Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine bağlı Yukarı Deren Mahallesi içme sularını 7 km uzaktaki Zorlu Mahallesi'nden getiriyor.

Mahalle sakinlerinde İbrahim Çiftçi, yıllardır içme sularını 7 km mesafede bulunan Zorlu'dan getirdiklerini köydeki elektriklerin kesilmesi halinde 10 km ötede bulunan Akçakale ilçe merkezindeki akrabalarının evlerinde getirmek zorunda kaldığını ifade etti. Hiçbir yetkilinin sorunlarına eğilmediğine dikkat çeken Çiftçi, bu devirde at arabaları üzerinde günlük 14 bazen de 20 km uzaklıktan su getirmek zorunda kaldıklarını anlattı. Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı bir mahalle olmalarına rağmen köy içerisinde akan kir su ve çamurdan dolayı yaşanmaz bir ortam oluştuğunu dile getiren Çiftçi, yetkililerden çözüm beklediklerini söyledi.

SULAR ACI, İÇİLMİYOR

Dört çocuk annesi Ayşe Aluç, sularının acı olmasından dolayı içilmediğini belirterek, “Bu suyu hayvan versin hayvan da içmez. Bütün çocuklarımız hep hasta oluyor. Yollarımıza bak nasıl, rezil olmuşuz. Yol istiyoruz. Sağlık ocağı istiyoruz. Mahallede 300 hane var. 3 bin kişi içme suyunu taşıma ile getiriyor." derken bir başka mağdur vatandaş Rahime Yıldız, “Mahallenin yanından geçen kanalda 2012 yılında 5 yaşındaki Kadir Aluç boğuldu. Ondan sonra kanalın çevresine tel çektiler. Suyumuz yok. Yolumuz yok. Kışın çamur içerisinde yazın ise pis kokunun içerisinde perişan oluyoruz.”

İLGİLİLER YARDIMCI OLSUN

Mahalle sakinlerinden İsa Yakan yıllardır su sorunu yaşadıklarını belirterek 10 yıldır problemlerine bir çözüm getirilmediğini, böbreklerinden rahatsız olduğunu, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nin ilgisizliğinden şikayetçi olduğunu söyledi. Yakan, “Suyumuzun berbat bir tadı var içilmiyor. Tüm yetkililerden yardım istiyoruz. Hastayız, yardım istiyoruz. Biz su getirmek için 7 km uzaklıktan at arabaları ile 14 km mesafe yapıyoruz. Bazen su aldığımız köy suyu vermiyor. Büyükşehir Belediye Başkanı ile Şanlıurfa Milletvekillerine sesleniyorum. Niye köyümüz bu haline ilgilenmiyorlar. Kuyudan çıkan su içilmiyor. İçtiğimiz zaman hasta oluyoruz. Su çok kireçli her içen hasta oluyor. Yapacağız diyenler oldu bugüne kadar yapan olmadı.” şeklinde konuştu.

KANALİZASYON SOKAKTA AKIYOR

Yukarı Deren'de ikamet eden İbrahim Işık ise alt yapının olmamasından dolayı pis sular ile iç içe yaşadıklarını ifade ederek, çocuklarının bu ortamda vereme yakalanacaklarını söyledi. Siyasilerin verdiği sözleri tutumadığını belirten Işık, şunları kaydetti; “Açılan pis su kuyularını bir çocuk düşerse ne olur? Neden yetkililer bize yardımcı olmuyor ki? Suların gideri yok. Çevreden geçen büyük kanallar var. Köyün kanalizasyonu buralara bağlanabilir. Büyükşehir Belediyesine bağlandık ama hiç biri gelip bu sorunlarımızı görmüyor. Oy zamanı geldiğinde hepsi gelip oy istiyorlar. Pis kokudan dolayı evimizde bir oturamıyoruz. Çamurdan dolayı köyümüzün camisinin önünde geçemiyoruz. Tüm yetkililerden yardım bekliyoruz. Kimse bize yardım etmiyor. Rezil bir durumdayız. İçeceğimiz bir suyumuz dahi yok. Bu devirde at arabaları ile kilometrelerce mesafeden su getiriyoruz. Yağmur yağdığından kimse dışarı çıkamıyor. Hani çamurlu yol kalmayacaktı? Susuz köy kalmayacaktı. Bizim ne yolumuz var ne de suyumuz var. Türkiye’ye gelen Suriyeliler bizden daha iyi yaşıyor. Biz Türkiye vatandaşı olduğumuz halde bize kimse bakmıyor. Oy zamanı gelince yolunuzu yapacağız, suyunuzu getireceğiz deyip gidiyorlar. Seçim bittikten sonra kimse bize bakmıyor.”