İngiliz Independent gazetesi, dün Koza İpek Medya Grubu’na yapılan polis baskınına dair çekilen bir fotoğrafı baş sayfasına taşıyarak, Türkiye kendini parçalamak üzere mi? başlıklı bir yazıya yer verdi.

Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn’ün imzasını taşıyan yazıda, Esed'in iktidarda kaldığı ve Kürtlerin güçlendiği konjonktürü, 'Türkiye çifte tehdit altında' diye değerlendirdi. Yazıda, “Ülke kendini bölgedeki çatışmalara yönelik ABD, Rusya ve İran ekseninde artan bir anlaşmazlık içinde buldu.” denildi.

Gazete, Rusya’nın sadece son iki günde militanlara karşı 712 sortiyle 118 hava saldırısı gerçekleştirdiği, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin ise son dört gün içinde bir saldırı düzenlediğini belirtti. Rusya’nın hava saldırılarının ABD daha fazla olduğuna dikkat çeken yazıda, Suriye'deki savaştan etkilenen ülkelerin savaşın niteliğinin değişmekte olduğunu gördüğünü ve yeni stratejiler aradığı aktarıldı. Yazıda, ABD’nin bölgede sınırlı ölçüde özel güçlerini devreye sokabileceği çünkü yaklaşık 25 bin kişilik bir güç olan YPG dışında, ülkede saldırı düzenlenecek hedeflerin koordinatlarını verecek başka etkili bir ortağının olmadığından bahsedildi. Rusya’nın ise Suriye ordusuna hava destek sağladığı, ordunun Kürtler gibi ülkenin sadece bir köşesinde değil, en büyük askeri güç olarak her yerde olduğu aktarıldı.

Öte yandan yazıda, Türkiye’nin Suriye’de çıkarlarına aykırı iki gelişmeye karşılık verecek etkili bir yol aradığına değinildi. Söz konusu gelişmeler “Bunlardan biri Rusya'nın 30 Eylül'de Beşşar Esed'e destek için Suriye'de hava saldırılarına başlaması. Bu gelişme Türkiye'nin Suriye lideri Beşar Esad'ın iktidardan uzaklaştırılması politikasını daha az gerçekçi kılıyor. Ayrıca Rusya'nın varlığı Türkiye'nin doğrudan bir askeri müdahalesini daha riskli hale getiriyor." ifadeleriyle aktarıldı.

“TÜRKİYE’NİN SURİYE’YE YÖNELİK POLİTİKASI TAM BİR FİYASKO”

Ülkede bütün dikkatin bu Pazar yapılacak genel seçimde olduğu belirtilen yazıda, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Türk ordusunun, YPG güçlerini vurduğuna dair açıklaması hatırlatıldı. Yazıda “Geçen hafta, YPG'nin Haziran'da IŞİD'den aldığı Tel Abyad'da bir çatışma çıktı. Türk ordusu Kürt milislere makineli tüfeklerle ateş açtı. Yaralanan olmadı ancak Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türk ordusunun YPG'yi hedef aldığını doğruladı. Seçimlerde büyük bir rol oynamasa da Türkiye'nin Suriye'deki savaşa yönelik politikası tam bir fiyasko.” denildi.

Independent, Türkiye'nin amacının Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve rejiminden kurtulmak olduğunu ancak ikisinin de hala yerinde durduğunu aktardı. Söz konusu durumdan daha da ciddi olanın, Ankara’nın, 2011'de başlangıçtaki niyeti ne olursa olsun, dört yıl sonra Suriye nüfusunun yüzde 10'unu oluşturan Kürtlerin, ülkenin kuzey doğusunda, Türkiye sınırı boyunca uzanan ve Rojava adını verdikleri fiili bir devlet kuracaklarını düşünmediği ifade edildi. Bu küçük devletin ise PKK'nın Suriye kolu PYD'nin denetiminde olduğu belirtildi.

“CERABLUS TEHDİTİ”

Yazıda, 2011 yılında Arap dünyasında istikrarsız rejimler devrilmeye başladığı sırada, Türkiye’de dönemin Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AK Parti’nin, Batı'da övgüyle bahsedilen ılımlı İslamcı hükümetinin her yerde yeni rejimlere model olacağının hayal edildiği ancak bunun gerçekleşmediği aktarıldı. Gazetede şu ifadelere yer verildi: “Türkiye bugün Suriyeli Kürtlerin ABD'nin hava koruması altında güney sınırına doğru yayıldığına tanık oluyor. Davutoğlu, IŞİD'in elindeki Türkiye'yle son sınır geçişi olan Cerablus'u ele geçirip Kürt bölgesi Afrin'e bağlamaya çalışmamaları konusunda YPG'yi uyardı."

Kürtlerin güney sınırına doğru yayılmasını Türkiye için ciddi bir tehdit olarak değerlendirilen yazıda, bu şekilde ülkenin Suriye'ye erişimi ve buradaki gelişmeleri etkileme kapasitesi daha sınırlı hale geleceği ifade ediliyor. Kadir Has Üniversitesi'nden gazeteye konuşan Prof. Serhat Güvenç, bunun gerçekleşmesi halinde Türkiye'nin Sünni Arap Orta Doğu'dan izole olacağını belirttiği ifadelere yer verildi.

“TÜRKİYE’NİN RUSYA, İRAN VE ABD’LE ARASI GİDEREK KÖTÜLEŞİYOR”

Türkiye’nin NATO üyesi olarak Suriye konusunda Suudi Arabistan, Katar ve Sünni Körfez ülkeleriyle birlikte hareket ettiği kaydedilen yazıda, iki komşusu Rusya ve İran'la arasının gittikçe kötüleştiği ayrıca, Suriye politikası konusunda ABD'yle arasında ciddi ayrılıklar olduğu aktarıldı. Gazete, Suriyeli Kürtlerle olası bir çatışmanın, Türk ordusuyla Kürt azınlığı arasındaki savaşı tırmandırabileceği söylendi. Yazı, “Az sayıda Türk seçmen Türkiye'nin Suriye politikasının başarısızlığının farkında ya da bunu önemsiyor ancak bu durum şimdiden hayatlarında vahim sonuçlar doğurmaya başladı." ifadeleriyle noktalandı.