Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Capital ve Ekonomist dergileri tarafından düzenlenen 'Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin kapanış konuşmasında yolsuzluk mücadele edilmesinin önemine vurgu yaptı. Konuşmasında global rekabet endeksine dikkat çeken Şimşek, şu noktaların altını çizdi: "Global rekabet endeksinde Türkiye epey mesafe kat etmiş. Fena değil. 144 ülke arasında 45. sıra. Gelişmekte olan birçok ülkeye göre iyi durumdayız ama burada duramayız daha da ilerleme sağlamalıyız. Yine yolsuzluk algı endeksinde arzuladığımız noktada değiliz. 2002'ye göre, ülke sayısı artmış, Türkiye o anlamda nispeten iyi noktaya gelmiş ama bizim daha kat edeceğimiz mesafeler var. Dolayısıyla bizim yolsuzlukla mücadele etmemiz lazım. Hükümetimiz daha yeni çok kapsamlı bir yolsuzlukla mücadele programı hazırladı. Ümit ediyorum yakında Meclis'e gelecek. Dünya Bankası'nın iş yapma kolaylığı endeksi var. Son önemli bir referans. Burada da ilerleme var. Ama algıladığımız noktada değiliz. Fakat 55. sıra 189 ülke arasında 10 yıl öncesine göre önemli bir ilerleme sağlandı."

KÜRT MESELESİ

Türkiye'nin potansiyelini gerçekleştirmek için kendi iç sorunlarını çözmesi gerektiğini belirten Şimşek, şöyle devam etti: "Kürt meselesi bunların başında geliyor. Mutlaka Kürt meselesi konusunda ilerleme sağlaması lazım. Peki bu bölgede karmaşık etnik problemler nasıl çözülüyor. Maalesef çözülemiyor. İşte Suriye'nin haline bak. Etnik yada mezhep farklılıkları nedeniyle ülke paramparça. Irak, Libya, Yemen çok mu farklı. Şimdi bu önemli bir konu. Türkiye ne yapmaya çalışıyor. Böyle bir coğrafyada, karmaşık etnik yada mezhep sorunlarının kavga ile çözümünün şuanda fiilen uygulamada olduğu bir ortamda Türkiye, 'ben Kürt meselesini daha çok demokrasi ile daha çok özgürlük ve temek haklar' çerçevesinde çözmek istiyorum. Bu çok önemli. Ben etnik olarak Kürt'üm. 6 yaşıma kadar tek kelime Türkçe bilmiyordum. Ama o dönemde ayrıca çok ciddi yasaklar vardı. Bizim köyde o dönemde Kürtçe müzik korkarak dinliyorduk, Türkiye'de de zaten yasaktı. O zaman o korkular var. Halbuki biz bugün diyoruz ki bütün bu kişisel ve kolektif hakların tanınması lazım. Terör örgütünün talepleri ayır bir şey. Ama Kürt kardeşlerimizin temel hak ve özgürlükleri bazında Türkiye çok önemli adımlar attı. Bu meseleyi daha çok demokrasi ekseninde çözersek Türkiye nasıl etkilenecek. Çok ciddi insan kaybı oldu. 40 binin üzerinde insan kaybı oldu. Kimisine göre bir trilyon dolar Türkiye'nin kaybı oldu. Son 2 yıldır çatışmalar durdu. Müzakereler hiçbir dönemde olmadığı kadar ileri bir düzeyde. Yakında silahların bırakılması çağrısı yapıldı. Bu nedenle gerçekten ilk defa Türkiye, belki orta doğu için hatta Kafkaslar için ilham kaynağı olacak bir çözüm çabasında. Belki bu çabada başarılı olacak. Ben inanıyorum. Çünkü Türkiye Irak gibi değil Irak'ta Kerkük'ün Musul'un aşağında fazla Kürt yoktur. Ama Türkiye'de Kürtler İstanbul'da Ankara'dadır. Bir de Türkiye'de mezhepsel sıkıntı yok."

'BAŞKA BİR ŞEHRE İHRACAT YAPAR GİBİ'

Şimşek, Kürt meselesinin çözülmesi halinde olacakları ise şöyle sıraladı: "Peki çözülürse ne olur. Böyle bir sorunun çözülmesi halinde Türkiye'nin önümüzdeki birkaç yıl içinde ilave yüzde 1 büyüme potansiyeli çıkacak. Ben Batmanlıyım. Batman 550 bin nüfuslu. Nüfusun yüzde 60'ı 25 yaş altı. Öyle bir demografik yapı var ki inanılmaz derecede büyümeye elverişli. 2002 yılında Batman'ın ihracatı yok, 600 bin dolar. Irak krizinden önce 100 milyon dolara çıktı. Fabrika için yer yok. Milyonlarca metre kare yeni OSB'ler kurmaya çalışıyoruz. İnanılmaz orada bir huzur sağlanmış. Huzur ortamı oluşursa, hükümet olarak eğitme, alt yapıya yatırım yapıyoruz, teşvik veriyoruz. Bir de orada huzur olursa o bölge Türkiye'nin yeni büyüme motoru olacak. Yani Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi batı ile arayı kapatırken, doğu ve Güneydoğu Türkiye'nin yeni büyüme motoru olacak. Ben buna inanıyorum. Dolayısıyla bu tahmin o kadar abartılı bir tahmin değil. Ayrıca bu bölge enerji kaynakları açısından çok önemli bir bölge. Mesela Irak'ın Kürdistan bölgesi şuanda bizin en büyük ticari ortaklarımızdan bir tanesi. Geçen sene Irak'a 11 milyar dolar mal sattık, doğru düzgün bir şey almadık. Şu kaos ortamı olmasa ihracatımız bunun çok çok ötesine geçecek. Çünkü aynı dili konuşuyorsunuz, aynı kültüre sahipsiniz, sadece başka bir şehre mal satmak gibi bir şey. Dolayısıyla ciddi avantajlar var, ciddi enerji imkanları, cari açık milli gelire oran olarak bir puan aşağıda olabilir. Türkiye'nin petrolü doğalgazı yok, dolayısıyla insana yatırım yapmamız lazım."

"İŞSİZİN SAHİBİ YOK BU ÜLKEDE"

Son yıllarda bir çok konuda reform yaptıklarını belirten Şimşek, iş gücü piyasası ile ilgili şunları söyledi: "İş gücü piyasası reformuna ihtiyacımız var. İlerleme sağlayamadığımız nadir alanlardan bir tanesi bu alandır. Türkiye işgücü piyasasını esnekleştirmede maalesef çok konuştu neredeyse hiç adım atamadı. Şuanda Meclis'te bir tasarı var. Özellikle kadınların yarı zamanlı çalışmasını, istihdamı içeren bir çalışma. Nedense işsizin sahibi yok bu ülkede. Yani sendikaların tek derdi var, o da var olanların haklarına en ufak zarar gelmesin. Biz onun haklarını koruyalım ama biz bu iş gücü piyasası ile yolumuza devam edemeyiz. En önemli reform alanlarından biri bu olacak. Türkiye kaçınılmaz olarak bu iş gücü piyasasını daha esnek hale getirecektir."

Enerji konusunda, yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verdiklerini belirten Şimşek, "Doğalgazı artık yakında neredeyse durduracağız. Artık teşvik vermiyoruz. Diğer alanlara teşvik vereceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Şimşek şöyle devam etti: “Türkiye ABD Merkez Bankasının faiz artışına hazır mı? Kim hazır ki? Bilmiyorum. Şöyle, varlıklar yeniden fiyatlanıyor. Bu piyasalarda dalgalanmalara yol açtı. Bunu şuan yaşıyoruz. Ama ben şuna inanıyorum, eninde sonunda ortalık bu toz duman yatışacak. Gelip bakacaklar. Ülkelerin çok daha temel göstergelerine bakmak zorundasınız. Yani demografik yapısından, reform yapıp yapmadığına bakacak. Sorun çok her ülkede var. Bence yatırımcı şuan bakmalı, bir ülke sorunların farkında mı? Bu sorunlara doğru çözüm üretebiliyor mu, reform yapma iradesi var mı? Bu konular çok daha önemli konular."

"MERKEZ BANKASININ ELİNİ GÜÇLENDİRMEK LAZIM"

"Yüzde 7'lik, 8'lik enflasyon iyi değil, olamaz. Daha yüksek büyüme için mutlaka bizim enflasyonu yüzde 5'in altına düşürmemiz lazım." diyen Şimşek, bunun içinde reform yapacaklarını kaydetti. Şimşek, konuşmasını şöyle tamamladı: "Merkez Bankasının elini güçlendirmek lazım. Merkez bankasının kredibilitesini artırmamız lazım. O nedenle ben bugüne kadar maliye bakanı olarak çok destek verdiğim kanısındayım. Nasıl, maliye politikasını sıkı tuttuk Merkez Bankasına alan açmak için elini güçlendirmek için. Bakın Türkiye'nin borcunun milli gelire oranı yüzde 33'lere indi. Ama hala sıkı tutuyoruz. Cari açık ve enflasyonla mücadele için. Dolayısıyla ben inanıyorum ki enflasyonda da gereken başarılı elde edeceğiz. Tabi liradaki değer kaybı bizim için risk. Ama aşağı yönlü faktörler de var."

Bakan şimşek daha sonra katılımcıların sorularını cevaplandırdı.

(Sürecek...)