Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye ile Çin arasındaki ikili ilişkilerde son yıllarda karşılıklı güven temelinde önemli mesafeler kaydedildi. Bu gelişmede, 2010'da kurulan stratejik işbirliğinin büyük katkısı var" dedi.

Çin'de temaslarını sürdüren Erdoğan, başkent Pekin'deki Türkiye - Çin Halk Cumhuriyeti İş Forumu'na katıldı. Bu yıl Kasım'da Antalya'da düzenlenecek zirvede Çin Devlet Başkanı Şi'yi Türkiye'de ağırlamaktan büyük memnuniyet duyacağını kaydeden Erdoğan, "Zirveden sonra G-20 dönem başkanlığını Çin'e devredeceğiz. Ticaret, dönem başkanlığımızın öncelikleri arasında yer alıyor. Çin'in 2016 yılındaki dönem başkanlığında ticaret konusuna ağırlık vereceğini öğrenmekten memnuniyet duyuyoruz. Böylece iki dönem başkanlığı arasında süreklilik sağlanacaktır" diye konuştu.

Erdoğan, "Devlet Başkanı Şi ile dün yaptığımız ikili görüşmeler, ticari ve ekonomik işbirliğimizin dengeli bir şekilde geliştirilebilmesi konusundaki düşüncelerimiz noktasında gerçekten çok çok verimli oldu. Aldığımız kararların hayata geçirilmesi için ilgili kurumlarımızı talimatlandırma konusunda mutabık kaldık. Çin şu an, uzak Asya'da en büyük, dünyada ise Almanya ve Rusya'dan sonra 3. büyük ticaret ortağımızdır. 2002 yılında 2 milyar dolara yaklaşan ticaret hacmimizin 2014'te 28 milyarı bulmasından memnuniyet duyuyoruz" şeklinde konuştu.

Ticarette 'kazan kazan' ilkesinin, sağlıklı ve güvenli ekonomik ilişkinin önemli bir paydası olduğuna inandıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Ancak Çin ile ticaretimizde 2000 yılında 1,24 milyar dolar olan dış ticaret açığı, bugün yaklaşık 22 milyar dolara çıkmış durumda. Bu rakamın dengeli ve sürdürülebilir bir hale kavuşması için beraberce çaba göstermemiz gerekiyor. Bunu da aramızda değerlendirdik. İnanıyorum ki bu konuda Çin'in Türkiye'de yapacağı yatırımlar, bu açığı kapama açısından büyük önem arzediyor. Biz bu konuda kolaylaştırıcı her türlü adımı atmaya hazırız. Türkiye olarak uzunca bir süredir tarihi İpek Yolu'nun canlandırılmasına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sayın Şi'nin öncülük ettiği İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ile 21. yüzyıl Deniz İpek Yolu projelerini dikkatle ve takdirle takip ediyoruz. Bu projeler, gerek bölge ülkeleri arasındaki entegrasyonun artırılması, gerekse bölge ülkelerinin küresel ekonomiye daha iyi bir şekilde entegre olmaları bakımından önemli fırsatlar sunuyor."