Âşık ve ışık o kadar benziyorlar ki birbirlerine. İkisi de hem kelime ve hem de ruh olarak çok yakın ve adeta aynı yerden doğan bir su gibidirler. İkisi de aynı kaynaktandır.
Âşık ve ışık o kadar hareketli ve o kadar hızlıdır ki ikisini de  kimse yakalayamaz. İkisi de sonsuz bir sürate sahiptir.
Âşık ve ışık hiç bir yere sığmaz. Bulunduğu yerler Âşık ve ışığa dar gelir. İkisi de sınır tanımaz.
Âşık ve ışık her ikisi de ele avuca sığmaz. İkisi de tutulmaz ki tutasın, bir yere bağlanmaz ki bağlayasın. İkisi de sürekli hareket halindedir.
Âşık ve ışık söz dinlemezler. Dur deyince durmazlar. Gel deyince gelmezler. Hep giderler. Bildiği yoldan asla dönmezler. İkisi de çok kararlıdır.
Âşık ve ışık ikisi de hiçbir yere sığmaz ancak bir yere sığar. Âşık, maşukunun gönlüne sığar. Işık da ancak kendi özüne sığar. Bu sığdıkları yerler maddi şeyler değil, manaya ait kavramlardır. İkisi de mana aleminde yer bulur.
Âşık ve ışık her ikisi de çok değerlidir.  İkisini de paha biçilemez İkisi de eşsiz birer cevherdir.
Âşık ve ışık her ikisine de doğrudan doğruya dokunulmaz. Eğer doğrudan dokunulursa her ikisi de çarpar. Aşığa da, ışığa da ilim ve hikmet ile dokunmak icap eder. Bu yönüyle dikkatli olmak gerektir. İkisi de çok hassastır.
Âşık ve ışık her ikisi de aydınlatır. Birisi mana alemini aydınlatır.  Diğeri madde alemini aydınlatır.  Birisi içi aydınlatır. Diğeri dışı aydınlatır. İkisi de ferahlık verir.
Âşık ve ışık her ikisi de yol gösterir. Birisi gönüllere hitap eder ve yol gösterir. Diğeri gözlere hitap eder ve yol gösterir. İkisi de rehberdir.
Âşık ve ışık insanlara değil, insanlar Âşık ve ışığa muhtaçtır. Aşığa gönlünü kapatan Hakkı bulamaz ve hüsran içine düşer. Işığa gözünü kapatan karanlıklar içinde kalır ve doğruyu bulamaz. İkisi de insana en gereklidir.
Âşık ve ışık Allah'tan bir nimettir. Âşık, Haktan aldığı Nur ile mana alemine ve gönüllere ışık saçar. Âşık, Haktan aldığı ilim ve hikmet ile maddi gelişmelere ve akıllara parlaklık verir. İkisi de mana ve maddeyi içine alır.
Âşık ve ışık bir madalyonun iki yüzü gibidir. İkisi de birbirine yapışıktır.
Âşık ve ışık Mevlana ve Şems gibidir. Âşık Mevlana'dır. Işık Şems'tir. Âşık olmadan ışık olmaz. Mevlana olmadan Şems olmaz. İkisi de birbirine ayinedir. 
Âşık ve ışık seven ve sevilendir. Âşık ve ışık can ve canandır.  Âşık ve ışık birbiri etrafında döner durur. İkisi de birbirlerinden asla vazgeçmezler. İkisi de birbirine pervanedir.
Âşık da, ışık da asla yok olmazlar. Âşık ebedi bir sevgiyle ezelden beri vardır ve hep var olacaktır. Kimi zaman ismi Yunus'tur, kimi zaman Tapduk Emre'dir. İsmi değişse de aslı değişmez. Kimi zaman "enel Hak" der, kimi zaman "ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm" der. Sözü değişse de özü değişmez. İkisi de ölümsüzdür.
Âşık ve ışık Hz. İbrahim ile Hz. İsmail'dir. Âşık ve ışık Hz. Yakup ile Hz. Yusuf'tur. Âşık ve ışık Hz. Musa ile Hz. Hızır'dır. Âşık ve ışık Hz. İsa ile Hz. Meryem'dir. Âşık ve ışık, Hz. Muhammed (asm) ile Hz. Kuran'dır.  Âşık ve ışık Mü'min ile Kabe'dir. Cümlesi de baştacımız ve gönül ilacımızdır.  Vesselâm.