Değerli okurlar bugün bu yazıyı çokça üzgün, bir o kadar da kızgın yazıyorum...

Kime mi kızgınım?

Sana kızgınım, ona kızgınım ve kendime kızgınım. En çok da sessizliğimize kızgınım.

Türkiye Cumhuriyeti köklerini Osmanlı'dan almış dev bir çınardır. Bu çınarın son yıllarda yapraklarında çürükler, sararmışlar, kurumuşlar, hatta ve hatta hastalıklıların sayısı çok ama çok artmıştır. Yani demem o ki artık ülkemizde belli başlı kararların alınması çürümüş olan kurumuş olan sararmış olan yaprakların budanması gerekmektedir.

Ülkemizde son yıllarda kadın cinayetleri, cinsel istismarlar ve utanarak söylüyorum çocuk tecavüzleri sayısı hızla artmaktadır. Son 3 yılda ülkemizde 13000 çocuk, cinsel istismar mağduru olmuştur. Bu sayı, bilgiye çok kolay ulaşıldığı günümüzde bile net değildir. Çünkü her çocuk konuşamaz ve her çocuk anlatamaz. Bu sayı sadece anlatabilenlerin sayısıdır.

UTANÇ VERICI.

Peki ya bu hale nasıl geldik?

Bugün günümüzde artık aile kavramı örf adet ve ananelerimiz maalesef bir kenara atılmıştır. Bu da bizi kendi kimliğimizden uzaklaştırıp yeni kimlik arayışına sokmuş ve bu kargaşa da toplumumuzda insana saygısı kalmayan, vatan sevgisini öğrenememiş, insan sevgisini öğrenememiş ve en acısı da dinini öğrenememiş bireyler ortaya çıkarmıştır.

Fakat bunların dışında en önemli konu ise devletimizin bu konuda daha ciddi, daha caydırıcı kararlar alması gerektiğidir. Cinsel istismara uğramış bir kişinin yaşadığı psikolojik travma ortadayken, bu insanı bu hale getirmiş kişi veya kişilerin belli bir süre hapis yatması ve suresini doldurduğunda elini kolunu sallayarak çıkması istismara uğrayan kişide bırakın umudu bırakın korkularından kurtulmayı ikinci bir travma yaşamasına sebep olmaktadır..

Özendiğimiz batıya bakıldığında aslında gerçekten özenilesi bir çok şey var, biz ise en son özenmemiz gerekenlere özeniyoruz o ise apayrı bir konu apayrı bir başlık. Eğer özeneceksek batıya işte şimdi özenelim. Örneğin İngiltere‘nin çocuk istismarı kanunlarına özenelim. Bugün İngiltere'de çocuk istismarının cezası ömür boyu hapistir. Biz Müslüman bir ülke olarak kadına ve çocuğa en çok değer veren dinin mensubu bir ülke olarak maalesef İngiltere’ye özenelim.

Devlet yetkililerine sesleniyorum. Yeter artık. Bu işin çözümünü bulalım gerekirse referandum yapılsın çözüm neyse artık uygulansın..

YASA ISE YASA

MÜEBBET ISE MÜEBBET

HADIM ISE HADIM

IDAM ISE IDAM GELSİN..

Çözüm her ne ise bir an önce uygulansın. Bir yavrunun daha canı yanmadan bir babanın bir annenin daha cani yanmadan çözüm ne ise bir an önce uygulansın. Bu konuya sessiz kalmayalım eminim devlet yetkilileri bizden çok daha fazla düşünüyordur ama bizler de vatandaş olarak sessiz kalmayalım.

Çocuklara kendilerini korumayı öğretin. İstismara maruz kalmak çocuğun suçu değil, çocuğa inanın, onu dinleyin ve susmayın. Bizler sustukça bu suçların üstü örtülecek, başka çocuklar da zarar görecek. Böyle bir durumla karşılaştığınızda susmayın, ihbar edin, mücadele edin, mücadele etmekten vazgeçmeyin. Çocuklar bizim geleceğimiz, onlara hep birlikte sahip çıkalım.

ARTIK YETER