4 katlı binanın en üst katından inen füze giriş katında infilak ederek Delal'ın iki erkek ve bir kız kardeşiyle birlikte annesi ve babasının ölümüne sebep olmuş. Saldırı gecesi aynı binanın bodrum katında olan Delal'ın amcası Sabır ise genellikle bina sakinleri olarak bodrum katta kaldıklarını ifade ediyor. Sabır, 'Tüm katları delerek giriş katında patlayan füze eğer bodrum katının tavanını da delseydi, Delal'ın ailesi yerine bodrumda kalan 15 kişi ölecektik.' diyor. Sürekli rahatsızlanan Delal, arabayla hastaneye götürüleceği sırada, zar zor ayakta kalarak bize demeç veriyor. Kaldığı odayı gösteren Delal, 'Saldırılar boyunca İsrail hücum botlarından açılan ateşi duyuyordum. Saldırı olduğunda ben yoktum. Annem dört yaşındaki kardeşimi kucağında taşırken tamamen yanarak hayatını kaybetmiş.' diyor. Delal, ailesinden geriye kalan tek canlının da kedisi olduğunu söylüyor gözyaşları içinde. Komşularına göre İsrail, Delal'ın binasını amcasından dolayı bombalamış. Binaya girdiğimizde pek çok yerde Hamas bayrakları ve mensuplarının resimlerini görüyoruz. Gazze Şifa Hastanesi'nde ise başka bir Filistinli kızın dramıyla karşılaşıyoruz; 15 yaşındaki Amira Abu el-Kerem'in babası ve iki kardeşi ölmüş. Amira, "Babam gözlerimin önünde öldürüldü." diyor, Tel al-Hawa'daki Hamas üyelerine ateş açan İsrail helikopterinin evini vurması sonucu ölen babasından bahsederken. Yardım istemek için dışarı çıktığında kendisinin de vurulduğunu anlatıyor, bu sefer de başka bir milis tarafından vurulduğunu anlatıyor. Yaralandıktan sonra eve geri dönen Amira'nın kardeşleri ise ambulans getirmeye çalışırken vurulmuşlar; "Onları durdurmaya çalıştım, çünkü nereye gittiklerini bilmiyorlardı, sonra onların da vurulduğunu duydum ve bir sessizlik oldu." diyor. O geceyi babasının cesedinin yanında geçiren Amira, daha sonra sığındığı başka bir evde 2 gün boyunca su içerek yaşamış.