Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ), 9-13 yaş çocuklar için merak uyandıran, sorular sorduran, düşünceleri harekete geçiren interaktif bir atölye düzenliyor.
8 hafta sürmesi planlanan atölye çalışması sonucunda çocuklarda eleştirel ve analitik düşünme, görüşlerini gerekçelendirme, etkin dinleme, sabırlı, nazik ve özgüvenli olma, bir sorunun birden fazla cevabının olabileceğini bilme, farklı fikirlere saygı, fikrini değiştirebilme, fikirlerini net ifade edebilme, onlara karşı fikirler söylenmesini kişiselleştirmeme, tartışma kültürü ve duygusal esneklik, felsefî düşünme, soyutlama, kavramsal sorgulama, çıkarım yapma, düşünme becerisinin yanında yazı yazma becerilerinin de gelişmesi kazanımları çerçevesinde farkındalık oluşması bekleniyor.
Çocuklar için Felsefe Atölyesinin Rehber Eğitmeni, BEÜ Felsefe Bölümünden Mustafa Çakıroğlu şunları söyledi: “Bülent Ecevit Üniversitesi’nin eğitimi her seviyeye ve her derinlikte yayma çabalarının bir sonucu olarak yapacağımız Çocuklar İçin Felsefe Atölyesi’nin en temel amacı çocuklarımızın düşünme becerilerini geliştirmektir. Çocuklar için Felsefe, akla ilk geldiği gibi çocuklara felsefe tarihindeki izm’leri, filozofların isimlerini veya görüşlerini öğretmeyi amaçlamıyor. Burada amacımız çocuğa yeni bir bilgi iletmek değil, çocukla onun düşünceleri hakkında onu yargılamadan konuşmak, birlikte akıl yürütmek, çocuğun kendisini değerli hissetmesini sağlamaktır. Erdemli ve olgun insan olmanın temel özelliği olan farklılıklara saygılı olma konusunda giderek dünya olarak fakirleşmekteyiz. Farklılıklara ve farklı düşüncelere tahammülsüzlük bir tür zorbalıktır. Bu atölye çalışmamızda zorbalıkların önüne geçebilmek için küçük de olsa bir adım atmak istiyoruz. Bu çalışmada Sokratik metodu kullanacağız. Çocukları bir uyaran (hikaye, fotoğraf, video, nesne, vb.) etrafında bir araya toplayacağız ve bu şey karşısında sorular sormalarını teşvik edeceğiz, görüş ve fikirlerini özgürce söyleyerek onları felsefe yapmaya yönlendireceğiz. Burada ben doğru cevabı veren kişi değilim, çocukları düşünmeye ve konuşmaya teşvik eden bir kolaylaştırıcı olarak yer alacağım, bir nevi pedagojik bir moderatörlük görevi diyebiliriz. Çocuklar için Felsefe, özünde pedagojik bir metot ve bu metodun Değerler Eğitimi kapsamında Milli Eğitim müfredatına alınması da ayrıca büyük bir kazanım olacaktır. Bu vesileyle bizlere bu fırsatı veren ve yenilikçi yaklaşımları destekleyen, cesaretlendiren Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Mahmut Özer’e ve MEDEM yönetimine çok teşekkür ederim.”