””Tamam mı Sinan? Sinan gözlerime baktı ve yanağıma bir öpücük kondurdu. ””Tamam amca! dedi. İçim kaynamıştı Sinan'a. Ben de onu yanaklarından öptüm. ””Bak Sinan, ben senin amcan sayılırım. Ama ben bir öğretmenim. Onun için bana öğretmenim dersen mutlu olurum. Sinan gözlerime baktı, beni tekrar öptü ve ekledi: ””Tamam öğretmenim. Sinan'ın parmakları minik minikti ama kocaman bir yüreği vardı. Ben de Sinan'ın tekrar başını okşadım ve sınıfına götürdüm. Sinan sayesinde güne pozitif enerji ile başlamıştım. Kendi kendime dedim ki; ””Hem dünyanın en güzel işini yapıyorum hem de üstüne para veriyorlar. Sahi, dünyanın en güzel işi nedir sizce? ””En çok para kazandıran iş mi? ””Popülaritesi en yüksek işler mi? ””En tehlikeli işler mi? ””En gizli işler mi? ””En rahat işler mi? Sizi bilemiyorum ama bence dünyanın en güzel işi, kişinin severek yaptığı iştir. İnsanların uğruna emek verdiği, severek yaptığı ve sonunda mutlu oldukları iştir. Yani insanlar hangi işi yaparlarsa yapsınlar. Meşruiyet koşuluna dikkat etmek kaydıyla, mesleğinin veya meşguliyetinin adı her ne olursa olsun; insanlar yaptıklar işte mutlu oluyorlarsa dünyanın en güzel işi odur. Öyleyse kısaca mutluluktan bahsedelim biraz. Nedir mutluluk? Mutluluk üzerine birçok şiirler, şarkılar yazılmıştır. Mutluluğu anlatan resimler yapılmıştır. Ancak mutluluğun tanımına her yerde rastlamak mümkün değildir. Çünkü mutluluk göreceli bir kavramdır. Herkesin mutluluktan algıladığı hazlar farklıdır. Yani bir insanı mutlu eden olay ya da olgular diğer insanları mutlu etmeye yetmez hatta mutsuz da yapabilir. Dolayısı ile ben de size mutluluğun tanımını yapmaya kalkmayacağım. Ama insanların nasıl mutlu olduklarını irdelemeye çalışacağım. Mutluluk, mutlu olmak için özel sebepler aramayan, büyük beklentiler içine girmeden, elindekilerle mutlu olabilenlerin doğal zenginlik kaynağıdır. Mutlu olmak için çok büyük kazanımların gerçekleşmesini beklemeyen insanlar, küçük şeylerle de mutlu olabilirler. Sahip oldukları imkânların farkında olurlar ve bunlara şükrederler. Örneğin sevdikleri ile beraber olabilmek, en büyük mutluluk kaynağıdır. Sevdikleri ile beraber olan insanlar mutlu oldukları gibi sevdiği işi yapan insanlar da mutlu olurlar. Sevdiği işi yapan insanlar, işlerine sevinerek giderler ve işlerinde başarılı olurlar. Bir ayakkabı boyacısı eğer ayakkabı boyarken mutlu oluyorsa bırakın ayakkabı boyasın. Resmini tuvale işleyen ressam ya da ahenkle müziğini icra eden müzisyen mutlu oluyorsa bırakın o işi yapsın. Yaptığı işten dolayı az veya çok para kazanıyor olması onun sorunudur. Özellikle anne ve babalar çocuklarına, popüler meslekleri tercih etmeleri yönünde telkinlerde bulunurlar. Ekonomik getirisi yüksek olan meslekleri seçmelerini empoze ederler. Sonra da işini sevemeden yapan, çalıştığı ortamda mutsuz olan yığınlara yenileri eklenir. İşine sevmeden giden insanlar, adeta bir adım öne giderken iki adım geriye giderler. Bu insanların işlerinde başarılı olmaları çok zordur. İşini severek yapan ve işinde mutlu olan insanlar, standart başarının çok üstüne çıkarlar ve işlerini icra ederken adeta bir sanat eseri ortaya çıkarır gibi özen gösterirler. İşini severek yapan insanların, kaybedecek zamanları ve ziyan edecekleri kaynakları yoktur. En güzelin en güzelini yapmaya odaklanırlar. Okulun bahçesinden içeri girdiğim andan itibaren ülkemizin geleceği olarak gördüğüm öğrencilerimizi en güzel şekilde yetiştirebilmek için; geçen her dakikanın önemli olduğunu düşünürüm. Ziyan edilecek veya kaybolmasına göz yumulacak hiçbir ferdin olmadığına inanırım. Yaptığım işe benim penceremden bakabilirseniz, abartılı bir tasvir yapmadığım kanaatine varırsınız. Okuldan çıkıp evin yolunu tutarken, içim dolu dolu terk ederim okulumun bahçesini. Öğretmen arkadaşlarım, yüzümdeki gülümsemenin özel bir nedeni olup olmadığını sorduklarında ise cevabım hep aynı olur: ””Arkadaşlar, dünyanın en güzel işini yapıyorum. Bir de üstüne para veriyorlar. Yazara mesaj: [email protected] www.yusufyesilkaya.net Bu yazı; www.yusufyesilkaya.com , www.dinahlak.com ve www.haber46.com web sitelerinde eş zamanlı olarak yayınlanmaktadır.