Çerkes dünyasına birkaç yıldır iki trend damgasını vuruyor. Birinin yüzü Kafkasya'ya dönük ve ”˜milliyetçi'. Tam da Soçi Olimpiyat Oyunları'na denk gelen Çerkes Sürgünü'nün 150. yılında ”˜soykırım' olarak tanınması yönündeki çabalar sayesinde hem diaspora hem Kafkasya bir Çerkes uyanışının sancılarına tanık oldu. İkincisinin yüzü dışa dönük ve ”˜cihadi'.

Deyr Fur, 1860'lardaki sürgün sonrası Osmanlı topraklarında ”˜asi aşiretlere' karşı birer ileri karakol gibi dikilmiş köylerden biriydi. Suriye'de Hama ile Humus arasında Dağıstanlıların ağırlıkta olduğu 2 bin nüfuslu bir köydü. Civardaki Çerkes köyleriyle evlilik ilişkilerinden dolayı Suriye'deki ”˜küçük Kafkasya' olarak da bilinir. El Ahbar'a göre Humus'ta mevzi kaybeden Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) bir süre önce köyü ele geçirdi. Örgüt başlangıçta müşfikti! Sonra fetvalarla kendi şeriatını dayattı: “Namaz vakti dükkânını kapatıp camiye gitmeyen esnaf, yanında mahremi olmadan sokağa çıkan ya da 12 yaşından büyük olduğu halde peçe takmayan kadın kırbaçlanacak.” Kırbaçlandılar da”¦

 Küresel imajın adı: Şişani

Geçen yıl Golan'da Bir Acem gibi Çerkes köyleri tarafsız kaldıkları halde çatışmaların kurbanı olmuştu. Burada kahredici olan 19. yüzyılda sürülmüş Çerkesleri 150 yıl sonra bir kez daha yerinden eden ya da hayatlarını zehreden IŞİD gibi örgütlere Kafkasyalıların da katılmış olması. Ki IŞİD'ın kuzey cephe komutanı Ebu Ömer Şişani (Tarhan Batiraşvili) Gürcistan'ın Pankisi Vadisi'nden bir Kist. Kistler Çeçen ve İnguşlarla birlikte Vaynakh etnik grubunda yer alıyor. Kafkasya kökenli savaşçılar genelde Şişani (Çeçen) takma soyadını kullanıyor. Şubatta Halep'te öldürülen ”˜Şişani' komutanlardan Seyfullah (Ruslan Maçalikaşvili) ile Müslim Ebu Velid (Muslim Margoşvili) de Pankisi'den. Biri IŞİD, ikisi Nusra'ya bağlı ve biri bağımsız 4 örgüt ”˜Şişani'lerin komutasında. Şişani, Kaide lideri Eyman el Zevahiri'nin övdüğü ”˜küresel mücahitler' arasında artık bir marka. Son olarak bir Şişani de Yemen'de ortaya çıktı. 3 Mayıs'ta Arap Yarımadasındaki El Kaide'nin komutanlarından Ebu İslam el Şişani, Ebyan'da öldürüldü.

 Failsiz sürgün ve soykırım!

Şişanilerin Suriye'den sonra Yemen'de görülmesi, bundan sonra Kaide bağlantılı ”˜küresel cihat' ve egemenlerin ”˜terörle mücadele' konseptinde Kafkasyalı faslının öne çıkacağı anlamına geliyor. Bu da kendi tarihsel trajedisine ve devam eden etkilerine odaklanmak isteyen Çerkes milli hareketlerinin gündemini çalan bir gelişme.

Küresel ”˜Şişani' fenomeninin menşei sayılan Kafkasya Emirliği hâlihazırda Kafkasya'daki milli hareketlerin bastırılmasında bir bahane işlevi görüyor. Rusya lideri Vladimir Putin bir dönem Kafkasya'da selefi-vahhabi düşüncesinden beslenen ”˜cihadi militanizmi' elimine etmek için sufi geleneğini desteklerken yerel kültürü referans alan milli oluşumlara da göz kırptı. Ancak soykırım topraklarında Olimpiyat yaraları deştikçe milli oluşumlar da sistemin merhametizliğiyle yeniden tanıştı. Rusya'nın sadece Kafkasya değil diasporadaki Çerkes örgütlerini de soykırım-sürgün gündeminden vazgeçmeleri için yakın plana aldı. Putin'in istediği 19. yüzyıldaki olayların Ruslar ve Kafkasyalıların ortak trajedisi olarak anılması. Yani failsiz bir sürgün. Nitekim Kabardey-Balkar Cumhuriyeti Başkanı Yuri Kokov, 25 Nisan'da Nalçik'te bir konferansta bunu dillendirdi: “Tarihte trajedi tatmamış bir halk yok. Çerkeslerin tarihi trajedinin sadece kendilerinin değil Rusların da felaketi olduğunu anlamaları önemli.”

 Duyarlılıktan güvenliğe çark

Olimpiyatların atlatılmasından sonra rahatlama olur diye beklenirken Kremlin, özerk cumhuriyetlerde bir yanıyla klasik siloviki rejimini koyulaştıran bir yanıyla merkezi kontrolü arttıran adımlar atmayı sürdürdü. Sanırım bu yönelimde Batı'nın, Kırım'ın intikamını Kafkasya'da alacağına dair korku da bir etken. Dmitri Medvedev'in devlet başkanlığı döneminde güvenlik odaklı Kafkasya politikasına sosyo-ekonomik boyut katma çabasının bir sonucu olarak Kuzey Kafkasya Federal Bölge oluşturulmuş ve başkanlığına Krasnoyarsk'ın başarılı valisi işadamı Aleksandır Hloponin atanmıştı. Putin geçen hafta Hloponin'i görevden alıp yerine Kafkasya'daki içişleri güçlerinin komutanı Sergey Melikov'u atadı. Aralıkta Kabardey-Balkar başkanlığa işadamı Arsen Kanokov'dan sonra asker kökenli General Yuri Kokov'un getirilmesi de güvenlik esaslı paranoyak politikanın bir neticesi. Putinseverlerin gözünde Kanokov, daha kuşatıcı ve dengeli çizgisine rağmen Kafkasya Emirliği'nin güçlenmesini önleyemedi. Yine geçen yıl Dağıstan'da diyalogu öne çıkartan Magomadselam Magamedov'un yerine atanan Ramazan Abdulatipov da Putin'in aradığı kıvamda biri. Bu değişim, Ramzan Kadirov'un ”˜Çeçenya modeli' karşısında Magamedov'un ”˜Dağıstan modeli'nin yenilgisi.

Ayrıca Putin geçen hafta Kafkasya Kalkınma Bakanlığı'nı kurdu ve koltuğa Krasnoyarsk Valisi Lev Kuznetsev'i oturttu. Kötü gidişattan yolsuzluk ve nepotizme batmış özerkleri sorumlu tutan Kremlin, ekonomik projeleri doğrudan yönetmek istiyor ama bataklıkta yerelden Moskova'ya uzanan bir silsile var. Sosyo-ekonomik projelerle inşa, diyalogla barış siyasetini başarısızlığa uğratan faktör bu silsile ile birlikte siloviki düzeni. Bir yüzünde baskı, tehdit ve imha; öteki yüzünde rüşvet olan bu düzen sürdükçe yeni yönetsel kombinazonlar da işe yaramıyor.