Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, katıldığı bir İsrail televizyon kanalında İsrail güvenliğini sağlamak noktasında Türkiye’nin iyi bir partner olacağını söyledi. "Gazetecilik faaliyetlerinden dolayı hiçbir gazetecinin ne tutuklanması, ne gözaltına alınması ne de mahkum edilmesini kabul edemem" diyen Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’e yönelik sert eleştirilerini de değerlendirdi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, İsrail'in TV2 kanalına konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert İsrail söyleminin sorulmasına "Sayın Cumhurbaşkanımızın özel bazı düşünceleri bir tarafa" diyen Arınç, "İsrail güvenliğinin güçlü bir şekilde sağlanacak olması noktasında Türkiye’nin iyi bir partner olarak seçilmesi bizce çok doğru olacaktır." dedi. İran’ın her türlü denetime açık olması gerektiğini söyleyen Arınç, "Gazetecilik faaliyetlerinden dolayı hiçbir gazetecinin gözaltına alınmasını kabul edemem." ifadelerini kullandı.

Türk halkının tepkilerinin genelde Yahudilere olmadığını, İsrail devletine olduğunu kaydeden Arınç, "Antisemitizm Türkiye’de hiçbir zaman zemin bulmamıştır. Bununla da iftihar ediyoruz. Doğrudan doğruya bir Yahudi karşıtlığını veya bir inanç olarak Musevi karşıtlığını Türkiye’de hiç kimsede bulamazsınız. Türk halkının genelde Yahudiler veya Museviler olarak değil, ama İsrail devletinin uygulamalarına karşı çok aşırı tepki verebiliriz. Bu tepkilerde de kendimizi her zaman haklı buluyoruz." şeklinde konuştu.

ARINÇ: SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN ÖZEL BAZI DÜŞÜNCELERİ

"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail Başbakanı Netanyahu ve İsrail’i yönelik eleştirilerinde ölçüyü kaçırıp kaçırmadığı" şeklindeki soruya Bülent Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımızın özel bazı düşünceleri bir tarafa." şeklinde cevap verdi. Cevabın sadece bu cümlesini paylaşan İsrail televizyonu sonrasında seçimleri kazanan Likud Partisi Genel Başkanı Netanyahu’yu tebrik edip etmeyeceği sorusunu yöneltti. Arınç şunları söyledi: "Şüphesiz, seçimleri Likud lideri Netanyahu’nun kazandığını biliyorum. Yine bir koalisyon hükümeti olacak. Diğer ittifaklar biraz geride kaldılar. Bu bir başarıdır, İsrail halkının tercihidir. Türkiye’nin bu konuda olumlu-olumsuz herhangi bir beyanda bulunması da doğru değildir. Biz, iç politikadaki gelişmeleri o ülkenin halkına bırakıyoruz. Bu bir tercihtir ama ümitli olmak istiyoruz. Bir; sürdürülebilir bir barışın veya barış görüşmelerinin ciddi bir siyasi irade ile başlayacak olmasından, ikincisi de Filistin meselesinde, Gazze meselesinde, Ortadoğu’da kapsamlı bir çözüme doğru gidişte Netanyahu’dan daha olumlu beyanlar daha olumlu düşünceler çıkacağını ümit ediyoruz."

'İSRAİL BİZE JEST YAPACAKSA GAZZE VE FİLİSTİN ABLUKALARINI KALDIRSIN'

Netanyahu’nun yeniden seçilmesinden sonra kendisinden herhangi bir beklentinin var olup olmadığı sorusuna ise Arınç, "Filistin-İsrail ihtilafının kesin bir şekilde sona erdirilebilmesi konusunda hükümetin siyasi iradesini güçlü bir şekilde beyan etmesini bekliyor ve ümit ediyoruz. O yüzden Netanyahu eğer yeni bir başlangıç yapacaksa güven arttırıcı, Türkiye ile ilişkilerini düzeltme noktasında da bize gerçekten bir jest yapacaksa şüphesiz bir barışa olan iradesinin güçlü olduğunu deklare etmesi; ikincisi, Filistin’e Gazze’ye konan ablukaların bir şekilde kaldırılması. Ortadoğu’ya barışın gelebilmesi. Ve şüphesiz İsrail güvenliğinin de netice itibarıyla güçlü bir şekilde sağlanacak olması. Bu noktada Türkiye’nin iyi bir partner olarak seçilmesi bizce çok doğru olacaktır." diye cevap verdi.

ARINÇ: İRAN’IN HER TÜRLÜ DENETİME AÇIK OLMASI LAZIM

İran ile sürdürülen nükleer enerji müzakerelerinde Türkiye’nin pozisyonun sorulması üzerine ise Bülent Arınç, İran’daki barışçıl amaçla kullanılacak nükleer enerji konusunda Türkiye, her ülkenin imkanı olduğu kadar İran’ın da bu konuda imkanları olması gerektiğini savundu. Arınç, "Nükleer silah hazırlamak başka bir şey, uranyumdan nükleer enerjiye yönelmek farklı bir şey. Bunun çok iyi kontrol edilmesi lazım. İran’ın her türlü denetime açık olması lazım. Bu denetimler sırasında da şeffaf bir şekilde bunu hangi amaçla kullandığını dünyaya ikna etmesi lazım." dedi.

'HİÇBİR GAZETECİNİN MESLEĞİNDEN DOLAYI GÖZALTINA ALINMASINI KABUL EDEMEM'

Uluslararası kamuoyunun Türkiye’deki basın özgürlüğüne yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine Başbakan Yardımcısı Arınç, "Önce prensibi koyalım. Gazetecilik faaliyetlerinden dolayı hiçbir gazetecinin ne tutuklanması ne gözaltına alınması ne de mahkûm edilmesini kabul edemem. Bir terör örgütüne üye olduğu için mahkûmiyet yemişse ‘gazeteci cezaevine girdi’ dememek lazım. Türkiye’ye herhangi bir suçlamada bulunmak bence doğru değil." şeklinde konuştu.