En yakınımızdan en uzağımıza kadar bizleri ilgilendiren daireler sarmış dört bir yanımızı.Hangi daire hangi dünyanın hizmet mahalli iyi tespit gerek öncelikle. Bir de dairelerin tamamına sinmiş etkin bir unsur “kadın””¦. Kadınlar bu sistemde önemli bir yere sahip, hani derler ya kadın vezir de eder , rezil de, aynen öyle. Ünlü bir filozofun, her halükarda evleniniz; karınız iyi çıkarsa mutlu bir aile reisi, kötü çıkarsa benim gibi filozof olursunuz, sözü samimi bir itiraf olsa gerek.Ayrıca : Deh demeden giden at/ Dinden imandan çıkarmayan evlat /Bir de dirlikli oldu mu avrat /Düğünü nideceksin, gir oyna çık oyna”¦mısraları da konuyu tamamlayan sedalar olsa gerek. Reklam ve teşhircilik boyutunda da etkin bir rol oynayan kadın bazen bunu şehevi bir amaç, bazen kendisi bu yolda bir araç olarak karşımıza çıkar. Her halükarda toplumu etkileyen önemli, tehlikeli, dikkatlice üzerinde müteala edilmesi gereken bir konudur. Kadının eğitim seviyesi gün geçtikçe önemini daha da içten hissettirmektedir. Çünkü bir kadın bir aile, hesabıyla kat kat üzerinde düşünülmeyi hak etmiştir. Kadınların, kızların eğitimi suiistimal edilmeye gelmez, aynen bozulan yağ misali zehre dönüşür, bazen kendi kabını zehirler bazen başka kapları”¦ Eğitim derken bu sadece okul, diploma boyutunu kastetmiyorum, imani, inanç noktasıyla birlikte ele alınmalıdır, çünkü etle kemik ayrı düşünülemez, ayrı ayrı durduklarında amaç hasıl olmaz. Olmadık sorunlar yaşayan aileler irdelendiğinde karşımıza eğitimsizlik nedeniyle huzursuz bir yuva profili çıkar. İnsanoğlu sık sık bu dünyayı ebedi mekan zannederek, ayarı, ölçüyü kaçırır. Kime laf attığını, kime kin beslediğini unutur etrafına zehir saçar. En yakından zehirleyerek dağılan yuvaların arkasından ağıtlar yakmak, gözyaşı silmek yine kendisine çıkarttığı işlerden biridir. Belli zenginliğe ulaşmış, tok ailelerde de zevklere sınır koyulamadığından, zenginin de zengini her halükarda olduğundan, mutluluğun sırrını anlamayan dünya Karun'u da olsa hep mutsuzdur, gözü dışarıdadır, burnunun dibindeki güzellikleri burnuna çok yaklaştırdığı için görememektedir. Arıca temel dini inanç eğitimi verilmediğinde, bu kanalın canlı tutulmadığında, herhangi bir tartışmada dayandırılacak kurallar kuvvetli istinat noktaları, inanç temelleri farz olacağından bu alanda zinetlendirilen her bayanın ahlakı üzerine takılan inanç pırlantaları ilerde kullanılması kaçınılmaz bir elbise gibidir. Dağılan çoğu ailenin eğitimsizlik yüzünden, kayda değmeyen, lüzumsuz konuların şahsi kaygılarla beslenip abartılıp geri dönülmez gediklere sürülmesiyle ortaya çıktığını anlamak çok da zeka gerektirmez. Eğitimsiz bir kadın nerelerde karşımıza çıkmaz? Hayırlı işlerde”¦ Kadınların zayıf yönleri annelik vasfıyla kemale erdiğinde, yüklenmiş olduğu ziynetlerle yavrularını süsleyecek, zihnindeki ilim ve fenle yavrularına yön verecektir. Elli liralık sermayeyle yüz liralık eser yapılması beklenilmez. Ama nasıl giderilecek bu eksiklikler? Öncelikle eğitimini tamamlayarak ve eğitimini tamamlarken, hatta doğduğundan itibaren gerekli dini bilgileri inanç temellerini eksiksiz ve mütemadiyen yerine getirilerek. Bu sıklık kişisel özelliklere göre şekillenmelidir. Bilhassa ev hanımlarının cahil ortamlarda zamanlarının telef edilmesinden ziyade bilgili, dini bilgilere ve davranışlara haiz insanlarca değerlendirilmesi sağlanmalı, öğrenilen davranışların takdir edilerek devamı sağlanmalıdır. Bu sohbet ortamları özellikle sağlanmalı, her halükarda kullanılacak o zamanın verimli kişiler arasında kontrollü daha değerli hale gelmesi sağlanmalıdır.(Ayrıca sohbet ve kaynaşma toplantılarında bayanların asıl amacın sohbet muhabbet olduğunu unutup zamanla bu toplantıların amacının dışında , aksine külfet, eziyet halini aldığı da gözlenmiştir. Bayanların yaradılıştan gösterişe, süse, yani zuhurata meyilleri ev ortamını da sunumlarını da bunun üstüne kurma meyilleri de sosyal ilişkilerin azalmasına mani olmaktadır. Ben de çağıracağım, alacağım ;ama çok çeşit ikram, gösterişli evler beni ürkütüyor, gelenlere karşı ezilmek istemiyorum, serzenişleri amaç sapmasına şahit olarak gösterilebilir.) Eğitilmemiş bir kadın eve gereksiz şeyler taşıyabilir, akıllı kadın ise olayların sözlerin iyisini seçerek zararı olacakları ayıkladıktan sonra taşıyıcılık yapar.Aynen koyunla kuş hesabı: Koyun yediği şeylerin zararlılarını süzer, onu süt gibi tertemiz olarak yavrularına sunar; kuş ise iyi kötü ayırt etmeden olduğu gibi verir, bu bazen olumsuz sonuçlar doğurur. Aynı şeyler erkekler için de geçerlidir fakat, yaratılış gereği meyilli olan bayanların, bilhassa kaynana, görüm dedikoduları, taşıdıkları sözlerin bilhayli tahribat yaptığına yeterince şahit olmuşuzdur. Sonuçta kimse kimseyi eğitemez arada kalanın vay haline, giden en önemli zamandır, ömrün en güzel yılları, beynin en güzel hücreleridir. Bir defalık, tek kullanımlık hayattaysak, sona doğru hızla yaklaşıyorsak, önemli amaçlar için koşmamız gerekiyorsa, bitirmemiz gereken acil işlerimiz varsa, sağa sola sapıp altınlarımızı çar çur etmeye ne gerek var. Pis şeyleri evimize, en sevdiklerimizin en önem verdiğimiz zihinlerine boşaltmak niye? Güzelim hayatı zehir etmek niye? Çanağımızı kendi elimizle zehirlemeyelim, bilelim ki ne ekersek onu biçeriz, nasıl bilirsek öyle muamele görürüz, ne edersek kendimize ederiz”¦ Kötülükler kendi halinde, güzellikler sizlerle olsun”¦