Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıllara rağmen olayın güncelliğini koruduğunu söyledi.

Mavi Marmara Gemisi ile Gazze'ye yönelik ablukanın kalkması ve oradakilere insani yardım götürmek amacıyla yola çıktıklarını vurgulayan Muhyettin Yıldırım, İsrail askerlerinin yollarını keserek acımasızca 10 arkadaşlarını şehit ettiğini, 50'ye yakın kişiyi de yaraladığını hatırlattı.

Yıldırım, saldırı sonrasında Gazze'ye yönelik yardımların arttırılmasını umduklarını, göreceli olarak bazı destekler gerçekleştiğini, ancak Mısır'daki darbenin ardından Gazze'nin her anlamda yalnızlığa itildiğini ifade etti.

Gazze'de gıdaya ulaşım noktasında ciddi sıkıntıların yaşandığını aktaran Muhyettin Yıldırım, "Gazze maalesef eskisinden daha kötü durumda. Şu an yardım konusunda Gazze'ye yönelik daha fazla gündem oluşturulması gerekiyor, ancak uluslararası alanda Gazze yalnızlığa itildi. Saldırıda, uluslararası kamuoyu da yanımızda durmadı. Mavi Marmara saldırısı, ciddi anlamda karşılık bulamadı" diye konuştu.

- "Su kullanma yasağı getirdiler"

Saldırıda yaşadıklarını unutmanın mümkün olmadığını belirten Yıldırım, şöyle devam etti:

"Saldırı tamamıyla gayriinsaniydi. Bunun kendileri de farkındaydı. Öncelikle bu tamamen sivil bir eylemdi. Sivil bir eyleme ateş açılamaz. Dünyanın gözü önünde bu olay gerçekleşti. Göz göre göre bizlere ateş açtılar, 10 kardeşim şehit oldu, 50'yi aşkın yaralımız vardı. Gemide kan gövdeyi götürüyordu. Bu normal bir müdahale değildi. Normal şartlarda İsrail bizim önümüzü kesseydi, zaten iki gün içerisinde suyumuz bitmiş olacaktı. Bize su kullanma yasağı getirdiler. İlk gün içme suyuyla, ikinci gün deniz suyuyla yüzümüzü yıkadık, abdest aldık. İsrail bizi bir hafta, 10 gün ablukaya almış olsaydı zaten suyumuz, ekmeğimiz bitiyordu. Ancak İsrail, 'Kırmızıyı görmüş boğa gibi' saldırdı."

İsrail askerlerinin Mavi Marmara Gemisi'ne saldırı emri alarak bölgeye geldiğini anlatan Muhyettin Yıldırım, "Hedef gözetmeksizin, rastgele ateş açtılar. Ayrıca, korku paranoyası ile gelmişlerdi. Yaralı haldeyken, köpeklerle üzerimize gelip, 'Yürüyün' diyorlardı. Zaten yaralıyız, kalkma ihtimalimiz yok. Azgın köpekleriyle üzerimize geliyorlardı. Bu da onların ciddi anlamda korktuklarını gösteriyordu. Bütün saldırılara rağmen İsrail askerleri hiçbir zaman bizimle yüz yüze gelemediler. Yaptıklarının yanlış olduğunun farkındalardı" şeklinde konuştu.

- "Gazze'ye asıl ambargoyu uygulayan ülke, Mısır"

Yıldırım, Gazze'ye yönelik ambargonun halen sürdüğünü belirterek, "Gazze'de yüz binlerce insan sağlık ve açlık sorunu yaşıyor, günlük ihtiyacını karşılayamıyor. Bu konuda ciddi bir destek ve yardım yok. Gazze'ye asıl ambargoyu uygulayan ülke, Mısır. Mısır, işi biraz gevşek tutsa, Gazzeli kardeşimiz biraz daha rahatlar ama maalesef Mısır'daki darbe, İsrail'in izniyle ve kontrolüyle, Suudi Arabistan'ın desteğiyle oldu. Bu darbe, Mısır'dan çok aslında Gazze'ye oldu" ifadelerini kullandı.

Muhyettin Yıldırım, saldırının ardından açılan ceza ve tazminat davalarında gelinen sürecin çok ağır işlediğini de sözlerine ekledi.