemlidir.Sahip olmalıyız.Emeğimizin karşılığını da almalıyız.Ama paylaşmayı da bilmeliyiz.Çalışırken de maddiyat bir araç olmalıdır ve gönlümüze girmemelidir.Eğer gönlümüze girerse o zaman vicdanımız cüzdanımıza doğru yol alacaktır.Bırakalım da vicdanımız da cüzdanımız da yerinde kalsın. -Aslolan nedir? -” Bu kubbede hoş bir seda bırakmaktır.” derim. Gerisi mi, gerisi içi boş bir hikayedir bence.