Türkiye Barolar Birliği Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen 'Meslek İçi Eğitim Seminerleri'nin ikinci dönem toplantısı Karaman’da yapıldı.

Demosan Otel’de Baro Başkanlığı'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku konulu seminere konuşmacı olarak İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Zeytinoğlu, Seminer Sorumlusu Türkiye Barolar Birliği Eğitim Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yusuf Akbaş ile Karaman barosuna kayıtlı avukatlar katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Baro Başkanı Oktay Yılmaz, İş Hukuku Kanunu'nun önemli bir konu olması nedeniyle böyle bir seminer düzenleyerek meslektaşlarını bilgilendirmek istediklerini söyledi. Yılmaz, konusunda uzman hukukçulardan oluşan bir ekiple seminerlere devam ettiklerini belirterek, şunları kaydetti: "Karaman’da görev yapan meslektaşlarımızın yanı sıra vatandaşlarımızın da değişik alanlarda bilgi sahibi olmasını önemsiyoruz. Bu bağlamda yaptığımız seminerlerde, vatandaşlarımızın güncel hayatta karşılaşması muhtemel olayların hukuki açıdan net bir şekilde anlatılması ve hak durumları noktasında bilinilirliği artırmak için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.Karaman gelişen iş sahaları, küçük sanayisi, Organize Sanayi Bölgesi ve çalışan durumu baz alındığında iş güvenliği, işçi sağlığı ve işçi hukuku konularında süratle bilgilendirilmesi gereken iller arasında ilklerden olur. Bu nedenle seminerlerin verimli geçmesini umuyorum."

Seminerin konuşmacısı Prof. Dr. Emin Zeytinoğlu ise şu ifadeleri kullandı: “İnsan haklarına saygılı bir devlet olmaya çabalıyoruz. İnsan haklarına saygılı bir devlet olmak için anayasa bir takım ilkeler koymuş. Türkiye’yi bir masa olarak düşünün. Bu masanın ayakları var beş tane. Masa üzerinde de tabak, çatal, bıçak var. Türkiye masa olursa üzerindeki çatal, bıçak da biz oluruz. Masanın ayaklarından bir tanesi kırıldığı zaman yukarıdakiler tek tek aşağı düşer. Ne olur burada bizim demek ki ayakları tutmamız lazım ki, yukarıda çatal bıçakların düşmesini önlemiş oluruz. Bu ayaklardan bir tanesi sosyal devlet. Yani devlet babanın beş parmağı aynı değil. Bu beş parmak aynı olmadığı için devlet babanın bunları ekonomik açıdan yaklaştırma amacı var. Şimdi sosyal devlet ilkesinde işçiyi koruyoruz. Burada bu pozitif ayrımcılıkta esasta ne diyor Anayasa 'ayrımcılık yapmak yasaktır'. Ama pozitif ayrımcılık geçerli. İşçiyi koruyacağız. İş hukukundaki bütün tanıklar yalancıdır ve iş hukuku sistemi tanık üzerine kurulur. Yani iş hukukunda objektif kurallara uygun olarak sonuç çıkmaz. İş hukuku ticaret hukuku değildir. İş hukuku zor bir konu. Fakat sadece iş hukuku açısından konuşmuyorum. Müvekkilleriniz de yalancıdır. İşiniz zor ama avukatlık çok güzel bir meslektir. Dünyaya bir kere daha gelsem yine avukat olurdum."

Zeytinoğlu, işe iade sistemine de değinerek, bu sistemin kişinin işsiz kalmasını korku yoluyla engellemeye çalışan bir sistem olduğunu vurguladı.