Bursa Kent Konseyi (BKK) tarafından düzenlenen ‘Kültür Sanat Haftası’ kapsamında çini sanatı ve Türkçe’nin unutulan yüzü Avni İnci tarafından meraklılarına anlatıldı.

BKK Kültür Sanat Çalışma Grubu’nun hazırladığı Kültür Sanat Haftası, Ressam Şefik Bursalı Sanat Galerisi’ndeki sürüyor. Programın dördüncü gününde çini sanatı, Beyhan Kavasoğlu ve Hanife Hira tarafından uygulamalı olarak ilgi duyanlara gösterildi. Programın ikinci bölümünde ise Türk Dili ve Edebiyatı emekli öğretmeni ve naht ustası Avni İnci tarafından ‘Konuşamadığımız Türkçe’ konulu panel verildi. Sanatseverlerin ilgi gösterdiği panelde İnci, dil ve insan ilişkisini, dilin kullanımında ortaya çıkan bozukluklar ve arı dil konularında bilgi verdi. Duygu ve düşüncelerin başkalarına aktarımında araç olarak kullanılan dilin insan hayatında önemli yeri olduğunu anlatan İnci, her dilin kendi kuralları olduğunu, kurallarına uyulduğu oranda da geliştiğini belirtti.

Türkçenin asırlarca birçok dille münasebeti olduğuna dikkat çeken İnci, Türkçeye Osmanlı döneminde de Avrupa dillerinden kelimeler girdiğini, ancak bunların tabii sınırlar içerisinde kaldığını, başta denizcilik ve balıkçılık konularında Fransızca, İtalyanca ve Yunanca kelimelerin girdiğini ifade etti. Dilin yozlaşmasına ve sahip çıkılmasına uygun örnek fotoğraflar gösteren İnci, "Cumhuriyet döneminde Batı dillerinin tesiri gittikçe artmıştır. Bugün ise Türkçe dikkat çekecek derecede Batılı kelimeler akınıyla karşı karşıyadır. Fransa’da iş yerine yabancı isim verilince uyarılıyor. İsrail’de hapis cezasına varan kararlar çıkıyor. Bizde ise cılız kararlar var. Aslında Türkçe’yi koruma altına alan kanunlarımız var. Ama ne yazık ki uygulanmıyor. Ülkemizde üretilen birçok ürün yabancı isimle piyasaya sürülüyor. Niçin kendi elimizde başkalarının reklamını yapıyoruz?" dedi.

Türkçenin korunması konusunda kurumların, yetkililerin ve gazetelerin örnek olması gerektiğini dile getiren İnci, Türkçenin yazıldığı gibi okunmasına karşın birçok kelimenin de İngilizcenin etkisiyle okunduğunu söyledi. İnci, "Bu tür yanlışlıklar sonucu bir iki nesil sonra Türkçeye bay bay denecektir. Bu Türk tarihine, egemenliğine, hassasiyetine bay bay demektir. İlköğretimde çocuklar 300 ile 500 arasında kelime öğretiliyor. Medyada bu rakam bini biraz aşıyor. Dil fakiriyiz. Kendi sözcüklerimiz dururken bayancı sözcükleri kullanıyoruz. Lütfen dilimize sahip çıkalım. Bizi tarih sahnesinde tutan dilimizi sevelim." diye konuştu.