Saadet Partisi(SP) Malatya İl Başkanı Mehmet Asiltürk, “Milli Görüş Hareketi 2001’de bölünmeseydi kimse bölemezdi. ‘Bir bölen olmayacağım’ diyen Erdoğan 2001 yılındaki kongrede Recai Kutan Bey'in karşısına Abdullah Gül’ü çıkarttı. Kazanamayınca da parti ‘yok’ nedenlerle kapatıldı. AKP’nin kurulması için bu bir projeydi.” dedi.

Mehmet Asiltürk, son aylarda ortaya atılan ‘AKP bir proje partisi’ şeklindeki iddiaları değerlendirdi.
2001 yılındaki Fazilet Partisi kongresinde Recai Kutan’ın karşısına Abdullah Gül’ün çıkartıldığını anımsatan Asiltürk, kongre kazanılmayınca partinin kapatıldığını ifade etti. Parti kapatmanın AK Parti’nin kuruluşuna zemin hazırlamak için yapıldığını söyleyen Asiltürk, şöyle devam etti: “Milli Görüş hareketi bölünmeseydi kimse bölemezdi. ‘Bir bölen olmayacağım’ diyen Erdoğan 2001 yılındaki kongrede Recai Kutan beyin karşısına Abdullah Gül’ü çıkarttı. Kazanamayınca da parti ‘yok’ nedenlerle kapatıldı. Bu bir projeydi AKP’nin kurulması için. ‘Bir bölen olmayacağım’ diyenler tarafından başka bir parti kuruldu. Ali Bulaç, Abdurrahman Dilipak gibi kişiler son dönemde ‘Biz Avrupalılarla toplantılar yaptık. Bu bir İngiliz, ABD ve İsrail projesiydi. Üç şey verilecekti, üç şey isteniyordu. Önce Erbakan’a gittiler. O kabul etmeyince Erdoğan ile anlaştılar’ şeklinde beyanları var. Verilen üç şey; ‘İktidar yapacağız, mali güç vereceğiz, iktidarınıza engel olanları ortadan kaldıracağız’ denilmişti. İstenen üç şey ise ‘Büyük Ortadoğu Projesi’nde, İsrail’in güvenli konusunda destek ve İslam dininin yeniden yorumlanması konusunda bize yardımcı olacaksınız’ denilmişti.”

Verilen sözlerin yerine getirildiğinin gözlemlendiğini vurgulayan Asiltürk, “Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanlığı konusunda istenilen şeyler yerine getiriliyor. Irak’ın işgaline 7 liman, 6 havaalanı açılarak yardım edildi. Irak’ın üçe bölünmesine bu hükümet taşeronluk yaparak orada 1.5 milyon insanın şehit olmasına, kadınların iffetinin kirletilmesine, çocukların yetim kalmasına sebep olmuştur. Yine Suriye’deki olaylar BOP’un parçasıdır. Bu ülkenin de üçe bölünmesi hedeflenmiştir. Mısır’daki olaylarda benzerdir. Müslüman Kardeşler kışkırtılmıştır. Binlerce Müslüman şu an cezaevlerindedir. İsrail’in güvenliği açısından İsrail’in etrafındaki bütün ülkeler bölünerek önü açılmıştır.
Üçüncü olarak İslam dininin yeniden yorumlanmasıdır. Bu en tehlikelisidir. Millet arasında artık öyle bir algı oluştu ki ‘Çalışıyorsa çalabilir de’, ‘Bal tutan parmağını yalar’ gibi ifadeler sıradanlaştı. Haksız zengin olunması, beytül mala el uzatılması gibi durumlar arttı. Akrabayı, eşi dostu kayırma ayyuka çıktı. Zinanın suç olmaktan çıkartılması, domuzun kasaplık hayvan statüsüne alınması İslam’ın zıddı olan düzenlemelerin yapılmasının müsebbibi AKP ve başındaki kişilerdir.” diye konuştu.

“Milli Görüş bunlar tarafından bölünmeseydi hep iktidar olacak bir hareketti” diyen Asiltürk, “Hatta bir defa değil 2-3 kez bölmenin projesini yapmışlar. Numan Kurtulmuş ile ikinci kez böldüler. Belki üçüncüyü de hayata geçiriyorlar. Milli Görüş’e en büyük zarar verenler, en fazla yaralayanlar bugün iktidarda olan insanlardır. 28 Şubat’ta bize herkes bir şeyler söyledi ama kimse arkamızdan hançerledi. Bu insanlar görev alan insanlardı. Bu görevler kendilerine küçük geldi demek ki daha büyük menfaatler elde etmek için 30 yıldır peşindeki koştukları dava gömleklerini çıkardılar. Bu gün ülkeyi tarifi mümkün olamayacak aşamaya getirdiler. Ülkenin 15 yıllık kaybına ve 30 yıl onarımı sürecek bir kararlara kanunlara imza attılar.” ifadelerini kullandı.