Cumhuriyet Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Tüp Bebek Merkezi açıldı. Merkezle ilgili bilgiler veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Yanık, Sivas’ın Tüp Bebek Merkezi’ne kavuştuğunu dile getirerek, “Bugün gerek Sivas gerek Erzincan, Tokat hatta Malatya ve Kayseri’nin bir kısmına hizmet veren, Tüp Bebek Merkezini Cumhuriyet Üniversitesi olarak Sivas halkının hizmetine sunuyoruz.’’ dedi.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Yanık, Tüp Bebek Merkezi’nin laboratuvarının ve kliniğinin kurulma çalışması ve son 6 ay içerisinde de hızlı bir ivme ile gerekli alt yapı hizmetlerinin tamamlandığını belirterek, hasta kabulüne başladıklarını açıkladı.

Tüp bebeğin bebek sahibi olamayan aileler için çok önemli bir olanak olduğunu aktaran Prof. Yanık, artık klasik yöntemler dediğimiz aşılama yöntemi ve ilaç tedavisi ile bebek isteyen çiftlere, çok daha iyi sonuçlar elde etiğimiz tüp bebek yöntemi, bilimsel adıyla İVF-İCSİ dediğimiz yöntemle daha başarılı olduklarını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başarı oranı en yüksek olan yöntem tüp bebek yöntemi. Bazı durumlarda diğer yöntemleri uygulamadan direk tüp bebek yöntemine geçiyoruz. Örneğin sperm sayısının çok az olması veya olmaması ki bugün elimizde bulunan teknolojiyle erkeğin yumurtalıklarının içerisinden mikroskop altında sperm alarak tüp bebek işlemi yapabiliyoruz ki biz buna 'mikro tesa' adını veriyoruz. Bizim laboratuvarımızın alt yapısı buna oldukça müsait. Bunun dışında bazen geç evlilikler oluyor. Özellikle 35-40’lı yaşların üzerinde evlilikler oluşuyor, bu durumda kadının üremesini sağlayan en önemli faktörlerden bir tanesi yumurtalıkların rezervi, yumurtalıklar 35 yaşından sonra yaşla birlikte zayıflıyor ve üreme şansı gittikçe düşüyor. Dolayısıyla geç evliliklerde az önce bahsettiğimiz aşılama yada düz tedavi yöntemine ulaşmadan direk en yüksek şansı olan tüp bebeğe yöneliyoruz, onun için evli çiftlere özellikle yumurtalıkları zayıf olan ve kadın açısından ileri yaş dediğimiz 35-40 yaş üzeri kadınlara hiç vakit kaybetmeden merkezimize başvurmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü yumurtalık rezervinin azalması tüp bebekte olsa, bu tedaviyi olumsuz yönde etkiliyor. Bunun için bir an önce yumurtalıklar daha fazla zayıflamadan tedavinin yapılması şart.”

"TÜP BEBEK TEKNOLOJİSİ OLAYLARIN EN BÜYÜĞÜ"

Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, tüp bebek teknolojisinde en büyük gelişmelerin tüp bebek laboratuvarında yaşandığını ifade ederek, bunların içerisinde vitrifikasyon (dondurma) yöntemlerinin çok büyük yol kat ettiğini kaydetti. Özellikle ileri yaş gebeliklerinde kromozomal olarak bozuk embriyoların daha önceden seçilip tüp bebek teknolojisiyle bozuk olanları ayıklamak ve sağlam olanları anneye transfer etmek şeklinde ki biz buna 'preimlantasyon genetik tanı' (PGD) adını veriyoruz, gebelik oranları yaşa rağmen çok daha yüksek bir düzeye gelebiliyor, hatta yumurtalıkları zayıf olan çiftlerde yumurtalıkların zayıflığına bağlı az olan yumurta sayısını, örneğin her yumurtlama uyarısında bir yada iki tane yumurta alınarak biriktirilip beş yada altı tane yumurta elde edildikten sonra yine laboratuvarda uygulanan bir takım başarılı yöntemlerle bunlar toplu bir şekilde anneye transfer edilip gebelik elde edilebiliyor.” şeklinde konuştu.

Tüp bebek laboratuvar koşullarının, tüp bebeğin ilk yapıldığı 1978 yılındaki teknolojiden kat kat üzerinde gelişmeler gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Yanık, ülkemizde çok başarılı bir şekilde bu teknolojik gelişmelerin, hastaya yansıtılabildiğini ifade etti.

SGK, 3 DEFA ÜCRETSİZ OLARAK TÜP BEBEK HAKKINI ÖDÜYOR

Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yanık, hastalara özellikle bu konuya dikkat etmelerini isteyerek şöyle devam etti: “Bizim merkezimiz bir kamu merkezidir, piyasaya göre çok daha ekonomik bir şekilde hizmet veriyor. Hastanın doğal olarak üç defa hakkı var. Tabi kuralları da var. Üç yıllık evlilik süresi, yaşın 23-39 aralığında olması lazım. Bu kurallara uyan hastaların önce bu resmi haklarını ücretsiz, yada devletin koyduğu düşük bir katkı payı ile kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Ondan sonra istedikleri merkeze gitmelerini özellikle tavsiye ediyorum. Çünkü maalesef bizim halkımızın çoğu bunu bilmiyor. Hemen çok daha üst fiyatlarla özel merkezlerde Tüp Bebek Tedavisi olmak istiyorlar.” şeklinde konuştu.