Adana Barosu Tüketici Hakları Komisyonu Başkanı Turgay Mumcuoğlu, teknolojik gelişmelerin ardından yükselen yaşam standartlarının tüketicinin tercihlerini de zorlaştırdığını belirterek, bunun için tüketici bilincinin de gelişmesi gerektiğini kaydetti.

Tüketici Hakları Haftası dolayısıyla basın açıklaması yapan Mumcuoğlu, Türkiye’de 1995 yılında kabul edilen Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun ihtiyaçları karşılamadığı için 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı kanunla eski yasanın yürürlükten kaldırıldığını hatırlattı. Bu yasa ile tüketici tanımının değiştirildiğini aktaran Turgay Mumcuoğlu, “Eser, taşımacılık, sigorta, vekalet, simsarlık, bankacılık ve her türlü sözleşmeler bu yasa kapsamına alındı.” dedi.

Mumcuoğlu, mahkemeye gitmeden Tüketici Hakem Heyetlerine başvurularda parasal sınırların arttırılarak, büyükşehirlerde 2 bin 200 TL’nin altında olan uyuşmazlıklara ilçe, 2 bin 200 ile 3 bin 300 TL arasında olan uyuşmazlıklara da il heyetlerinin bakmaya başladığını anlattı. Mumcuoğlu, “Bu sınır içinde olan uyuşmazlıklarda verilen kararlar tarafları bağladığı için, ilamların icrasına ilişkin takip yolu ile icra takibi yapılabilmekte olup, mahkemeden tedbir kararı getirilmediği sürece icranın durdurulması söz konusu değildir.” şeklinde konuştu.

Parasal sınırların arttırılması ile sayısı 6 olan tüketici mahkemeleri üzerinde olumlu bir etki oluşturduğunu, iş sayılarında önemli düşüş meydana geldiğini vurgulayan Mumcuoğlu şöyle devam etti: “Ancak tüketici tanımı değiştiği ve parasal sınırlar arttığı için anormal boyutlarda iş hacmi oluşmuştur. Adana’da son bir yıl içinde 160 bin üzerinde başvuru yapılmış, 72 bin dosya sonuçlandırıldı. Buradan çıkan kararların itirazları henüz tüketici mahkemelerine yansımamıştır. Bunlar yansıdığında mahkemelerdeki iş yükünün artacağı da bir gerçektir. Soruna çözüm bulmak için yüksek başvuru yapılan ilçelerde Tüketici Hakem Heyeti sayıları artırılarak hukukçu raportörlerin istihdam edilmesi halinde kararların sağlıklı ve hızlı bir şekilde çıkabileceği düşüncesindeyiz.”