İsveç gazeteleri, Koza-İpek Grubu’na gerçekleştirilen baskını, İsveç resmi haber ajansı TT’nin geçtiği, ‘Türk TV kanalına polis baskını” başlığıyla verdi.

Ülkenin önde gelen bütün gazetelerinde yer alan bu haberde, ‘yapılan polis baskını, Erdoğan’ın seçim öncesi muhalif medyanın ve siyasi partilerin susturulması girişimi olarak görüldüğü’ ifadelerine yer verdi.

İsveç'in en büyük gazeteleri arasında yer alan liberal eğilimli Dagens Nyheter Gazetesi ise Today’s Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş ve Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin görüşleriyle desteklediği yorum haberinde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan tekrar ülkenin medyasını vurdu.” şeklinde bir ifadeye yer verdi.

Michael Winiarski imzasını taşıyan yazıda, “Türkiye’de seçimlere beş gün kala Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tekrar ülkenin medyasını vurdu. Polis, seçim öncesi muhalif medyanın sesini kesmek için, bir bağımsız medya grubuna göz yaşarıcı gaz ve tazyikli su ile baskın gerçekleştirdi.” denildi.

Winiarski yazısında, “Türkiye’de bugün fikir özgürlüğü baskı ile askıya alınmış gözüküyor. Sadece medyaya saldırı yapılmıyor; kıdemli avukatlar ve ülkenin önde gelen gazetelerinin editörleri de fikirlerinden dolayı tutuklanıyor. Bir kısmı ölüm tehditleri aldı; polis veya iktidar partili aktivistler tarafından şiddete maruz bırakıldı.” şeklinde ifadeler kullandı.

Today’s Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş’in, twitterdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirdiği gerekçesiyle tutuklandığı ve 4 gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldığı bilgisinin de verildiği yazıda, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin bir televizyon kanalında beyan ettiği fikirleri nedeniyle tutuklandığına dikkat çekildi.

Yazıda, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye’nin, Zimbabwe ve Burma’dan sonra 149. sırada geldiği notu da düşüldü.