Ancak 2001 krizi sürecinde, IMF’nin faiz lobileriyle ortaklaşa hareket ederek temellerini attığı, Piyasa Yapıcılığı Sistemi aynen devam ediyor. Sistem kapsamında Hazine’nin imtiyazlı 13 bankaya ödediği tutar 2001 krizinden bu yana 700 milyar lirayı aştı. Batak durumdaki Yunanistan’ın bile yüzde 1 maliyetle borçlandığı bir dönemde, Hazine Müsteşarlığı’nın 17 Ocak 2018’de açtığı devlet borçlanma ihalesine faiz oranının yüzde 13,53 ile son 9 yılın en yüksek seviyesine tırmanması tartışma meydana getirdi. Türkiye’nin teröre karşı Afrin harekatını gerçekleştirdiği ortamı fırsata çevirmek isteyen faiz lobisi, 2001 krizi sırasında oluşturduğu yapılanmalar sayesinde faizleri yükseltecek mekanizmaları hale elinde bulunduruyor.

IMF'YE VERİLEN GİZEMLİ TAAHHÜT

Hazine’nin 2001 krizi sürecinde faiz lobilerinin baskısıyla Uluslararası Para Fonu’na (IMF) verdiği gizemli taahhüt, Türkiye’nin son 17 yılda faiz lobilerine 708 milyar TL faiz ödemesine neden oldu. 3 Ocak 2001 yılında IMF’ye sunulacak ek niyet mektubunu görüşmek üzere, piyasa yapıcı bankaların istekleri doğrultusunda Türkiye Bankalar Birliği temsilcileri ve piyasa yapıcı bankaların temsilcileriyle bir araya gelen dönemin Hazine ve TCMB bürokratları Türkiye’yi 17 yıldır faiz lobilerine mahkûm eden kirli bir anlaşmanın temelini attılar. Bugünkü Piyasa Yapıcılığı Sisteminin kurulduğu toplantıda, faiz lobilerinin temsilcileri, Hazine yetkililerinden, kesinlikle faiz oranlarına müdahale etmemeleri yönünde taahhüt aldı.