Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Sarayında gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından, Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyinin (YDSK) dördüncü toplantısına başkanlık yaptı.

İki lider, görüşmelerin ardından YDSK toplantısının sonuçlarına ilişkin ortak açıklamayı imzaladı, ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin Suriye konusunda CIA Başkanı ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin açıklamalarının ‘ABD'nin Suriye politikasında bir değişiklik söz konusu mudur?" şeklindeki sorusuna, "CIA başkanının ifadesi ile Kerry'nin ifadesinde bir tutarsızlık var. Sonunda gerçi aynı kapıya çıkıyor. Geçen haftalarda da bu konu gündeme geldi daha sonra Kerry'nin ofisinden bunun yalandığını gördük. Bizim de bu arada yapmış olduğumuz anlaşmalara baktığımız zaman eğit donatla birlikte rejime yönelik bazı tespitler var. Öyle zannediyorum ki liderler seviyesinde yapacağımız görüşmelerle bu ifadelerin en doğru olanını o zaman daha iyi anlamış olacağız. Çünkü Esed'in başında olduğu bir Suriye'nin artık huzura, refaha ermesi kesinlikle mümkün değildir. Ve Amerikan yönetiminin de kurumlarının da böyle bir katilin arkasında yer alacağına ihtimal vermiyorum." dedi.

Basın toplantısında, Türkiye'nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü temelinde diplomatik yollardan çözüm bulunmasını istediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ukrayna’nın, Avrupa kurumlarıyla ilişkilerini geliştirme hedefini meşru kabul ediyor ve bunu destekliyoruz. Ukrayna ile kriz kelimesinin bir arada anılması bizleri üzmektedir. En büyük arzumuz bu zor zamanların bir an önce aşılması, yeniden ülkenin her karışında barış ve huzurun gerçekleşmesidir. Mevcut sorunlara, uluslararası hukuk ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğü temelinde diplomatik yollardan çözüm bulunmasını diliyoruz. Bu bağlamda 12 Şubat’ta Minsk’te varılan mutabakatı destekliyor, imzalanan önlemler paketinin bir an önce ve şöyle bütüncül bir şekilde uygulanmasını temenni ediyoruz. Açılan bu fırsat penceresi sonuna kadar aralanmalıdır." diye konuştu.

"KIRIM TATAR TÜRKLERİ'NİN DURUMLARINI YAKINDAN İZLİYORUZ"

Kırım Tatar Türkleri'nin durumlarını da dile getiren Erdoğan şunları söyledi; "Ukrayna yönetiminin kriz sürecinde ülkelerine olan sadakatlerini ortaya koyan Kırım Tatar Türkleri başta olmak üzere tüm etnik ve dini grupların haklarını tanıyan ve koruyan tavrının devamını diliyoruz. Bu vesileyle bu konuda değerli dostuma teşekkürlerimi sunmayı da bir borç bilirim. Kırım Tatarlarının lideri konumunda olan gerek sayın Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve gerekse Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov'a gösterdiği ilgiden dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum. Türkiye olarak tarihi ve kültürel bağlarımızın bulunduğu Kırım'da tüm zorluklara, baskılara rağmen duruşlarından taviz vermeyen Kırım Tatar Türkleri'nin durumlarını yakından izliyoruz.
Kardeşlerimizin sorunlarını hem uluslararası platformlarda hem de ikili temaslarda gündeme getirmeyi sürdüreceğiz. Değerli dostum Poroşenko'nun liderliği altında, Ukrayna'da köklü reformlar gerçekleştirmek isteyen bir yönetim anlayışının hakim olduğunu görüyoruz. Bizde stratejik ortağımıza ilemizden gelen desteği vermeyi sürdüreceğiz."

"TÜRKİYE'DEN UKRAYNA'YA 50 MİLYON DOLAR KREDİ, 10 MİLYON DOLAR HİBE"

Görüşmelerde 50 milyon dolarlık bir kredinin Ukrayna'ya sağlanmasına karar verildiğini belirten Erdoğan, "Yerlerinden edilmiş kişiler için kullanılmış üzere de 10 milyon dolarlık insani yardımı hibe olarak Ukrayna hükümetine sağlama kararı aldık. Komşuluğumuzun, stratejik ortaklığımızın gereği olan bu yardımlarımızın Ukraynalı dostlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Az önce göraşmelerimizin sonuçlarına ilişkin olarak ortak açıklama imzaladık.
İmzalanan bu belgelerin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Görüşmelerimizde ikili ticari ve ekonomik konular üzerinde hassasiyetle durduk. Bundan 12 yıl önce aramızdaki ticaret hacmi 1,3 milyar dolardı. 2014 sonu itibariyle bu yaklaşık 6 milyar dolar seviyesine çıktı. Ve Sayın Başkan ile artık bir mutabakatı daha sağlayalım, istedik. Bu rakamı 2017 yılı sonu itibariyle 10 milyar, 2023 yılı sonu itibariyle 20 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaştıralım. Bu hedeflere ulaşmak içinde özellikle son aşamaya geldiğimiz Serbest Ticaret Anlaşmasını kısa zamanda sonuçlandırmayı kararlaştırdık."