Karaman Valisi Murat Koca geçen hafta içerisinde temeli atılan biyogaz enerji santrali tesisinin tamamlanması ile mevcut güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi yatırımlarıyla birlikte enerji çeşitliliğini de arttıracağını söyledi.

Vali Koca açıklamasında Karaman’da halen 20 adet tavukçuluk işletmesi bulunduğunu belirterek, "Çeşitli kapasitelerde 32 adet faal kümes bulunmaktadır. Bu işletmelerde 1 milyon 736 bin kapasite mevcuttur. Şu anda 1 milyon adet fiili kapasite bulunmaktadır. Karaman tavukçuluğunun günlük 180 ton civarında gübre atığı mevcuttur. Karaman tavukçuluk sektöründe TUİK verilerine göre Türkiye’de 19 uncu sıradadır. Buradan hareketle Karaman’da biyogaz enerji tesisinin kurulmasını gerekli kılmıştır. " dedi.

Karaman Valiliği olarak girişimci firma ve Karaman’da faaliyet gösteren kümes ve çiftlik hayvanları işletmeleriyle bir araya geldiklerini söyleyen Vali Koca, "Hayvansal atıkların yeterli kapasitede olduğunu tespit ederek, biyogaz enerji santralinin Karaman’da kurulmasının uygun olacağını düşündük. Karaman Merkez Barutkavran Köyü civarında 15 dönüm arazi üzerinde kurulacak olan biyogaz enerji santralinde, günde 150 ton tavuk gübresi, 50 ton büyükbaş hayvan gübresi ve 10 ton mısır silajından enerji üretilmesi hedeflenmiştir." dedi.

Vali Koca "Biyo enerji santrali 1,4 megawatt elektrik üretecek. 3500 konutun elektrik ihtiyacını karşılayacak güçte olan tesis, günlük 10 ton kuru organik gübre işleyerek, yılda 4 bin ton kapasiteye ulaşacak. Alman menşeili biyogaz teknolojisinin yatırım maliyeti 7 milyon dolar olacak." dedi.

Vali Koca artan insan nüfusuyla birlikte büyüyen hayvancılık endüstrisi, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde çevreyi tehdit eden yüksek miktarlarda hayvansal atığın oluşmasına neden olduğunu dile getirerek, "Ülkemizde, özellikle kümes ve çiftlik hayvanlarından kaynaklanan hayvansal atıklar, son yıllarda en önemli ve en ciddi çevresel problemler arasında yer almaktadır. Bu atıkların herhangi bir yönetime tabi tutulmadan bilinçsizce ekim alanlarına, meralara, açık alanlara atılması, mahsul çeşitliliğini ve kalitesini düşürmekte ve toprağın biyolojik yapısını tahrip ederek faydalı kullanım özelliklerini bozabilmektedir. Ayrıca bu atıkların standartlara uygun olmayan şartlarda depolanması, yani vahşi depolama, koku, sinek ve haşere sorunları oluşturarak insan ve çevre sağlığını ciddi ölçüde tehdit etmektedir. Bunun yanında, sularda ve toprakta oluşan azot ve fosfor kirliliğinin yanı sıra hayvansal atık birikiminden kaynaklanan çeşitli gazlar da, bölge havasını kirletmekte ve zararlı mikro organizmalar ve bakterilerin oluşumu ile ciddi hastalıkların geniş alanlara yayılmasına sebep olmaktadır.” dedi.